Dolar 34,7784
Euro 36,7823
Altın 2.946,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 16°C
Parçalı Bulutlu
Kilis
16°C
Parçalı Bulutlu
Paz 16°C
Pts 18°C
Sal 16°C
Çar 16°C

ARŞİVLERDEN, GÜNÜMÜZE! Kilis Devlet Hastanesi…

ARŞİVLERDEN, GÜNÜMÜZE! Kilis Devlet Hastanesi…
A+
A-
27.06.2015
832
ABONE OL

Mehmet Şenay TAŞKENT

 

Arşivimdeki gazetelerde gezinti yaparken 4 Haziran 1972 tarihli Kent Gazetesindeki bir yazı dikkatimi çekti ve hemen kendi kendime mırıldandım. “Vay anasına! Nereden nereye!” Bu şaşırmışlığımın nedeni olan yazıyı, o yılların Kilis Kaymakamı İhsan Kutlusoy yazmış. “Kilis’in Sorunları” başlıklı yazısı kapsamında Kilis Devlet Hastanesi’nin o yıllardaki konumundan söz ederek, “İlçemizdeki mevcut 125 yataklı Devlet Hastanesinde bir operatör ve bir dişçiden başka doktor mevcut değildir. Bu bakımdan hastanenin hiç olmazsa bir dâhiliye mütehassısı ile takviyesi çok zorunlu görülmektedir” ifadelerini kullanmışlar.

Yukarıda belirttiğim üzere yıl: 1972 ve o yıllarda Kilis, Gaziantep’in ilçesi olup, Karataş diye bilinen yerde kurulu devlet hastanesinde sadece 2 (iki) doktor varmış. Bahse konu bu doktorlarımızın isimlerini araştırdım ise de net olmamak üzere Op. Dr. Şendal Kunt ve diş hekiminin de Dr. M. Galip Uygur olduklarına dair bilgi edindiğimi belirtmeliyim. Burada önemli olan detay sadece 2 doktorun hizmet veriyor oluşu olup, yanlarında hemşire, ebe ve çalışan sayısı da yok gibi. Bir sağlık personeli ve bir de hizmetli varmış. O yıllar Kilis’in nüfusuna gelince: Merkez ilçe 43.438, bağlı köy nüfusu da 40.475 olmak üzere toplamda Kilis’in nüfusu: 83.913. Bu iki hekim bu kadar nüfusa hangi koşul ve imkânlar ölçüsünde nasıl hizmet verdiklerini bir değerlendirin işte. Ben ve büyüklerim elbet o günleri yaşadık. Günümüzün en basit hastalık ve operasyon gereklilikleri için o yıllarda hastalar ilimiz Gaziantep’e gönderilir, öyle ki; bazı hastalar bu gidişlerde hayatlarını bile kaybederlerdi.

Kısaca verdiğim bu bilginin arkasından bugüne dönecek olursak: Aradan neredeyse yarım asır gibi bir süre geçmiş ve Kilis Devlet Hastanesi’nin de bu süreçten nasibini alarak değişim ve gelişimler yaşadığını mutlulukla söyleyebiliriz.

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Kilis’e gelen Suriyeli sığınmacıları saymaz isek, nüfusumuz o yıllara oranla göçler yaşamış, hatta Kilis 1995 yılında İl olmuş olsa da pek fazla nüfus artışı yaşanmamıştır diyebiliriz. Ancak bu nüfusa göre Kilis Devlet Hastanesi’nde verilen sağlık hizmetlerinin artarak günümüze geldiği görülmüştür. Öncüpınar yolu üzerine tam teşekküllü bir hastane yapılmış, günün şartlarına göre büyütülmüş ve gelişen teknolojik donanımı ile de Kilis ilçeleri ve köylerine hizmet verebilecek duruma getirilmiştir.

Son hizmete açılan bölümle beraber 259+84=343 yatak kapasiteli Kilis Devlet Hastanesi’nin yine de hizmete yetişemediğini ve yeterli olmadığını zaman zaman yaşıyor, duyuyoruz. 80’e yakın uzman, 30’a yakın pratisyen hekimle toplamda 110 doktorun sağlık hizmeti verdiği bu hastanede, yeni öğrendiğim bilgilerle kalp anjiyosunun yapılacağı haberini duydum ki yakın zaman kroner by-pass ameliyatlarının da burada gerçekleşeceğini umuyorum. Tüm bunların yanı sıra, gerek il merkezi ve gerekse ilçelerdeki, hatta birçok köylerde var olan Aile Sağlık Merkezlerine ne demeli! ”Nereden nereye” gelişimizin adeta filmini gözlerimin önüne getirip yaşadım, diyebilirim. Zaman zaman bırakın torunlarımı, çocuklarımla bile o yılları paylaştığımda inanmamakta ısrarcı olduklarına maalesef tanıklık etmişimdir.

Bu çıkan ilginç sonuç da insanların o yıllara göre şimdi daha çok hastalığa yakalanır olmuş oldukları ve ortalama ömür sürelerinin de o yıllara göre daha kısaldığıdır. Hani ”O eski topraktır” deyimini de bugünkü ömür ortalamalarına kıyasla kullanırız ya! Akademik olmasa da bana göre bu sorunun yanıtının, tek değil, çeşitli nedenlere dayandığını ifade edebilirim. Yani sadece, doğal beslenmeden mahrum bir yaşam sürdürmeden kaynaklandığını söylemenin de doğru olamayacağını düşünüyorum. Evet, sağlıklı, doğal gıdalarla beslenmek elbette ki önemli nedenlerdendir. Ancak, o yıllara bahisle günümüz insanlarının omuzlarına katlanarak gelen yaşam mücadelesi, bunun yarattığı stres, yeni yeni gün ışığına çıkan hastalıklar ve bunlara tedavi amaçlı piyasaya sunulmuş ilaç kullanma zorunluluklarımızdan tutturun, yeni teknolojik buluşlarla hastalık öncesi alınan tedbirleri ilave edebilir, hatta çoğaltabiliriz de…

Son sözlerim o ki: Oldukça yoğun bir tempoda çalıştıklarını bildiğimiz hekim ve sağlık çalışanlarına karşı, halkımızın daha anlayış ve hoşgörülü olmaları gerektiğidir. Bize bu hizmetlerin verilişinde her türlü zorluklara rağmen emek ve gayretlerini esirgemeyen, doktorlarımız başta olmak üzere idari çalışan ve tüm hastane görevlilerine bir Kilisli olarak teşekkür ediyorum. Ayrıca bu güzide hastanenin Kilis’e kazandırılmasında katkıları olan ve yapım aşamasında alın terlerini dökenlere kadar herkese şükranlarımı sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.

Esen kalın…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.