Ailede Sevgi Kavramı

Metin MERCİMEK

“TOPLUMUN EN KÜÇÜK PARÇASI OLAN AİLEDE, KADIN ERKEK SEVGİSİNİN DEVAM ETMESİ İÇİN YUVA DOĞRU İDARE EDİLMELİ, EMEK VERİLMELİ, İSTEKLER VE İHTİYAÇLAR BELİRLENİP ANLAMAYA ÇABA GÖSTERİLMELİDİR.”
Evlilikle ilgili müspet veya menfi olayları çevremizde, yakınlarımızda hep duyarız, görürüz ve işitiriz. Bazı insanlar büyük umutlarla evlenirken, “HAYATIMIN İNSANINI BULDUM” derler, “BENİ MUTLU EDECEK BUDUR” derler. Ama bir kaç ay sonra birbirinden soğur ve tahammülsüzlükler ve geçimsizlikler kendini gösterir. Derken aile içi ayrılıklar devam etmeye başlar.
İnsanlar dünyada var olduğundan beri kadın ve erkek hep birlikte yaşamıştır. Gerek fiziksel, gerek zihinsel ve duygusal yapıları ile birlikte yaşamak için yaratılmışlardır. İnsan nesli dediğimiz bu yaratılışın devamı bakımından onların birbirine bağlı olmaları gerekir. Sadece insan neslinin devamı değil, kadın erkeğin huzuru, mutluluğu da onların aralarında kuracakları sevgi dolu birliğe de bağlıdır. En küçük insan topluluğu olan ailede anlaşma, huzur, anlayış ve de barış olmazsa aile içinde yaşanan her türlü sorun topluma yansır.
Bazı bilim adamlarına göre, hırsızlık çetelerine giren gençler, uyuşturucu kullananlar, suç örgütleri kuran ve yönetenler, problemli ailelerin içinde sevgiden ve ilgiden yoksun olan çocuklar olduğu bildirilmektedir. Aile içinde göremedikleri ilgiyi, sevgiyi, etkinliği ya uyuşturucu alarak unutmak veya kendisi gibi sevgisiz yetişen insanlarla örgüt oluşturarak kendilerini ortaya koymak isterler. Hatta dünyayı ateşlere yakan, savaşlar çıkaran liderler de mutlaka sevgisiz ailelerde yetişmiş insanlar olduğunu da vurgulamaktadırlar.
İşte bu sevgisiz, ilgisiz gençlerin anneleri-babaları birbirini sevmiş olsalar, bu ailede yetişen çocuklar sevgiyi görerek, öğrenerek büyür ve de toplumun bir parçası olurlar. Böylece savaş çıkarmak bir yana, bu gençler karıncayı bile incitmek istemezler.
Dünyanın sevgi dünyası olması, ailelerin de sevgi ve mutlu bir aile olabilmesi için, kadın ve erkek birbirini gerçek anlamda sevmesi gerekir. Özellikle kadınla erkeğin birbirini sevmesi, sevgi dolu bir yakınlık kurması, gerek ailede, gerek toplumda, gerekse yukarıda belirtildiği üzere çocukların geleceği konusunda önem taşımaktadır. Her ne şekilde olursa olsun güne sevgiyle, şefkatle, ilgiyle başlayan bir insan, her zaman çok güçlü ve dayanıklı olur. Çünkü önüne gelen her soruna sevgiyle yaklaşır ve onu sorun olmaktan çıkarır. Hem de her insana sevgi kapısını açar ve anlayış yaratarak anlaşmazlık problemlerini de yok eder.
Unutmamalıyız ki, her kişi yaşamında sevgiye ve sıcak bağlılığa ihtiyacı vardır. O nedenle karşımızdakine gerekli sevgiyi yaşatmak, yaratmak hiç de zor değil. Yeter ki doğru adım atarak ilerleyelim, ilgiyi, sevgiyi içimizde ve ailemizden eksik etmeyelim…
Hoşça kalın.