10 Kasım ve Atatürk
Bir 10 Kasım günü geldiğinde O’nu anmadan edemeyiz.
Ülkenin cumhuriyetin bağımsızlığın ve demokrasi hür yaşama hakkını veren büyük bir toplumun lideriydi.
10 Kasım 1938 günü saat dokuzu beş geçe kaybetmiş olsak bile, o günden bugüne kadar, aşağıdaki parola içerisinde olduğu gibi onu:
UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ…
Yeni yetişen Türk gençliği onun eserine daima sadik kalacak ve Atatürk dendiğinde Cumhuriyeti, demokrasiyi ve özgürlüğü hatırlayacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk, Türk ulusunun muhasır medeniyetler seviyesine yükselmesi için verdiği büyük mücadelenin sonunda silah arkadaşlarıyla birlikte Cumhuriyeti ve Türk Gençliğinin büyük zaferinin bugün ki günlere taşınmasını ve yücelmesini sağlamıştır.
Atatürk, 10 Kasım 1938 günü Dolmabahçe’de gözlerini kapadığı zaman kendisini rahat ve derin bir uykuya emin olarak emanet etmiş ve her vesile ile bütün yaşantısında;
“EY TÜRK GENÇLİGİ” mesajını her vesile ile iletmenin huzurunu ve heyecanını o ebedi istirahatgahında yaşamaya devam etmiştir.
Bugün 10 Kasım 1938 yılının yetmiş altıncı yıldönümünde bile her Türk genci onu rahmetle ve saygıyla anmanın heyecanı ve Atatürk demenin hatta Türk bayrağını taşımanın büyük heyecanı içerisinde olduğunu belirmektedir çünkü Atatürk bu büyük devleti ve Türkiye Cumhuriyetini büyük Türk Gençliğine emanet ederek Türkiye Cumhuriyetinin İlelebet yaşayacağını her mesajında ısrarla ve heyecanla belirtmiştir.
Onun için bugün 10 Kasım 2014 tarihinde Ankara Anıtkabir mozolesinde onun kabri başından geçen her Türk Vatandaşı onu rahmetle ve saygıyla selamlayacak ve eserine sadık kalacağım ATAM diye haykıracaktır.
Yetmiş yedi milyon Türk Ulusu yedisinden yetmişine Türkiye Cumhuriyeti’ne 10 Kasım 1938’da ölen Atamız için daima eserine sadık kalmanın andını içecek ve yukarıda değindiğimiz gibi unutmadık ve unutturmayacağız.
Bugün yüz binlerin yürüdüğü 10 Kasım 1938 gününün heyecanını yaşarken, sekiz yaşında Kilis Şehit Sakıp İlkokulu’nda birinci sınıf öğrencisi olarak sınıfa giren öğretmenim Nimet Ertem’i hatırladım ve onun şu cümlesi ile bu yazıma nokta koyuyorum: “Çocuklar bugün Cumhuriyetin en büyük lideri babamızı, yani Atatürk’ümüzü kaybettik. Ağlamayacağız ama onun eserine hep sadik kalacağız…”
Bugün seksen üç yaşında olan ben onun eserine ve Cumhuriyetine sadık kalmanın heyecanını yaşamakta olduğumdan ülkemin her kesimde bu heyecanı yaşamasını istiyorum.
Atam Tanrı’dan binlerce rahmet sana…