Barak Havasında Aşk, Yiğitlik ve Acı Teması

“BARAKLAR HORASAN’DAN GÖÇ EDEREK GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA KİLİS, GAZİANTEP VE NİZİP’İN GÜNEY MINTIKALARINA YERLEŞMİŞLERDİR. ÇOK ÜSTÜN BİR AHLAKA SAHİP OLAN BARAKLAR’IN, ÖNEMLİ GELENEKLERİNDEN BİRİ “ODA GELENEĞİ”DİR. (BU GELENEK, KİLİS’TE 1960 YILINA KADAR “ODA EKOLÜ” ADI ALTINDA DEVAM ETMİŞTİR). AYRICA OZANLARIN ŞİİRLERİNİ, TÜRKÜLERİNİ EZBERE BİLEN BARAKLAR, YOĞUN SÖZLÜ KÜLTÜR BİRİKİMLERİNE SAHİPTİR.”
(Prof. Dr. Cahit TANYOL
SOSYOLOG)
Barakların sosyal yaşayışına bir göz attığımız zaman, büyük acılara sebep olan savaşlar ve göçler, barak yöresine ait “DESTANLARIN”, “AĞITLARIN”, “TÜRKÜLERİN”, “OYUNLARIN” oluşmasına neden olmuştur. Bu oluşumlar daha çok YİĞİTLİK, MERTLİK, AŞK, CÖMERTLİK, FUKARALIK ve ACI’lar üzerine yorumlanmıştır.
Barak havalarında ozanlar, aşkı o kadar güzel yorumlamışlar ki, gerek sözleri, gerekse nağmeleri içimizde derin bir duygu oluşturmuş ve o duyguyu bize hissettirmiştir. İşte Uşşak makamında ele alınmış olan birini görelim.
Çok sevdiği kızın bir başkasına gelin gitmesini derin aşkıyla anlatan “AMAN İÇERİMDEN ÇIMDAZ DA” uzun havasında, gerçek bir hikâye anlatılmıştır Özellikle sevdiğinin gelinlik giyip ayrılışı anında şunu dile getirir:
“AMAN AT ÜZERİNDE GİDERKEN DE GÖZ EDER
DİLLERİ KONUŞMASA DA GÖZYAŞLARI SÖZ EDER.”
Yine atın üzerinde ayrılırken, büyük yeminle aşkını şöyle anlatır:
“HELE BEN DE SENDEN BAŞKASINI SEVERSEM, BAŞKASINA GÖNÜL VERİRSEM EĞER, AMAN YARIN HAKKIN HUZURUNDA MAHKEMEYE VER BENİ, GÜLÜM VER BENİ, NEDİM VER BENİ.”
Başka bir barak havasında aşk şu şekilde ortaya çıkar:
“YİNE BARAK İLLERİNDE KURŞUN ATILIR / BENİM AŞKIM PAZAR OLMUŞ DA SATILIR
AMAN DÖNEM, GELİN OLMUŞ DA BOYNUM BÜKÜLÜR / DÖNE GELİN CANIM FEDA OLSUN SANA.”
Aşk, diğer bir barak havasında şöyle sitemle ele alınır:
“GEZE GEZE YÜREĞİME DERT OLDU / AMAN AĞLAYA AĞLAYA DA GÖZLERİME KAN DOLDU
KIZ BEN SENİ ALACAKTIM DA / ZALİM BABAN ÖNÜME BEND OLDU.”
Barak havasıyla ilgili ikinci temamız YİĞİTLİK üzerinedir. Bu konuda Uşşak makamında söylenen “KARA DAĞIN BOZ YILANI” barak havası, öldürülen bir yiğidin eve dönmemesi üzerine yazılmış ve bestelenmiştir:
“KARA DAĞIN BOZ YILANI GELİR DOLARI DOLANI / YÜZ BİN SENE MAHKÛM OLSAM BULURUM SENİ VURANI / ÖLDÜM ANEY, ÖLDÜM ANEY, YAVRU KURŞUN YEDİM ANEY…”
Aslında barak havalarında YİĞİTLİK’in tanımı, Kilis’in BADELİ NAHSEN uzun havasında göstermiştir. Halkın bağrından koparak hicaz makamında ortaya çıkan bu uzun havanın sözlerini hep beraber görelim:
SURİYE’DEN ÇIKTIM DA NEDİR TELŞIM / İÇERİ BAHÇEDE KALDI KANLI ÖLEŞİM
İMDADA YETİŞİN DE BACIM, KARDAŞIM / VRMA HİNDO VURMA BEN BADELİ NAHSENİM ZİNCİRLERE VURULMAYAN ASLANIM.
Şimdi gelelim barak havalarının ACI yaratan bölümüne. Barak ilinde acılar hiç durmamış, yıllarca sürüp gitmiştir. Bu konudaki bilinen isim, Kilis’in TOPAL ABDO (OĞLUM MUHAMMEDİM), ACI’ların en büyüğü ve nağmelerin de en güzeli olmuştur. Özellikle “BİR EVDE ÇİFTE CENAZE ÇIKARSA” tüm yöreye yayılmış ve hicaz makamının hisli vurgularıyla yüreklerimizi sızlatmıştır. İşte barak:
AMAN KALKIN GİDELİM BORU SESİ VAR / OĞLUM MUHAMMED VURULMUŞ BİZİM ELDE YASI VAR
BU KERTİL ZALİMLERİN BİZDE NESİ VAR? / DUMANA OĞLUM MUHAMMEDİM DUMANA / ATLARI ÖRÜKLEDİK ÇAYIR İLE ÇİMENE / BİR EVDE ÇİFTE CENAZE ÇIKARSA / ÇOLUK ÇOCUK FİGANA”.
Aşkı, yiğitliği ve acılarıyla içimize işleyen ve ruhlarımızı yücelten barak havalarımızın bir başka güzelliğinde yeniden buluşmak dileğiyle…
Hoşça kalın.