Dolar 27,1642
Euro 28,9214
Altın 1.682,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 37°C
Açık
Kilis
37°C
Açık
Cts 35°C
Paz 35°C
Pts 34°C
Sal 32°C

Bir Delinin Hatıra Defteri

Bir Delinin Hatıra Defteri
A+
A-
05.02.2015
277
ABONE OL

Metin MERCİMEK

“DELİLİK DEDİĞİMİZ SINIRI AŞMA DURUMU HEPİMİZ İÇİN AN MESELESİ. HAYATTA BASTIRDIĞIM HER ŞEY SAHNEDE FIŞKIRIYOR. İYİ Kİ DE FIŞKIRIYOR. YOKSA DELİRİRDİM.” (Genco ERKAL-Psikolog)
29 Ocak 2015 Perşembe günü İstanbul Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde, tiyatronun duayenlerinden Genco Erkal’ın oynadığı “BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ” oyununu izledik.
Oyun başlamadan önce bir konuşma yapan ve aynı zamanda psikolog olan Genco Erkal, “BEN 27 YAŞINDAYKEN BU OYUNU SERGİLEDİM. ANCAK BU GÜN 77 YAŞIMA BASMIŞ DURUMDAYIM. TAM 50 YIL SONRA TECRÜBELERİME DAYANARAK TEKRAR SAHNEYE ÇIKIYORUM” diye ifade ettikten sonra oyuna başladı. Hepimizin bildiği gibi, Rus edebiyatının usta isimlerinden Nikolay Vasilyeviç Gogol, “BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ” adlı eserinde 19. yüzyılda St. Petersburg’da yaşayan bir memurun öyküsünü anlatmaktadır. 9. dereceden memur Aksentiy İvanoviç Poprişcin bir bakanlıkta çalışmakta olup, yalnız ve yoksul durumda. Ancak Poprişcin Genel Müdürün kızına umutsuz bir tutkuyla bağlanır. Giderek kimsenin görmediği şeyleri görmeye başlar. Kafasının içinde gerçeklerden uzak, bambaşka bir dünya oluşturur. Son aşamada kendini İspanya Kralı olarak görmeye başlar ve yaşamının son durağı bir akıl hastanesi olur.
Poprişçin’in bu acıklı ama bir o kadar gerçek öyküsü, 50 yıl aradan sonra yeniden Genco Erkal ile sahnede canlandırılması, benim gibi birçok seyircilerin de ilgisini çekti. Oyunun sonunda gazeteciler tarafından kendisine çeşitli sorular iletildi. Gazetecilerden biri, “BEN OYUNU İZLERKEN GERÇEKTEN DE SAHNEDE BİR DELİ GÖRDÜM. BU NASIL BİR İÇSELLEŞTİRME DURUMU?” diye sorulunca, Genco Erkal’ın cevabı şu oldu:”BENİM İKİNCİ MESLEĞİM PSİKOLOGLUK. DOLAYISIYLA BU OYUNA BU KADAR İLGİ DUYMAMIN SEBEPLERİNDEN BİRİ DE İKİNCİ MESLEĞİM. OYUNA İLK YAKLAŞIMIM, HAZIRLANMA BİÇİMİM BİR TİYATROCUDAN ÇOK PSİKOLOG GİBİ OLDU. BAKIRKÖY AKIL HASTANESİ’NDE ÇALIŞAN HOCALARIM VARDI. ONLARA OYUNU ANLATTIM; ‘PARANOYA AĞIRLIKLI BİR ŞİZOFREN VAKASI’ DEDİLER VE BENİ GERÇEKTEN BU HASTALIĞI OLAN KİŞİLERLE TANIŞTIRDILAR.”
Ayrıca yine gazeteciler Genco Erkal’a, “BU YAŞINIZA RAĞMEN HÂLÂ SAHNEDE ÇOK ENERJİKSİNİZ. BUNU NEYE BAĞLIYORSUNUZ?” sorusuna hemen cevap verdi: “EN ÖNEMLİ NEDEN MESLEĞİME TUTKU. YAŞAMA BİÇİMİM TİYATRO. BÜTÜN YAŞAMIMI KAPLIYOR, ÖZEL HAYAT ÇOK KENARDA KALIYOR. EN MUTLU OLDUĞUM YER SAHNEYE ÇIKTIĞIM ZAMANLAR. SAHNEDE OLMAK, OYUN OYNAMAK, İZLEYİCİLERLE KARŞI KARŞIYA GELMEK BENİ HAYATTA TUTUYOR. ÇÜNKÜ BİLİYORUM Kİ, ZAMANLA KAFA GİDECEK, VÜCUT GİDECEK. BEN BU SÜREYİ UZATMAK İÇİN ÇOK DİKKAT EDİYORUM. HER SEFERİNDE SEYİRCİYİ ŞAŞIRTMAK ZORUNDAYIM.” Erkal böyle diyerek hayatta tutunmanın, gerek vücudun, gerek kafanın yıpranmamasını fevkalade dile getirdi.
İşte, tiyatroya olan merakıyla yıllarca sahneden ayrılmayan psikolog ve tiyatro duayenlerinden Genco Erkal’ı kutluyor ve de başarılarının devamını diliyorum.
Hoşça kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.