Biz Heybeli’de Her Gece Mehtaba Çıkardık
Metin MERCİMEK
“İNSAN HER GÜN BİR PARÇA MÜZİK DİNLEMELİ, İYİ BİR ŞİİR OKUMALI, GÜZEL BİR TABLO GÖRMELİ VE MÜMKÜNSE BİR KAÇ MANTIKLI CÜMLE SÖYLEMELİDİR.” (GOETHE)
Adalar denince hemen aklımıza en süslü ve en sakin olan Heybeliada gelir. Diğer taraftan gerek sözleriyle, gerek güzel nağmeleriyle fasıl şarkısı denince hemen aklımıza “Biz Heybeli’de Her Gece Mehtaba Çıkardık” sultaniyegâh makamındaki şarkı gelir.
Bu güzel şarkının özelliklerine geçmeden önce, sultaniyegâh makamından ve güftenin ana temasını oluşturan Heybeliada’dan söz etmek istiyorum.
Sultaniyegâh makamı, 18. yüzyılın sonralarında yetişen ve musikimizin önde gelen bestekârlarımızdan biri olan Hammamizade Hacı İsmail Dede Efendi tarafından ortaya çıkarıldığı anlaşılmıştır. Çok tanınıp sevilen ve de ayrıcalığı olan Sultaniyegâh, çoğunlukla Neva perdesinde terennüme başlayıp Yegâh perdesinde karar kılar.
Heybeliada’ya gelince, İstanbul’da Prens Adaları olarak bilinen adaların en prensi Heybeliada’dır. Aynı zamanda İstanbul’a yakınlığı ile tanınan Heybeliada, gerek temiz havasıyla, gerek deniziyle ve gerekse yemyeşil doğasıyla huzur veren bir yöredir. Ayrıca gün içinde istenildiği her an kaçıp, hafta sonları ailece piknik yapılarak denizinden de faydalanılmaktadır. Tüm bunların yanı sıra, sahilinde mevcut çay bahçeleri ve balıkçı restoranlarında yiyip içilecek özelliklere de sahiptir.
Heybeliada’ya her gün düzenlenen vapur seferleriyle ulaşabilmekteyiz. Buranın güzelliklerini keşfetmek istiyorsak, birincisi adaya mutlaka aç gelmemiz gerekir. Çünkü taptaze deniz ürünlerin tadı damağınızda kalacaktır. İkincisi ise çevrenin cazibesine ve ihtişamına ermek için de en iyi yol faytonla gezmek olacaktır.
Böylesine güzellikler sergileyen Heybeliada’nın büyüleyici havasını ve doğa güzelliğini yakından takip eden Bestekâr Yesari Asım Arsoy’un o kadar ilgisini çekmiş ki, önce bu duygularını “Biz Heybeli’de Her Gece Mehtaba Çıkardık” şiiriyle dile getirir. Ancak bu şiirle Heybeliada’yı tam olarak yorumlamış olsa da, bestekâr bununla yetinmeyip bu kez şiiri nağmelere dönüştürerek muhteşem bir esere imza atar. Özellikle Sultaniyegâh makamının o hisli vurgularıyla süsleyerek doyulmaz bir beste ortaya koyar.
Gerek geçmiş yıllarda, gerekse günümüzde “Biz Her Gece Mehtaba Çıkardık” şarkısı, Sulyaniyegâh fasıllarında, hatta diğer makam fasıllarında önemli bir yer tutmuş ve bu meclislerin vazgeçilmez bir eseri olmuştur.
Şimdi bu eşsiz eserin sözlerini hep birlikte görelim:
BİZ HEYBELİ’DE HER GECE MEHTABA ÇIKARDIK
SANDALLARIMIZ NEŞ’E DOLAR, ZEVKE DALARDIK.
SAZ SESLERİNİN SAHİLE AKSETTİĞİ DEMLER
ETRAFI BÜTÜN ŞARKI GAZELLERLE YAKARDIK.
İşte Türk Sanat Müziği fasıllarında yer alan ve dillerden düşmeyen “Biz Heybeli’de Her Hece Mehtaba Çıkardık” şarkısının hem sözlerini yazan hem de ustaca besteleyen Yesari Asım Arsoy’u rahmetle anıyor, İz Bırakan Şarkılar’ın bir başka güzelliğinde yeniden buluşmak dileğiyle hoşça kalın diyorum.