Bizim Şehir
Metin MERCİMEK
“OKULLARINA, MAHALLELERİNE MİLLİ MÜCADELE YİĞİTLERİNİN ADINI VEREBİLME GÜZELLİĞİNİ DÜŞÜNEN KİLİSLİLER, NEDEN ŞAHİN BEY’İ ES GEÇMİŞTİR? YOKSA ŞAHİN BEY BİZİM DEĞİL MİDİR? KAHRAMANLAR PAYLAŞILDI DA ŞAHİN BEY ANTEP’E Mİ DÜŞTÜ?”
(Mehmet KARATAŞ)
Bodrum’dan döner dönmez ilk elime almış olduğum kitap, Mehmet Karataş tarafından kaleme alınan “BİZİM ŞEHİR” oldu. Sevgili yazarımız ve hemşehrimiz Mehmet Karataş, bu değerli kitabını lütfedip bana göndermiş. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bizim Şehir yapıtı 5 bölümde toplanmış. Birinci bölüm ALINTILAR, ikinci bölüm TARİH, EĞİTİM VE KÜLTÜR ÜZERİNE, üçüncü bölüm GÜNCEL MESELELER, dördüncü bölüm KİLİS’E DAİR, beşinci bölüm ise HİKÂYELER olarak ele alınmıştır.
Sözü edilen kitabın bölümlerine bir göz attığımız zaman, her bölümün kendine özgü yönlerini görmekteyiz. Örneğin birinci bölümde “KELEBEK ETKİSİ” başlıklı konunun bir bölümünden söz etmek istiyorum. James Gleick’in Kaos adlı kitabında, “Bu gün Pekin’de kanatlarını çırpan bir kelebeğin havada oluşturduğu dalgalar gelecek ay New York’ta fırtına sistemlerine dönüşebilir.” sözleri çok ilgimi çekti.
Tarih, Eğitim ve Kültür bölümünde, “BİLGİLİ VE VİCDANSIZ” başlıklı konunun bir bölümü de çok ilgi çekiciydi. Yazarımızın çok kitaplarla meşgul olduğu zamanlar, dedesi tarafından “OKUYUP DA MUALLİM Mİ OLACAKSINIZ?” sözü, o dönemde insanlarımızın düşüncesinde muallim kavramının ne kadar önem taşıdığını görmekteyiz. Yani o dönemin insanlarına göre muallim, en yüksek mertebeye ulaşan tahsil hayatı konumundadır.
Güncel Meseleler olan üçüncü bölümde, sık sık fıkra türü ve ayrıca okudukça dinlendirici özellik taşıyan konulara rastladım. Bu bölümde en çok hoşuma giden konulardan biri de, bakımsız kalan Kilis’in yollarından söz edilmesiydi.
Kilis’e dair bölümde, yazarımız Kilis’in gelenek ve göreneklerine değinmiş, yazarlarını ele almış. Bilhassa örf ve adetlere bağlı olduğunu “ÖLÜM VE TAZİYE” başlıklı yazı ile Kilis insanının duyarlık gösterdiğini dile getirmiş. Ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün faaliyetlerine bir hayli deyinmiş, ancak İstanbul Kilis Vakfı’nın Kilis’e yapmış olduğu sayısız hizmetleri gözden kaçmış. Daha doğrusu İstanbul Kilis Vakfı’nın sosyal-kültürel, hayırseverlik, eğitim- öğretimde bir çığır açtığını ele almamış. Bunun haricinde Şahin Bey’in kahramanlığını ve Kilisli olduğu hususunda ayrıntılı görüşler vermiştir.
Son bölüm Hikâyeler’de ise, “KURU KASTEL’DEKİ DERS” başlıklı yazıda, Kuru Kastel’i bir piknik alanı gibi değerlendirmiş. Şöyle ki, “Dede ile torunun ortaklaşa gayretleri görülmeye değerdi. Acelece kilimler açıldı, taşlar ocak şekline getirildi, odunlar toplandı. Bagajdan çıkarılan poşetlerdeki patlıcan, biber ve domatesler Kuru Kastel’in üşengeç suyunda yıkandı ve nihayet ateş yakıldı” sözleri hemen bana İstanbul Kilis Vakfının projesinde de “Kuru Kastel Piknik Alanı” olma düşüncesini hatırlattı.
BİZİM ŞEHİR kitabını essah ve yerenlik ölçüleriyle kaleme alan sevgili yazarımız Mehmet Karataş’ı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca kitabı tamamladıktan sonra, yazarımızın babası Mustafa Karataş için de bir fatiha gönderiyorum.
Hoşça kalın…