Bedelli Askerlik
Nejat TAŞKIN
Yıllar önce A. Hamdi Çeteci’nin köşeme gönderdiği bedelli askerlik söyleşisini köşeme taşıyorum…
Bugünlerde Sayın Başbakan tarafından gündeme tekrar düşürülen bedelli askerlikle ilgili bu emekli asker arkadaşımın yıllar evvel yine gündemde konuşulan bedelli askerlik söyleşisini işte kendi görümünden hiçbir ilave yapmadan o günkü söylenenleri bugünlere taşıma görevini sizlere bırakıyor ve onun yazdıklarını aynen sizlere yansıtıyorum:
“Ekonominin kurtulması için birçok gazetelerde, birçok yazarlar çeşitli çözümler önerir. Fakat hiçbirinde, sizinki kadar somut ve acık öneriye rastlamadım.
13 Mart tarihli yazınınız, beni o kadar etkiledi ki, şimdiye kadar herkesin bildiği fakat bir türlü dile getiremediği şeyleri gayet güzel sıralamışsınız. ’’Daha da niceleri var’’ diye ‘Bunlar birkaç örnek’ diye noktalamışsınız.
Bunlara benim de ekleyeceğim çok şey var. Belki bunlar sizin ileride yazacağınız şeylerdir. En azından sizin fikirlerinizi takdir edip desteklediğimizi bilmeniz acısından yazacağım.
1) Gelir kaynakları aranırken, Bedelli Askerlik gündeme geldi. Fakat bu sefer T.S.K,eşitlik ilkesine aykırı olur gerekçesi ile sıcak bakmadı. Çok da hakli, çünkü zengin çocuğu askerlik yapmayacak, fakirler yapacak. Bu durum orduya güveni ve vatan sevgisini zedeler.
Peki nasıl olmalı?:
Bedelli askerlik kabul edilmeli fakat bu 20 bin Markın 5 bin Markı, asker olacak fakir insanlara verilmeli. Bu 5 bin Mark için birçok aile seve seve askere gider. Ayrıca bunu, zamanla paralı asker alımı şekline döndürmekte yarar var. Çünkü ordumuzda çok özel donanımlı silah, araç tank ve gereçler var. Bunlar 18 aylık askere teslim ediliyor, tam öğrendiği sırada terhis oluyor. Bu değerler hep acemi ele teslim edilmiş oluyor. Hâlbuki farz edelim 1 milyon askerimiz varsa, bunların yaptığı işi 200 bin kişi yapar. Hem de uzmanlaşarak ve sorumlulukla. Bu sayede silahlı kuvvetlere ayrılan bütçe, büyük ölçüde azalır.
2) 550 milletvekilinin hizmetinde, Mecliste ve Meclis dışında 5 binden fazla hizmet personeli varmış. Bunlar nelerdir; sekreter, danışman, şoför, korumacı, çaycı, daha neler… Belki 10 binide bulur. Lojmanda, bekçi, bahçıvan, güvenlik görevlisi gibi…
Her şey neyse de şu danışmanı aklım almıyor. Bu işi biliyorum diyerek seçildi fakat bilmediği için danışman tutuyor. Madem bilmiyordu neden geldi? Bu milletvekilleri, lojman telefon, sağlık, yemek masraflarını acaba maaşlarından ödeyemezler mi? 400 milyon maaşı olan herkes bu giderlerini cebinden karşılayabiliyor. Bunlar 2 milyarın üzerinde maaşla niçin ödeyemesin.
HALKA ÖRNEK OLUNMALI
3) Bürokratların altında, benzini, şoförü ve bakımı devletçe karşılanan 250 bin civarında araç varmış. Avrupa’nın hiçbir ülkesinde böyle saltanat yok. Senede 1-2 milyon araç üreten Japonya’da devlet hizmetinde 15 bin araç varmış.
Kemer sıkmaya sadece halktan istiyorlar. Bugüne kadar nice depremler, yangın ve sel felaketleri yaşandı. Bir tek milletvekilinden bir bağış yaptıklarını duymadık. Bize örnek olsunlar. Ben 70 yaşındayım. Harp senelerinde, yamalı çorap ve elbise ile yıllarımızı geçirdik, karne ile ekmek verdiler hiç ses çıkarmazdık, Hepsi vatan içindi. Şu anda gerekli ise yine yaparız ama baştakiler örnek olsun.
Saygılarımla…
Hamdi Çeteci”