“Akdeniz’i Güneydoğu’ya Bağlayan Şehir: Kilis”

Sabahattin YARAR

Doğa özellikleri bakımından, Akdeniz ikliminin, Güneydoğu ve Doğuya açılan penceresi gibi bir konumdadır Kilis. Bu yüzden yaşam koşulları hemen yakınındaki illere göre daha rahat ve arzulanan bir durumdadır. Bitki örtüsü ve ürünleri de bu koşullara uygun, çeşitli ve aroma yönünden aranan ürünlerdir.

Ben; başlığa aldığım söylemi dillendirmek için doğa yönünden bir girişle, azıcık Kilis’in az bulunur yaşam ortamından söz ettim. Esas amacım, Sözcü Gazetesinin Pazar ekinde okuduğum bir tanıtım yazısının bende uyandırdığı duyguları dile getirmektir.

Doğru bir başlık kullanmış Sayın Ebru ERBERDİ. Akdeniz’i Güneydoğu’ya bağlayabilecek tek yer KİLİS’tir. İskenderun bağlantımız yolumuz da, her türlü araç geçişine uygun hale gelince, Güneydoğu’ya olduğu gibi, Orta Doğu’ya, tüm güney Asya’ya da açılan pencere konumuna ulaşacaktır kentimiz. Polateli İlçemiz sınırlarında kurulacak ortak Organize Sanayi Bölgesi bu oluşumun hızlanmasına ve önem kazanmasına neden olacaktır. Yeni bir aksilik olmazsa, bu gelişmeler Kilis’in kaderini etkileyecek, iç turizm ve sanayi oluşumları ile adından söz ettiren bir kent konumunu kazanacaktır.

Bu olumlu gelişmeler olurken, sosyal ve kültürel yaşamımızı, ekonomik düzenimizi çok kötü bir şekilde etkileyen Suriye ve Suriyeli konusunun çözümü yaşamsal bir özellik göstermektedir. İçinden çıkılmaz bir durum alan Suriye olayları, başarısız dış politika, yetersiz iç önlemler yüzünden, Kilis’i ve Kilislileri olumsuz etkilemektedir. Hatta Kilis’e ataması yapılan görevliler ve atanma talebinde bulunacaklarca da tercih edilmemektedir. Gezi ve yatırım düşüncelerinde arka plana itilmekteyiz. Dileğimiz, çok zor olmasına karşın, bu olayların sona ermesi, kentimizin gelişmesini engelleyecek olumsuzlukların ortadan kalkmasıdır.

İlimizi, “İl İl Lezzet Durakları” programı dâhilinde tanıtmaya çalışan, gazeteci Ebru ERBERDİ’ye teşekkür ediyorum. Gazetesinin verdiği olanaklar dâhilinde, az da olsa Kilis ve lezzet özelliklerinden söz etmiş. Kısaca da turistik değerlerimizden ve el sanatlarından örnekler vererek, Kilis’in tarihsel kimliğinden bilgiler aktarmaya çalışmış.

Konu konuyu açarak, bana göre iş, Kilis’in tanıtılmasına kadar geldi. Ben kentimle ilgili bir medya haberini (kaçakçılık, cinayet, sınır olayları gibileri hariç tabi), memnunlukla karşılıyor, bu gibi yayınların çoğalmasını arzu ediyorum. İnsanlar sıklıkla duydukları şeylere daha çok ilgi duyarlar. Görme ve öğrenme dürtüleri uyanır, şurayı bir görelim gezelim diyebilirler.

Bu bağlamda; kentimiz basın mensuplarının, gazete muhabirlerinin çaba göstermesi, kişisel dostluklarını kullanarak daha çok Kilis’le ilgili tanıtım yayınları yapılmasını sağlamaları gerekir diye düşünüyorum. Bu çabalarda siyasi düşüncelere yer yoktur. Sadece Kilis vardır tezini de savunuyorum. Ayrıca, aydın, yazar ve bürokrat hemşerilerimiz de, nerede iseler orada tanıtım çabalarına katkıda bulunmalıdırlar.

Unutulmamalı ki, turizm de çok önemli bir kaynaktır.

Yeniden buluşalım…