Anneler Günü

Şükran Demirler YAVŞAN

Annelik; Allah’ın canlılara vermiş olduğu üretkenlik ve doğurganlık olan doğal bir fiziksel özelliktir. Diğer duygular sonra gelişir. Analık cefakâr, fedakâr, sabırlı ve üretken olmaktır. Toprak bile toprak ana diye anılır.

Anne dokuz ay karnında taşır canından can katar, hem karnında hem de yaşarken korur kollar. Annelik anne olmaya aday olunduğunda başlar. Bebeğin anne karnında organları oluşurken anne bunu hisseder. Annenin yüreği ve beyni o küçük varlığa koşulsuz bağlanır. Bu bağlılık anne ve çocuk arasında güçlenir. Bu güç bebeğin hayata tutunabilmesini, tehlikelere karşı mücadele etme becerisini kazandırır. Kazandığı yaşamsal beceriler ile hayatını sürdürür. Anne ile çocuk arasındaki bu bağ öğle kuvvetli olur ki biri diğerini kaybettiğinde yaşamsal damarlarından biri kopmuş gibi hisseder. Kavuşmanın mümkün olmadığını bile bile özlem büyür de büyür.

Ben annemi kaybettiğimde içimdeki duygusal yıkımı tarif edemem. Sırtımı dayadığım, gölgesinde nefes aldığım koca çınar devrilmişti. Kocaeli’nde 17 Ağustos 1999 Gölcük depremini burada biz de yaşadık. Bu acılı ortamdan biz eşimin memleketine, ailem de Kilis’e gitmişlerdi. Depremden kurtulan annem kalp krizinden orada hayatını kaybetti. Çok sevdiği memleketinde annesinin yanına defnedildi. Biz cenaze için giderken o yollar sanki uzadı da uzadı. O günkü ortamda getirmek aklımıza bile gelmedi. Mezarına gidememek, onu ziyaret edememek zaman içinde bana çok koydu. Çünkü bu arada ailemiz büyüdü hane olarak çoğaldık ve hepimiz Karamürsel’deyiz. İşte ondan olacak ki o topraklar hep burnumda tüter, özlerim. Annemin vefatından sonra annemin yerini asla tutamam ama kardeşlerimin hem annesi hem ablası oldum.

Gelelim ‘Anneler Günü’ne… Günümüze kadar nasıl geldiğine bir göz atalım.
Anneler Günü’nün resmi olarak kutlanması fikri 1872 Yılında Julia Ford Have tarafından ortaya atıldı. Boston’da yapılan bir yürüyüş ile kutlandı. Bu girişimden sonra ABD’nin Philadelphia’da yaşayan Anna Jarvis adında bir öğretmen annesinin ölüm yıl dönümü 9 Mayıs’ta Anneler Günü’nün kutlanması için bir kampanya başlattı.1908’de başlatılan bu kampanya , Amerikan Kongresinin aldığı kararla Mayıs ayının 2. Pazar günü” Anneler Günü olarak kutlanması kabul edildi. Bazı ülkeler farklı tarihlerde kutlamaktadır. Ülkemizde 1955 Yılından beri kutlanıyor. İlk kutlamalar Antik çağa dayanmakta. O zaman var olduğu kabul edilen tanrıların anası RHEA için düzenlenen bahar şenlikleridir. Anaerkil dönemde Anadolu’da ana kraliçe KİBELE için yapılan kutlamalarda bilinmektedir. 1600’lü yıllarda İngiltere’de Paskalyadan 40 gün önce Anneler Pazarı denilen kutlamalara rastlanır. Avrupalının bulduğu annelere şükranlarını sunma günü tüm dünyayı sardı. Doğurganlık ve inanç bir araya geldi. Pasta götürme adedi yerleşti. Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarının binlerce yıl önce başlattığı gelenek, 20. Yüzyılın başından itibaren tüm dünyada kabul görmüş oldu. Tarihini de bir kenara koyalım.
Onu mutlu edeceğimiz, sevgisine layık olduğumuzu gösterebileceğimiz, bir gündür. Anneler için beklentilerle dolu yoğun duyguların yaşandığı bir gündür Anneler Günü.

Evet, bir hediye mutlu eder belki ama yanağına koyacağınız bir öpücük ve vereceğiniz sevginin yerini hiçbir şey mutlu etmez. Çünkü Hayat yolunda yanımızda olan, hasta olduğumuzda uykusuz sabahı eden, yemeyip yediren, kollayıp koruyan, kendine, ailesine ve milletine faydalı bireyler için çaba gösterendir. Annenizi mutlu etme sırası şimdi sizde. Annelerinizi arayıp sorun, gücünün yetmediği ama yapılması gereken yerde elinizden geleni yapın yani sevginizi sıcaklığınızı hissettirin. Onu kaybettikten sonra anlasanız da vakit geçmiş olur.
“ANA BAŞA TAÇ İMİŞ; HER DERDE İLAÇ İMİŞ.
CENNET ANALARIN AYAĞININ ALTINDADIR.”
Bütün annelerin, anne adaylarının, koruma aile olarak çocuk alıp anne sevgisi verenlerin “ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN”. Bu dünyadan göçmüş olan annelerimize de Allah gani gani rahmet eylesin, mekânları cennet olsun yaşamınızdan sevgi eksilmesin. Umutlarınız hep yeşersin.
(Not: Tarihi bilgiler internetten alıntıdır.)