ÇALKANORUK
Karışmıyım dorum,
Amma, sabrım gelmor.
Heddüç’ü bırakmış,
Deyzasının kızını bulmuş.
Ha, Mehemet Ali,
Ha Ali Mehemet,
Sularından geçen uyuz olor.
Şindide, debboy yokuşunda,
Ayyüş’ü bulmuş.
Ne günlere kaldık?
Anan, sorar soruşturur,
Sabehonbir gibi,
Bacını yanına alıp,
Evlerine gider bakar.
Beğenirse,
Allah’ın emriyle ister,
Şirincelik gecesi,
Sen de görürdün.
Gendi de az degil,
Gönül gezdiror.
Ayyüş’e,
El altından heber etmiş.
Kız da yok demiş,
Kehirlenmiş kıza,
Satı boyu kuttuk demiş.
Kızda heber göndermiş,
‘Uzun uzun çam ağacı
Kısa kısa gül ağacı’ deyi.
Altında kalır mı?
Bu da heber göndermiş,
‘Gülün kölgesiküççük olur,
İt yatar.
Çamın kölgesiböyük olur,
Yiğit yatar.’
Ne demişler,
Boşanıp gişine varma,
Sevip oynaşına varma.
Kız dediğin,
Ağır olucu.
Ağırlık altın kala,
Hefiflik başa bela.
Anasında iş yok,
Bir tene alıp,
Başını bağlamor.
Gene de eyilik bende kalsın,
Karadaş’a gidersek,
Göz gezdiririm.
Şeyle,
Ağzından çıkan dinlenir,
Bişirdiğiyinir,
Yuduğugeyilir,
Gişi kızı bir tene bulmalı.
Başını bağlamalı,
Hem gendi çalkanor,
Hemin de bizi çalkor.
Şenel ÖZKÖSELER