Atatürk’ün Kilis’e Gelişi
M. Yahya EFE
Sevgili okurlarım, toplum ve insanlar için en kutsal varlıklardan iki tanesi, bağımsızlık ve özgürlüktür.
Bağımsız olmayan bir ülkenin insanları özgür olamadıkları gibi, özgür olmayan insanlar da, bağımsız bir ülkeye sahip olamazlar.
Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin yok olan özgürlük ve bağımsızlığını yeniden kazanabilmesi için yapılan bir savaştır.
Osmanlı Devleti son zamanlarında serbestçe hareket etme özgürlüğünü yitirmişti. Kurtuluş Savaşı’nın sonunda, Türk milleti yeniden özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuştu.
Halkıyla ve ordusuyla bütünleşen ulusumuzun, Mustafa Kemal’in önderliğinde ki Kurtuluş Savaşı’nın kazanmasında güney cephesinin rolü büyüktür.
Kilis ise; zeki çocukları, asil gençleri ve çalışkan halkıyla kendisine bir ses verene bin yankı vermiştir.
Bunun en güzel örneğini de milli mücadelede vermiştir her Kilisli.
Yedinci Ordu Komutanı sıfatı ile Suriye Cephesi’nde bulunan Mustafa Kemal, 28 Ekim 1918’de Kilis’e gelişinde şehre girerken ilk yerel milis kuvvetleri tarafından karşılanmasından oldukça etkilenmiş ve;
“İlk ayak bastığım Türk şehrindeki bu uyanıklığa cidden hayran kaldım ve bir daha iman ettim ki bu millet asla ölmeyecektir. Var olun aziz Kilisliler” demiştir.
Kilis dönüşü, 3 Kasım 1918 tarihinde, Yıldırım Orduları Grubu Kumandanı sıfatı ile 2. ve 7. ordulara gönderdiği talimatta ise;
“…Kilis havalisinin Türklerle meskûn olduğu her vesileyle hatırda tutulmalı, her davada bu esas ittihaz edilmelidir.” diyen, yine geleceğin Atatürk’üdür.
Ulusumuzun yazgısını değiştiren ve bugün, özgürlük savaşında ki tüm ülkelere örnek olan Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında, Kilis Kuvay-i Milliyesi’nin Güney Cephesi’ndeki yeri ve Antep Savunması’na katkısı büyük olmuştur.
Bu cephede büyük zorlukların, yoklukların, olanaksızlıların içerisinde savaşan Kilis Mücahitleri’nin direnişi ve hakkı inkâr edilemez.
Bu direnişte, adı bilinen komutan ve mücahitler kadar adları bilinmeyen pek çok köylü-kentli Kilis halkının katkısı vardır.
Halkın katılmadığı hiçbir kurtuluş savaşı kazanılamaz.
Eğer halk benimser, destekler ve katılırsa, kurtuluş savaşları başarı ile sonuçlanır.
Böyle olmasına rağmen, savaşa en büyük emeği veren, direnişin en ağır yükünü çeken halkımızın anıları bugüne kadar ilgili kuruluşlarca yeteri kadar araştırılmamış, derlenmemiş ve yazılmamıştır.
Sadece halkımız bu anılarını çocuklarına, torunlarına ve çevrelerine anlatmakla yetinmişlerdir.
Kilis, düşman işgalinden kurtularak, bağımsızlık ve özgürlüğünü ilan ettiği günün 96. yıldönümünü kutluyor.
Cumhuriyetimizin 92. Mustafa Kemal’in Kilis’e gelişinin 97. yıldönümünü kutladığımız bu 28 ve 29 Ekim günleri, Kilis’in şahlanışının, kendine yetmeyişinin, Atatürk ilkelerine bağlılığının bir hatırasını taşır.
Türk Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında kanı ve canı pahasına ulusunun yazgısını değiştirmek için savaşan kahraman gazi ve şehitlerimizin aziz hatırası önünde saygı ile eğiliyorum.
Ruhları şad olsun.
“Var olun aziz Kilisliler”…