Dolar 32,3658
Euro 34,9484
Altın 2.325,25
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 26°C
Açık
Kilis
26°C
Açık
Cts 27°C
Paz 27°C
Pts 27°C
Sal 26°C

15 Temmuz Kahramanları

15 Temmuz Kahramanları
A+
A-
13.07.2018
364
ABONE OL

Nursena İNAL

 

Bugün 14 Temmuz 2018 Cumartesi. Darbe girişiminin üzerinden yarın 2 yıl geçmiş olacak.  O gece, 15 Temmuz gecesi… Hainlerin, o pis cuntacıların erlerimize iç savaş olduğunu söyleyerek kışlalarından tanklarla çıkarıp Türkiye Cumhuriyetine darbe yapmaya kalkıştıkları gece…

İçi dışı imanla kaplı insanların yaşadığı, vatanını vermeyip canlarını vermeyi tercih edecek insanların sahip çıktıkları Türkiye Cumhuriyeti’ne darbe yapacaklarını sanıp halkı F-16 ile taradıkları o gece…

İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde darbe girişimi esnasında zor şartlarda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la telefon bağlantısı kuruldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan halkı meydanlara davet etti. Halk Cumhurbaşkanının çağrısına uyup meydanlarda demokrasi nöbeti tuttu.

O gece Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a suikast düzenlendi. Ancak çok az bir zamanla Cumhurbaşkanımız suikasttan korundu. Maalesef o sırada Sayın Erdoğan’ ı korumak üzere görevlendirilen 2 polisimiz şehit edildi.

Boğaziçi Köprüsü’nde o gece halk tanklara tırmanarak o hain girişimi engellemeye çalışırken Astsubay Ömer Halisdemir, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek isteyen Semih Terzi’yi öldürmüş ve oradaki hainler tarafından şehit edilmişti. O geceki hain girişimin engellenmesinde en çok etkisi olan Ömer Halisdemir’e çok şey borçluyuz.

Halkımız tanklara çıktı, eli silahlı hainlerin üzerine yürüyerek bu girişime karşı çıktı. Bir vatansever, kalbindeki imandan başka gücü olmadan, o an vatanına bir şey olmasın diye kendi canından vazgeçip; yüzyıllık tarihini, kültürünü, geleneklerini, örf ve adetlerini, güzel vatanımızın topraklarını korumak için tankın onu ezebileceğinden korkmadan tankın tekerinin önüne uzandı. Tankın onu ezmeden oradan geçemeyeceklerini bilmelerini istedi. Tanktakiler bu iman dolu vatanseverin üzerinden geçemedi. Korktular. Evet, yapamadılar çünkü bu cesaretten korktular. Onlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını çok hafife aldılar. Baktılar o zaten canından vazgeçmiş, baktılar kalkmayacak, yapamadılar!…

Bir ablamız aldı kamyoneti, doldurdu arkasına iman dolu gençleri, bu girişime karşı çıktı. Halkımız köprüde ülkemizi korumaya çalışırken o pis cuntacılar F-16’mızla halkımızı taradılar. Köprüdeki savunmasız halkımızı canlı yayında şehit ettiler. Ancak vatandaşımız vurulmuş yere düşerken bile elinde bayrak, “Ben düşerken şanlı bayrağımız yere değmesin!” düşüncesiyle son nefesine kadar bayrağı elden bırakmadı. Yere düşse de bayrağı düşürmedi. Şehit olana kadar bayrağı bırakmadı. Zaten ne o bayrak ne de şehidimizin kanı yerde kaldı!

O vatan hainleri halkımızı kurşunlarla korkutabileceklerini, geri çevirebileceklerini sandılar. Halkımızın kalbinin “VATAN” diye attığını, vatanı için şehit olmayı çoktan gözden çıkarmış olduğunu ve vatanını koruma isteği ile yanıp tutuştuğunu kurşunlar yağdıktan sonra bile köprüden ayrılmadığında anladılar.

Haber ajanslarının yayınını engellemeye çalıştılar ama halkın direnişine dayanamadılar ve canlı yayınlar tüm ekranlarda izlendi. Ekran başında canlı yayını izleyerek bu hain girişimden haber alan halkımız ellerinde Kur’an Fetih suresini, Yasin suresini okudular. Avuçları semaya yönelmiş, dillerinde Fatiha, İhlas, Felak, Nas…

Vatanını canından çok seven ve koruyan sadece köprüde değildi. Meydanlarda demokrasi nöbeti tutan halkımız da Türkiye Cumhuriyeti’ ne darbe yapılamayacağını göstermiş oldu.

