Atlı Tomofil: Fayton

“ZAMANLA YOK OLAN BU TOPRAKLARDAKİ FARKLI KÜLTÜRLERİN NESİLLER BOYU BİR ARADA YAŞAYARAK YAŞATTIKLARI USTALIKLARDAN BİRİSİ DE, FAYTONCULUKTUR.”
ATLI TOMOFİL, İstanbul’un en güzel sayfiye yerlerinden biri olan Adalar’da gördüğümüz de sevgiyle ve heyecanla baktığımız, yılda bir kez de olsa sepetine oturup bir gezinti yaptığımız faytonlardır.
Fayton’un yaşamımızdaki akışına geçmeden önce onun “TANRILARIN VE GÜNEŞİN ARABASI” denildiği efsanelerden söz etmek istiyorum.
Efsaneye göre fayton, adını güneş tanrısı Hellos’un oğlu Phateon’dan almakta. Phateon, babasını bir gün güneşin arkasına alarak kullandığı atlı arabayı sürerken, Tanrı Zeus tarafından yıldırım çarptırılarak öldürülür. O tarihten bu yana atlı arabaların adı phateon olarak kalır. Halk dilinde fayton değil de “PAYTON” denmesi belki bundan gelmektedir. Yunan mitolojisinde faytonlar, tanrıların yanı sıra güneşi de bir gün gökyüzüne taşırmış.
Şimdi de faytonun tarihi geçmişine bir göz atalım. Tarihi kaynaklara göre faytonculuk, M.Ö. 2800 yıllarında Asurlular dört tekerlekli atlı araba yapmışlar. 9. yüzyılda da atların dizginle idare edilme sistemine geçilmiş. Fayton ilk defe İstanbul’a Sultan Abdülmecit döneminde saray ve konak arabası olarak getirilmiş. Sultan Abdülaziz döneminde faytonlar kiralanmaya başlanmış. Günümüzde ise sadece İstanbul Adalar’da yaklaşık 300 fayton olduğu tespit edilmiştir.
Faytonculuk, döşemesinden fenerine, tekerliğinden güneşliğine kadar her detayı ayrı bir ustalık istemektedir. Fayton imalatına yönelik İstanbul’da geriye kalan tek tek ustalara rastlanmaktadır.
Ülkemizde faytonun en çok bulunduğu yer İstanbul Adaları’dır. Hala Ada’da ikamet eden bir dostumdan aldığım bilgilere göre, ilk fayton ustalığını yapan Ermeni asıllı Kirkor Usta olduğu, daha donra da (1935 yılında Bulgaristan’dan göç eden) çıraklığını yapan Mustafa Serin’in bu mesleği devam ettirdiğini öğrendim.
İstanbul’da nadir mesleklerden biri olan faytonculuk sanatında, bir de tamir atölyeleri vardır. Yine bu konuda almış olduğum bilgilere göre, atölyelerden biri uzun yıllar Dimitrikopolo şaraplarının deposu ve mağazası olan Rumlara ait 250 yıllık bina, 1914 yılında Lejyon askerlerinin yatakhanesi olarak kullanılmış. Bu bina daha sonra Bogos Akşar tarafından Rumlardan kiralanıp tamir atölyesi olarak hizmete girmiştir. Söz konusu bu bina, şu anda 250 yıllık geçmişiyle Kadıköy’ün ilk ve tek tavernası “FAYTON RESTAURANT” olarak kullanılmaktadır.
Bugün 300’ü aşkın faytona sahip olan İstanbul Adalar’da hala fayton işletmeleri ve gezi turları devam etmekte olduğu hepimiz tarafından bilinmektedir. Bu nedenle fayton, gerek yolcu taşıması ile gerek nostaljik görünümüyle Adalar’a doyulmaz bir renk getirmiş ve hafta sonları bir sayfiye yeri olarak gitmemizi sağlamıştır.
Hoşça kalın.