6 Şehit ve Başkanlığa Giden Yol

Nejat TAŞKIN
Geçtiğimiz gün içinde 1 yüzbaşı, 1 astsubay, 1 uzman çavuş, 1 er ve 2 polisimiz aynı saatler içinde Diyarbakır bölgesinde şehit oldu. Bu şehitleri hep birlikte izledik. Kurşunla hedef gösterilerek yapılan PKK teröristlerinin sıktığı o kurşun bir çocuk babası yüzbaşıyı yerlere kapatırken, “komutanım” diyerek üzerine kapanan astsubayla uzman çavuşun ve ayakta duran onları koruma maksadıyla kurşunlarını karşıya yöneten er de şehit olurken, 6 şehidin 7 çocuğu babasız kalışı ekranlarda bize gözyaşı döktürürken, daha ne kadar dursun bu kan ve gözyaşı diye bağıracak, haykıracak ve ağlayacağız?!…
Analar ağlamasın derken 1 Kasım 2015 tarihinden itibaren o kadar çok analar ağlattık ve kasabaları virane haline getirdik ki; başlayan göçü ekranlarda izlerken yaşadığımız ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğuna bir turlu inanmak istemedik.
Kim kazdı bu hendekleri, kim getirdi bu roket atarları, bombaları ve insansız hava uçağını? Diyarbakır, Sur, Şırnak, Silopi benim gençlik yıllarımı geçirdiğim bölgeler olduğu için oradan kaçıp sığınacak yer arayan çoluk çocuğu gördükçe içim sızlıyor ve haykırıyorum: “BAŞKANLIK OLURSA ACABA BUNLAR OLMUYACAK MI?!”
Ekranlara bakıyorum, Sayın Reisicumhur R. Tayyip Erdoğan muhtarlar ve kaymakamlarla toplanarak “başkanlık, mutlaka başkanlık” diyerek acaba halkın meclisi olmadan, senatosu olmadan, bakanları ve başbakanları olmadan bir devlet modeli mi gündeme taşıyor? Ne olur bize açıklasın, biz cumhuruz, halkız Atatürk cumhuriyetinden başka bir cumhuriyet istemiyoruz. Anayasamızda belirtilen değişmesi dahi teklif edilemez olan 4 maddeyi ele alarak yola çıkmak istiyoruz.
Atatürk diyoruz, cumhuriyet diyoruz ne olursak olalım Türklüğü esas alalım istiyoruz. Çünkü Türklük kelimesinin altında her türlü mezhep ve ırkçılık kelimeleri mevcut olup, “YURTDA SULH CİHANDA SULH” cümlesi parolamız olsun istiyoruz.
Lütfen ve lütfen diyorum ki, bu başkanlık sisteminin detaylarını açıklayarak halkın önüne çıkınız ve her şeyden önce bu genç yaşta hayatını kaybeden şehitler için daha yüksek rakamlar gündeme taşınmasın diyoruz.
Ülkemizi selamete ve barışa götürmek istiyorsak ne olur Atatürk’ü her fırsatta ve her zeminde ele alalım. O’nun izinde yürüyelim. Cumhuriyete sahip çıkalım. Halkın sağını ve solunu el birliğiyle kucaklayalım. Bu vatanı bölmek isteyenleri hiçbir zaman muhatap almayalım. Bu güzel Anadolu topraklarını komşu ülkelerimizle dostluk ilkeleri içinde geçirerek bizden sonraki nesillere ihtişamla taşıyalım.
Hedefimiz Cumhuriyet ve Atatürk olsun. Yeni nesiller bu duyguyla büyüyerek Anadolu’yu muasır medeniyet seviyesine yükseltsinler.