Artık Yıkmayalım… Yazanı Kınamayalım… (Kemaliye İlkokulu)
Daha önceleri, Kilis’in turizm ve kültürel varlıkları ile ilgili bazı yazılarımda söz etmiştim. Yok edilen kültür varlıklarının önemine vurgu yapmış, Kilis’in tanıtım ve ekonomik çıkarlarına ters uygulamalardan söz etmiştim.
Bugün, ayakta kalsa ve varlığını devam ettirse idi, yıkılan, yerle bir edilen HOVHONNES Katolik Kilisesi, Kilis’in dünya üzerinde bile tanınmasına yeterdi. Van gölündeki küçücük Kırk damar kilisesinin gördüğü ilginin yüzlerce kat fazlasını görürdü. Zamanın dar görüşlü, fanatik yöneticilerinin Kilis’e verdikleri zararın hesabını sormanın artık bir yararı da yoktur.
Resimlerinden tanıdığım o muhteşem yapının yok edilmiş olması, Kilis için maddi-manevi bir kayıp oluşturmuştur.
Kilis’in, cami sayısı bakımından her zaman övündüğüm bir yanı vardır. Karataş’a, (gözleri kör edilmeden önce) her çıkışımızda camileri sayar, akşam karanlığı ile şerefelerde yanan ışıkların görünümlerini dile getirirdik. Çok önemli ve tarihi camilerimizin yanında, ibadet gereksinmesini gideren semt camilerimiz de azımsanmayacak kadar çok.
Hem eski bir kiliseden, hem de camilerimizden söz etmemin esas nedeni, hemşerimiz Ecz. İbrahim Beşe’nin kaygı ve tasaları oldu. Tarihi özellikleri olan, Kemaliye İlkokulunun yıkılarak Cami yapılmak istenmesine ben de şaşırdım doğrusu. Onun için, yapılan büyük bir yanlışlığı, Hovhonnes kilisesinin yıkılmasını anlatarak yazıma başladım. Kemaliye Okulu, tarihi dokusu ve anıları olan bir kültür varlığımızdır. Yapılacak başarılı proje ve tasarımlarla çok amaçlı, ilgi odağı bir mekân olarak yararlanılması olasıdır. Her şeyden önce, bu bölgenin acil veya ileriye dönük bir ibadethaneye gereksinmesi yoktur. Yüzer metre mesafede etrafında üç tane cami bulunmaktadır. Buranın yıkılması, cami yapılmak istenmesi bir israf ve gösteriş çabası olmaktan öte değildir. Dinimizde, israf ve gösteriş için ibadet yapmak haram ve yasaktır. Bunları yazmak zorunda kaldığım için kınanmamam gerektiğine inanıyorum. Bir tarihi kültür varlığımızın yok edilmek istenmesine karşı duruşumdur bütün mesele.
Kilis’te, anlayamadığım bir sit uygulamasının yıkılmasına engel olduğu o kadar yer varken, bazı yerlerin özellikle seçilmesinin nedenlerini anlamak istemiyorum. Yıkmayalım, yok etmeyelim. Restore edilmiş hamamlarımızı, camilerimizi, Kilis evlerini gezdikçe duyduğumuz sevinci, Kemaliye İlkokulunu yıkma girişimleri ile yok etmeyiniz.
Gereksinme varsa ibadethane yapmak sevap ve dini bir görevdir. Yok, bir gizli amaç, gösteriş düşkünlüğü olarak tasarlanıyorsa, günah, israf ve haramdır…
Yahudi Mezarlığı da, Kilis’in kültür ve birlikte yaşanmış bir devrinin sembolüdür. İ. Beşe bunu da dile getirmiş. Buranın da koruma altına alınması, düzenlenmesi, o dinin mensuplarınca ziyaret edilen bir hale getirilmesi gerekir. Yok etme düşünce ve davranışının yerini, koruma ve yaşatma bilincinin alması gereklidir artık.
Bu görev, yerel yönetimlerimizin, mülki amirlerimizin, aydınlarımızın ve sağlıklı düşünen inananlarımızındır.