Tankları; canından, kanından, malından, iman ve vatan sevgisi hariç her şeyinden vazgeçerek o Türk evlatları, o Osmanlı torunları engellediler. Yollarını kestiler, tankların üzerine yürüdüler, elinde silah olan cuntacılara “Haydi sık!”dediler. Hatta bir tanesi F-16’ya atlamak istedi. Eğer atlasaydı ne yapacağı sorulduğunda pilotu öldürüp, uçağın kontrolünü alıp, vatan hainlerini öldüreceğini söyledi. Halkımız bu derece öfkeliyken,  vatanını korumaya cesareti varken nasıl darbe yapabilirlerdi?

81 ilde her mahalleden selalar yükseldi. Halkımız darbe girişimi saatleri boyunca dua etti, Allah’ a yöneldi. Hayrın ve şerrin O’ndan geldiğini bildikleri yüce yaratana tüm kalpleri ile dua ettiler.

Meclise bomba attılar. M

Nursena İNAL

Bugün 14 Temmuz 2018 Cumartesi. Darbe girişiminin üzerinden yarın 2 yıl geçmiş olacak.  O gece, 15 Temmuz gecesi… Hainlerin, o pis cuntacıların erlerimize iç savaş olduğunu söyleyerek kışlalarından tanklarla çıkarıp Türkiye Cumhuriyetine darbe yapmaya kalkıştıkları gece…

İçi dışı imanla kaplı insanların yaşadığı, vatanını vermeyip canlarını vermeyi tercih edecek insanların sahip çıktıkları Türkiye Cumhuriyeti’ne darbe yapacaklarını sanıp halkı F-16 ile taradıkları o gece…

İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde darbe girişimi esnasında zor şartlarda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la telefon bağlantısı kuruldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan halkı meydanlara davet etti. Halk Cumhurbaşkanının çağrısına uyup meydanlarda demokrasi nöbeti tuttu.

O gece Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a suikast düzenlendi. Ancak çok az bir zamanla Cumhurbaşkanımız suikasttan korundu. Maalesef o sırada Sayın Erdoğan’ ı korumak üzere görevlendirilen 2 polisimiz şehit edildi.

Boğaziçi Köprüsü’nde o gece halk tanklara tırmanarak o hain girişimi engellemeye çalışırken Astsubay Ömer Halisdemir, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek isteyen Semih Terzi’yi öldürmüş ve oradaki hainler tarafından şehit edilmişti. O geceki hain girişimin engellenmesinde en çok etkisi olan Ömer Halisdemir’e çok şey borçluyuz.

Halkımız tanklara çıktı, eli silahlı hainlerin üzerine yürüyerek bu girişime karşı çıktı. Bir vatansever, kalbindeki imandan başka gücü olmadan, o an vatanına bir şey olmasın diye kendi canından vazgeçip; yüzyıllık tarihini, kültürünü, geleneklerini, örf ve adetlerini, güzel vatanımızın topraklarını korumak için tankın onu ezebileceğinden korkmadan tankın tekerinin önüne uzandı. Tankın onu ezmeden oradan geçemeyeceklerini bilmelerini istedi. Tanktakiler bu iman dolu vatanseverin üzerinden geçemedi. Korktular. Evet, yapamadılar çünkü bu cesaretten korktular. Onlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını çok hafife aldılar. Baktılar o zaten canından vazgeçmiş, baktılar kalkmayacak, yapamadılar!…

Bir ablamız aldı kamyoneti, doldurdu arkasına iman dolu gençleri, bu girişime karşı çıktı. Halkımız köprüde ülkemizi korumaya çalışırken o pis cuntacılar F-16’mızla halkımızı taradılar. Köprüdeki savunmasız halkımızı canlı yayında şehit ettiler. Ancak vatandaşımız vurulmuş yere düşerken bile elinde bayrak, “Ben düşerken şanlı bayrağımız yere değmesin!” düşüncesiyle son nefesine kadar bayrağı elden bırakmadı. Yere düşse de bayrağı düşürmedi. Şehit olana kadar bayrağı bırakmadı. Zaten ne o bayrak ne de şehidimizin kanı yerde kaldı!

O vatan hainleri halkımızı kurşunlarla korkutabileceklerini, geri çevirebileceklerini sandılar. Halkımızın kalbinin “VATAN” diye attığını, vatanı için şehit olmayı çoktan gözden çıkarmış olduğunu ve vatanını koruma isteği ile yanıp tutuştuğunu kurşunlar yağdıktan sonra bile köprüden ayrılmadığında anladılar.

