Barış ve Huzura İhtiyacımız Var
M. Yahya EFE
Sevgili okurlarım, yeryüzünde yaratılanların en mükemmeli ve en şereflisi insandır. İnsan gerek fiziki ve gerekse kalbi özellikleriyle varlıkların en üstünüdür.
İnsan olarak, günümüzde barış, huzur ve güvene hasretiz.
Bir zamanlar “Açılım” modasıydı.
Neyin açılımı, içeriğini bilen yokken bir açılımdır diye tutturduk ve sonunda merakla beklenen “Demokrasi Paketi” açıldı.
Artık; “Türküm, doğruyum, çalışkanım” yok.
Kamuda başörtüsü yasağı da kalktı.
Böylece toplum barışı sağlanacaktı…
Herkes bu konuda konuştuğu zaman mangalda kül bırakmadı…
Önüne gelen barış, huzur ve güvenden bahsetti ama iş uygulamaya geldiğinde sözler hep havada kaldı.
Sosyal ve sorumlu birer varlık olan insanların topluluklar halinde yaşamaları kaçınılmazdır. Bu insanın tabiatının gereğidir.
Onun için insan etrafındakilerle iyi geçinmek, iyi ilişkiler içerisinde bulunmak ve onların haklarına saygılı olmak mecburiyetindedir.
Bunlar, hayatta huzurlu ve mutlu yaşamanın kaçınılmaz şartlarıdır.
Huzur ve güven toplumu olabilmenin şartı da, barış içinde birlikte yaşamaktır.
Geçmişimize baktığımızda; Türkler asırlar boyu farklı din, dil, mezhep ve etnik kökene mensup toplumları bünyesinde barındırmıştır.
Milletimizin bin yıllık bir arada yaşama kültürü çatışma ve ayrışma üzerine değil, barış ve birlikte yaşama anlayışı etrafında şekillenmiştir.
Türk milletinin bu bin yıllık kardeşliğimizden rahatsız olanlar var. Ve bunlar boş durmuyorlar.
Ülkemizde toplumsal huzursuzluk ve çatışma alanları oluşturarak, bu kardeşlik bağlarımızı bozmak istiyorlar.
Oldukça tehlikeli bir ayrışma ve farklılaşma zeminine çekmeye çalışanlar var.
Bunlar, toplumsal huzursuzluk ve çatışma alanları oluşturarak, kardeşlik bağlarımızı koparmaya çalışıyorlar.
Onun için hepimize büyük görevler düşüyor.
Hepimiz toplumsal barışı ve birlikte yaşamamızı zedeleyici hareketlere karşı tedbirli ve uyanık olmalıyız.
Karşılıklı sevgi ve saygı, karşılıklı anlama ve anlaşılma kültürünü hayatımıza hâkim kılmalıyız.
Bunun için de, bir birimize karşı sevgi ve saygı çerçevesinde; adaletli, yapıcı, kaynaşmayı ve paylaşmayı bilen insan olmalıyız.
Günümüz Türkiye’si kalkınma hamlesini başlatmış ve bu yarışta oldukça mesafe kat etmiş bir ülkedir.
Böyle bir ülkenin vatandaşları olmaktan gurur duymaktayız.
Din, dil ve mezhep farkı gözetmeden barış içerisinde yaşamasını bilmeliyiz.
Ülkemiz, seçim sathı mailine girdi.
Barışa, huzura ve demokrasiye ihtiyacımız var.
Karanlık hain güçler, bizleri kardeş kavgasına sürüklemek istiyor.
Bu oyununa gelmemeliyiz. Bu ülke hepimizin…