24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Hatırladıklarım
Nejat TAŞKIN
Her yıl 24 Kasım geldiğinde sevgili öğretmenlerimi hatırlarım. Bir ulusun en güzel yetişkin insanlarından biri olan öğretmenler daima sevilmesi ve yüceltilmesi gereken insanlardır.
Benim öğretmenlerimin hemen hemen hepsi ahrete göçmüş olduklarından yine de onları rahmet ve saygı ile anıyor, bu arada hatırladıklarımı bir kere daha olsun ismen anmak istiyorum.
Başta merhume Nimet Erdem olmak üzere, eşi merhum Kemal Erdem, merhum Kemal Ergürlü, merhum İsmet Alpaydın ve yine kara Nuri lakaplı merhum ve cana yakın sevgili öğretmenlerim benim her zaman unutmadığım ve şükranla her zaman isimlerini hatırımda tuttuğum sevgili öğretmenlerimdir.
Sanat Lisesi çağlarımda merhum sonradan Tunceli Milletvekili olan Mehmet Ali Demir ve Diyarbakır Sanat Lisesinde merhum Diyarbakırlı Reşit İskenderoğlu…
Bu isimleri unutmak mümkün değil, sizlerinde hafızalarınızda bu güzel öğretmenlerin mutlaka çok içten hatıraları hala canlı yaşamaktadır.
Bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyen büyük ecdadımız işte bu cümle ile daha ziyade öğretmenleri tanıtmıştır. Biz ne kadar bu kıymetli ve güzide öğretmenleri hatırlayabilir ve anarsak o kadar çok kazancımız olur ve biz bu güzide insanlara olan borcumuzu öderiz.
Ama ne yazık ki bugün 300 bin öğretmen aylardır atama bekliyor ve çalışan binlerce öğretmende şöyle böyle mağdur. Hele bu ders yılı başında hiçbir sebep yokken görevlerinden alınan binlerce öğretmen şimdi mağdurları oynarken, biz nasıl rahat uyku uyuruz. Atatürk Türkiye’sinde öğretmeni mutlaka mağduriyetlere mahkûm etmemek lazımdır.
Gözlerimin önüne 75 yıl önce ayrıldığım Kilis Şehit Sakıp İlköğretim Okulu geliyor. Her zaman öğrenciler toplanır ve ben karşımdaki merdivenleri tırmanarak, “Türk’üm, Doğruyum, Çalışkanım” derdim. Bu Türk’üm ifadesi içinde Kürt ve diğer mezheplere bağlı kardeşlerim de vardı. Türk kelimesi bir çoğunluğun ifadesiydi. Ama yıllar Türk’üm ifadesini okullardan sildi ve öğretmen sabahları okula girerken öğrencileri nasıl selamlayacağını ve öğrenciler o öğretmene ne diyeceklerini düşünüp duruyorlar. Şartlar ne olursa olsun sevgili çocuklar öğretmenlerinizi seviniz ve unutmayınız onlar sizlerin veli nimetinizdir. Değil 24 Kasımlar her zaman her vesileyle onları hatırlayarak bu günlere taşıyınız. Çünkü sizin hayat mücadeleniz içinde onların rolü çok büyüktür. O halde onları her vesileyle hatırlayacak ve aramızdan ayrılanları rahmetle ve saygı ile anacağız.
İşte bir Öğretmenler Günü’nde onlar yine gündemde devlet onların maddi ve manevi bütün ihtiyaçlarını karşılamalı ve onlar yoksulluk çekmemelidir. Zira bugün kim olursa ister reisicumhur, başbakan, bakan, milletvekili, vali ve kaymakam olmuşsa işte bugün kutladığımız bu günlerin heyecanı içinde bu noktalara gelmişlerdir. Onlara minnet ve şükran borcumuzu mutlaka ödemek mecburiyetindeyiz.
O halde öğretmenler gününüz kutlu olsun derken, onlara hakikaten kutlu olsun demenin heyecanını yaşamalıyız.
Bu yazıma nokta koymadan evvel bu güzel öğretmenler gününde Kayseri’de bir üniversitede öğretim görevlisi olan oğlum Prof. Dr. Erdoğan Taşkın’ı da hatırlamak istedim. Çünkü bu gün geldiği noktada yüzlerce öğrenci yetiştirmiş ve yazdığı 18 kitapla verdiği konferans ve eğitim desteğiyle benim duygularımı yansıtmıştır.
Bu vesileyle bu güzel günde onu da kutluyor, sizlerle beraber bütün öğretmenlerimizi selamlıyorum. Sakın onlara kırılmayın, küsmeyin, çünkü onlar eli her zaman öpülecek kimselerdir.