Dolar 35,5754
Euro 36,6132
Altın 3.078,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 13°C
Açık
Kilis
13°C
Açık
Sal 11°C
Çar 7°C
Per 9°C
Cum 12°C

“Bayram Gelmiş Neyime…”

“Bayram Gelmiş Neyime…”
A+
A-
22.09.2015
461
ABONE OL

Sabahattin YARAR

 

Her bayramın gelişinin verdiği sevinç, mutluluk ve beklentilerin üzerimizdeki etkilerini bugün anımsamak ve anlatmak olanaksızdır. Sevgi, barış, dostluk içinde, bayramın manevi duyguları ile dopdolu o eski günleri yazmak, anlatmak ne mümkün? Hele, bu günün nesline anlatmak hiçbir anlamı içermez gibidir.

Yeni bir elbisenin, bir ayakkabının değerini, öpülen ellerin avuçlara sıkıştırdığı paraların mutluluğunu ancak içinizde duyarsanız anlarsınız. Sevgi, saygı ile kucaklaşmaların, bayramlaşmaların, dertlerden sıyrılmanın güzelliklerini saymak, o günleri anmak bile başka dünyalara götürüyor insanı. Fakirlik, geri kalmışlık, olanaksızlıklar bile dikkate alınmadan, sadece bayram duygularını yaşamak yetiyordu bir zamanlar. Bir bayram yerinin coşku dolu hareketliliği, insanların sevinç dolu gözlerle gülümsemeleri, dertleri, tasaları öteliyordu bir bayram süresince.

Şimdilerde; Dini Bayramlarımızdan ikincisi olan Kurban Bayramımızı kutluyoruz. Tüm İslam âleminin, kardeşlik ve dostluk içinde kutlaması gereken, huzur, sevinç ve barış dolu günlere ışık tutacak bu kutsal günümüzün, neresinden tutacağız bilemiyorum doğrusu. Ülkemiz ve dünya Müslümanları öyle sorunlar ve kargaşa içinde ki, yukarıda saydığımız mutluluk ve duyguları yaşamamızı engelliyor.

Ülkemizdeki PKK terörü, soruşturma, tutuklama, baskın olayları, seçim çekişmeleri, şehit yasları, bu kutsal günümüzü gölgelemektedir. Bunların yanında, milyonlarca mültecinin sorun yumağı, evinden yurdundan olmuş insanlarla iç içe olmanın üzüntüsü ve tepkisi insanlarımızın sevinç kaynağını kurutmaktadır. Suriye’deki olaylardan etkilenen, her an bir olayla karşılaşma endişesi taşıyan insanlarımız, o eski huzurlu bayramları artık bulamamaktadırlar.

Türkiye böyle bir ortamda Bayrama girerken, dünya üzerindeki diğer Müslüman ülkelerdeki vahşet, düşmanlık ve dehşeti görerek, bayramın adını bile anmak olanaksız hale gelmektedir. Libya, Mısır, Yemen, Irak, Afganistan, Somali, Nijerya, Pakistan, Suriye’de kardeş kardeşi, hem de iki taraf da “Allahu Ekber”  diyerek öldürürken, dinimizin emrettiği “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir” sözü nerede kalmaktadır?…

Dünya emperyalist ülkelerinin, İslam ülkelerinin geri kalmışlık ve eğitim noksanlığından, yobaz kesimlerin bağnazlıklarından yararlanarak Müslüman ülkelerde oynadıkları oyunları göremeyen İslam dünyasını uyandırmak için ne yapmalı bilemiyorum. Savaşan Müslüman, ölen Müslüman, kazanan kim?… Bunu düşünecek, İslam’ı kardeşlik ilkesi etrafında birleştirecek bir zeka, akıl, beceri yok mudur bu kadar insan arasında?

Bu koşullar altında, Kurban Bayramını huzur içinde, manevi duygularla kutlamak olası mıdır? Bu olumsuzluklarla İslam âlemi iç içe yaşarken, diğerlerinin erinç içinde bayram kutlamaları, sevinç duymaları, mutlu olmaları düşünülebilir mi? Umursamayan bazı ülkelerin varlığına karşın, hem olaylardan etkilenen, hem de tüm İslam âlemi için endişe duyanların Bayramı içinde duyarak kutlayacaklarına inanamıyorum.

Tüm bunlara karşın, Türkiye’nin ve tüm din kardeşlerimizin Kurban Bayramını kutluyor, barış ve huzurun bir an önce gelmesini diliyorum.

Yeniden buluşalım…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.