Haber ajanslarının yayınını engellemeye çalıştılar ama halkın direnişine dayanamadılar ve canlı yayınlar tüm ekranlarda izlendi. Ekran başında canlı yayını izleyerek bu hain girişimden haber alan halkımız ellerinde Kur’an Fetih suresini, Yasin suresini okudular. Avuçları semaya yönelmiş, dillerinde Fatiha, İhlas, Felak, Nas…

Vatanını canından çok seven ve koruyan sadece köprüde değildi. Meydanlarda demokrasi nöbeti tutan halkımız da Türkiye Cumhuriyeti’ ne darbe yapılamayacağını göstermiş oldu.

Tankları; canından, kanından, malından, iman ve vatan sevgisi hariç her şeyinden vazgeçerek o Türk evlatları, o Osmanlı torunları engellediler. Yollarını kestiler, tankların üzerine yürüdüler, elinde silah olan cuntacılara “Haydi sık!”dediler. Hatta bir tanesi F-16’ya atlamak istedi. Eğer atlasaydı ne yapacağı sorulduğunda pilotu öldürüp, uçağın kontrolünü alıp, vatan hainlerini öldüreceğini söyledi. Halkımız bu derece öfkeliyken,  vatanını korumaya cesareti varken nasıl darbe yapabilirlerdi?

81 ilde her mahalleden selalar yükseldi. Halkımız darbe girişimi saatleri boyunca dua etti, Allah’ a yöneldi. Hayrın ve şerrin O’ndan geldiğini bildikleri yüce yaratana tüm kalpleri ile dua ettiler.

Meclise bomba attılar. Meclise bomba atsalar ne olurdu? Meclis, sadece üst üste tuğlalardan oluşan bir yapı mıydı ki meclisi bombaladılar?

15 temmuz

Türkiye Cumhuriyeti halkı ölmekten korkmadığı kadar vatanının elden gitmesinden korktuğu için, ezanların dinmesini istemediği için; o hainlere, o FETÖ mensuplarına, o Amerika piyonlarına vatan aşkı ile karşı çıktı. Bu karşı koyuşla, bu imanla, bu cesaretle başa çıkamayan hainler direnemediler, korktular, esareti seçtiler. Ne yapabilirlerdi ki başka? Allah’ın, meleklerin korumasıyla kuşanmış Ademoğlu’na ne yapabileceklerdi? Ne yapacaklarını düşünmüşlerdi? Nasıl böyle bir hataya düşmüşlerdi? Ama anladılar ve cezalarını çekiyorlar.

Evde ailesini bırakıp ülkesini savunmayı seçenlerin kimi şehit oldu, kimi gazi. Ama bu ülke onlar sayesinde kurtuldu. Onlar eğer canlarını ortaya koymasalardı kim bilir ben şu anda bu zaferi yazamazdım.

O koca yürekleri vatanı için imanla çarpan vatanseverlerimiz, işte onlar Türk tarihinin “15 TEMMUZ KAHRAMANLARI!”

eclise bomba atsalar ne olurdu? Meclis, sadece üst üste tuğlalardan oluşan bir yapı mıydı ki meclisi bombaladılar?

Türkiye Cumhuriyeti halkı ölmekten korkmadığı kadar vatanının elden gitmesinden korktuğu için, ezanların dinmesini istemediği için; o hainlere, o FETÖ mensuplarına, o Amerika piyonlarına vatan aşkı ile karşı çıktı. Bu karşı koyuşla, bu imanla, bu cesaretle başa çıkamayan hainler direnemediler, korktular, esareti seçtiler. Ne yapabilirlerdi ki başka? Allah’ın, meleklerin korumasıyla kuşanmış Ademoğlu’na ne yapabileceklerdi? Ne yapacaklarını düşünmüşlerdi? Nasıl böyle bir hataya düşmüşlerdi? Ama anladılar ve cezalarını çekiyorlar.

Evde ailesini bırakıp ülkesini savunmayı seçenlerin kimi şehit oldu, kimi gazi. Ama bu ülke onlar sayesinde kurtuldu. Onlar eğer canlarını ortaya koymasalardı kim bilir ben şu anda bu zaferi yazamazdım.

O koca yürekleri vatanı için imanla çarpan vatanseverlerimiz, işte onlar Türk tarihinin “15 TEMMUZ KAHRAMANLARI!”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.