Dolar 32,5870
Euro 34,7196
Altın 2.498,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 24°C
Az Bulutlu
Kilis
24°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 24°C
Pts 29°C
Sal 31°C

Çanakkale Destanı

Çanakkale Destanı
A+
A-
19.03.2022
373
ABONE OL

Uğur KEPEKÇİ

Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümünde aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlar bizlere yaşanacak bağımsız bir vatan toprağı bırakarak vazifelerini yaptılar. En kıymetli varlıkları olan canlarını feda ederek bizlere yaşanacak yurtlar bıraktılar. Şimdi bize düşen; önce onların yaptıklarını anlamaya çalışmak, sonra gereğini yerine getirmektir. Aksi takdirde şehitlerimize karşı vefasızlık etmiş oluruz.  

Gerek kendimizi gerek gelecek nesilleri “Çanakkale ruhunu” idrak edebilecek bir yapıya kavuşturmalıyız. Vatanımızın gerçek sahipleri olan şehitlerimizin ruhlarını incitmemek, kemiklerini sızlatmamak için “Bu vatan bizimdir, bizim kalacak” fikriyatını hayatımıza rehber etmeye çalışmalıyız.  

Son yıllarda yıpratılan gençlik başta olmak üzere millet olarak milli ve dini değerlerimizdeki yozlaşma neticesinde kaybolmaya yüz tutan Çanakkale ruhu mutlaka diriltilmedir. 

Dün vatan için bağımsızlık için toplumun her kesiminin yürekleri birlikte atarken bugün toplumdaki ayrılıkların neticesine o ruhtan bahsetmek zordur.   

Dün topraklarımız üzerinde bizlere karşı savaşanlar, bugün farklı metotlarla “Çanakkale’yi geçilmez” kılan ruhu yok etmeye çalışmaktadırlar. 

Düşmanlarımızın bu oyununu sezemeyip onlarla müttefik olanlar; Ülkemizin olası bir işgal ile karşılaştığında, milletimizin direncini yok etmek isteyenlerin amaçlarına hizmet ettiklerini bilmelerini isteriz. 

Direnci kırılmış, umutları yıkılmış, bölünmüş ve paramparça olmuş bir milletin iç ve dış düşmanlara karşı ayakta durabilmesi, tarihini ve kültürünü koruyabilmesi asla ve asla mümkün değildir. Dün Çanakkale’yi geçmek isteyenlerin niyetleri ne ise bugün de değişmemiştir. Ortaya koydukları her tavırla bunu ispat etmektedirler. 

Dünyanın hemen her yerinden sözüm ona mülteci akımlarıyla vatan topraklarımız yolgeçen hanına dönüşmüş, milli benliğimiz çok büyük yaralar almış vaziyettedir. 

Hâlbuki bir millet için milli benliği korumak esastır. Bir devletin ya da bir milletin tarih sahnesinde kalabilmesi, dost ve düşmanları karşısında ortaya koyacağı tavırla alakalıdır. 

Milli benliğin korunması ve geliştirilmesi hakkında Mustafa Kemal Atatürk‘ün Nutuk’taki ifadesi çok manidardır: “Efendiler! Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun en önce ve her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, millî geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir. Dünyanın milletlerarası durumuna göre, böyle bir savaşın gerektirdiği ruhî unsurlar ile donanmış olmayan fertlere ve bu mahiyette fertlerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık yoktur.” (TBMM, 1 Mart 1922)

Çanakkale zaferinin 107. yıldönümünde yapılacak en önemli iş Çanakkale zaferindeki milli dayanışma ruhunu yeniden yeşertmek olmalıdır. Bu sebeple başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyoruz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.