Bir Demet Nergis
M. Yahya EFE
Sevgili okurlarım, hayatı anlamaya ve anlatmaya çalışanlar için her zaman bir açık kapı bulunur. Elinden tuttuğunuz her sevgili sizi kendi iç dünyanızın derinliklerine götürür.
Resimlerini yan yana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakin yüzlerine, onların yüzlerinde kendi yüzünüzü görürüsünüz.
Anılarla yaşarsınız. Onun yüzünü görmek ve sesini duymak istersiniz.
Günümüzde, İnsanlar kavga ederken, birbirini kıskanırken, evliler boşanırken, sevgililer küserken, herkes birilerini suçlarken, ekmeğe zam gelirken, insanlar sevgisiz yaşarken, dostlar birbirine selam vermezken, ben Nergis çiçeğini seviyorum. Nergis en çok sevdiğim çiçektir.
Bilmem neden bu kadar çok severim Nergis’i. Çok az bir dönem var olup, çok nazlı oluşumudur beni çeken acaba?
Belki de, birçok parfümden daha hoş koku verdiği için Nergis’i severim. Onu hep hayal eder dururum.
Hayal ettiğim bir demet Nergis’i bakın Bekir Mutlu Gökçesu nasıl anlatıyor:
BİR DEMET NERGİS
“Uzaklarda geceyi bekler bekçiler
Ve yırtar kara patiskasını gecenin
Düdük sesleri
Bilmem ki ne demek isterler?
Uzaklarda köpek sesleri
Karanlıktır hırsla dişledikleri
Bilmem ki nedir dertleri?
Gayrisi suskun ben gibi, sen gibi…
Burada bir demet Nergis
Buram, buram, çığlık çığlığa sessiz
Sarmalar şimdi uzağı, yakını
Geceyi ve içimdeki aykırı sesleri
Mumun ucunda Nergis kokar alevi
Nergis kırmızısıdır kadehte sarısı hilafsızım ki
Hafifler sancıları yüreğimin
Nergis kokar çakırkeyif sızısı
Sarar nefesimi, tütüne revan ellerimi
Bir demet Nergis’in rayihası
Uzaklarda
Berdevamdır gecenin cılızlaşan sesleri
Fark etmez artık bu saatten sonra
Burcu, burcu Nergis’tir akisleri…
Burada bir demet Nergis şimdi
Masum, kimsesiz sen kadar
Ve ben kadar sensiz şimdi…”