Ahmet’in 50 Yılını Yazarken; Beni Davetsiz Misafir Yaptı Nejat Ağabey…

Sabahattin YARAR
15-20 gündür şehir dışında olmam, olayların da dışında kalmama neden oldu. Bilgisayar, gelen Kent Gazeteleri birikmiş mesajlarla doluydu hep. İncelemek, okumak değerlendirmek belli bir zaman dilimini içerdiğinden, ancak yazabiliyorum.
Sevgili Ahmet BARUTÇU’nun, gazeteci arkadaşlarımızca değerlendirilen 50 yılı aşkın gazetecilik yaşamını bir plaketle süslemeleri çok olumlu bir girişim olarak gönlümde taht kurdu. Kilisli gazeteci arkadaşlarımızın bu örnek davranışını, öncelikle kutlamak ve bir dayanışma örneği olarak tanımlamak istiyorum. Düşünce, fikir, habercilik özgürlüklerinin bazı zorluklar yaşadığı bu dönemde, sadece gazetecilik mesleğinin öne çıkarılarak, politik ve görüş farklılıklarının bir tarafa itilmiş olması kadar mutluluk verici bir girişim olamazdı. Tüm Kilisli gazeteci arkadaşlarımı kutluyor, başarılı günler diliyorum.
BARUTÇU’nun, 1960’lı yıllarda, muhabirlikle başlayan yarım asrı geçkin gazetecilik yaşamının nelerle dolu olduğunu az çok biliyorum. Bu uzun ve zorluklarla dolu sürecin esas tanığı ve yaşayanı O’dur. Bir yayın organının hazırlanması, yayınlanması, sorunları ve sorumlulukları, ancak olayları yaşayanlarca bilinir. Hele mahalli bir yayın organının 53 yıl devamının sağlanması, bir ömür törpüsüdür. Bu törpünün AHMET BARUTÇU’yu nasıl hırpaladığını, sağlığını nasıl etkilediğini gördük hepimiz. Yaşam öyküsünün kendi dili ve yazısı ile anlatımı, bu zorlu sürecin tüm gerçeklerini ortaya koyabilir. Bu bağlamda, 50 yılı aşkın bir gazetecilik yaşamının, bir azim, bir bağlılık, bir özveri, bir hizmet etme tutkusu ile sürdürülebileceği gerçeği görülebilir.
Gazeteci arkadaşlarımız gibi; ben de BARUTÇU’yu kutluyor, daha uzun yıllar başarılı çalışmalarının, kitaplarının devamını bekliyorum.
Kilis’imizin 60 yıllık yazarı, Nejat TAŞKIN ağabeyin önceki günler yazdığı bir yazı, beni ister istemez Barutçu yazısına misafir etti. 1969 yılında (Ahmet askerde iken) yazdığım bir mektuptan söz ederek, beni 23 yaşlarıma götürdü. Ben Kent’e makinist mürettip olarak hizmet verirken, Barutçu yazı işleri ile ilgiliydi. Askerlik görevine ayrılması ile ben hem Yazı İşleri Müdürü, hem de muhabir olarak görev değiştirmiştim. Üniversite terki, Öğretmen Okulu sınavlarından vazgeçme(Bir haberin yayınlanması ile okul müdürünün bana tepkisinden dolayı) ve 2yılın ardından, görev yine Ahmet’e teslim edilmişti. Sıra benim askerliğimde idi…
Kent’e katkılarım oldu tabi. Ama bu uzun yaşamın yılmaz savaşçısı AHMET BARUTÇU olmuştur. Bugün bile geç saatlere kadar süren bir çalışma ve çaba içindedir. Sayısız ödüller almış, çeşitli yayın organlarının muhabirliklerini yapmıştır uzun zamanlar. Sallama baskı makinelerinden bugün ofset baskı tekniklerine uzanan teknolojik gelişmeler, matbaacılık hizmetleri ile yapılan atılımlar hep büyük bir çabanın eseridirler.
Ofset tesislerin sağladığı olanaklarla, özellikle KİTAP BASKILARININ Kilis’te yapılır olması bir kültür hizmetinin de öncülüğünü yapmıştır.
Tekrar başarı ve sağlıklı uzun yaşamlar diliyorum BARUTÇU’ya…
Zaman denilen sürecin bu kadar kısa olduğunun farkına da vardırıyor bu anılar…
Yeniden buluşalım…