Bir Uçak Yolculuğu…
Nejat TAŞKIN
Bir uçak yolculuğu içinde gittik, gördük ve geldik. Evet karar vererek yola çıktık.
Sayın Dr. Mustafa Tekçe, Sayın Metin Mercimek, Sayın Gazeteci Adem Canözer ve sonra ben…
Sabiha Gökçen Havaalanında Adem Canözer hariç, diğer üçümüz 35 dakika tehirli bir uçakla ve saat 19 sıralarında piste yaklaşan bir dev gövdeli uçak içinde yolumuzu Gaziantep iline çevirerek gece karanlığında uçmaya başladık. Hava kapalı, uçak hınca hınç dolu, adeta mümkün olsa uçağın koridorlarına bile insanlar yerleştirecekler. Ama hırslı ve tecrübeli pilotlar bizi Gaziantep hava alanına geldiğimizde saatler 20:30’u gösterdiği sırada biz piste inen uçağın merdivenlerinden salona doğru yürüyerek Sayın Kilis Baro Başkanı Avukat Muammer Fazlıağaoğlu’nun gönderdiği araçla ve kibar şoförü Mehmet Beyle Kilis iline doğru yol almaya başladık.
Sayın Dr. Mustafa Tekçe’yi Ayşecik Parkı önünde evine bırakırken ben ve Metin Mercimek yine Mehmet şoförle birlikte Kilis 7 Aralık Üniversitesi oteline doğru yol aldık.
Metin Mercimek ve ben loş ışıklar arasında misafirhane altındaki binayı hayranlıkla izleyerek 22.00 sıralarında sıcacık odamıza çekildiğimizde bu bozkır adamlarda yükseltilen bu şaheser binalara imza atanları kutlayarak hamam sıcaklığı odalarımızdan selamlamak ve kutlamak isterken derin uykuda Kilis sabahında gözlerimizi açtık. Evet, artık doğduğumuz kente gelmiş ve hayal ettiğimiz günlerin gerçek tablosuna izleyerek hayranlıklarımıza dile getirmeye başlamıştık. Kendimizi Cumhuriyet meydanına daha sonra Cumhuriyet Caddesine ve hemşeriliğin verdiği sıcak dostluğu alışırken kalabalık caddelerde yürürken Kilis ilinin geldiği bu noktaya parmak basmak istedik.
Kent Gazetesi sahibi yazarı Sayın Ahmet Barutçu’yu ziyaret ederek onun saygın elemanları arasında İbrahim, Mustafa ve diğerleri ile birkaç saat olsun Kilis’i konuşmanın heyecan verici tablosu içinde derin derin Kilis’te hâlâ geç kalan tabloları içimizde geldiği gibi eleştirmek istedik.
Evet, Kilis büyüme noktasına gelmiş, bir adet günlük gazete çıkaran bir il konusunda ama hâlâ yoksul görüntüler içindeydi sokaklardaki beni temizle diye haykıran görüntüler çöpler ve caddeleri alabildiğine işgal eden dükkânlar yürümekle zorlanan insan kalabalıkları ve Arapça yazılı dükkân levhaları ile Arapça plakalı araçlar bütün bu olumsuzlukları ifade eden işaretlere rağmen yinede Kilis halkının o candan kucaklayışı bizi dostlara güzel insanlara taşıdı. Bunlar mutlaka bir gün düzelecek diye düşündük.Bu tablo içinde Kilisin Sesi gazetesini ve sayın Şevket Memiler’le, Sayın Reşit Polat ve daha birçok hemşerimizi ziyaret etme imkânı bulduk. Bütün bunların ifadesi içinde dört günlük ziyaretimizin fotoğrafını yazmaya kalksak kocaman bir roman olur.Bu romanı Sayın Adem Canözer’le Sayın Yakut Yakamoz’un sitesinden izleyerek daha net daha düzenli görerek değerlendirme imkanı bulursunuz.Benim bu gittik gördük başlıklı yazım bağlarken bu değinmek istiyorken partiniz, duruşunuz, çıkarınız ne olursa olsun. 7 Haziran seçimlerinde Kilis ilini refaha kovuşturacak hudut boyların yolgeçen hanından kurtaracak iş ve aş vadeden ve gerçekleştireceğimize inandığımız kesimlere ve isimlere oy vererek ne olur artık Kilis ilini geri kalmışlıktan kurtarıp eğitim ve öğretimin kalesi olan bu ile imza atınız ve imzalarınızın arkasında durunuz.
Kısmet olurda bir daha gelecek olursak daha içten daha samimi ve mutlu imzalar atarak sizleri selamlayacağız.