Dolar 28,9846
Euro 31,2142
Altın 1.864,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 14°C
Hafif Yağmurlu
Kilis
14°C
Hafif Yağmurlu
Paz 13°C
Pts 13°C
Sal 15°C
Çar 15°C

CHP’nin Değişmeyen Yazgısı: Bölünmek!…

CHP’nin Değişmeyen Yazgısı: Bölünmek!…
A+
A-
08.11.2014
475
ABONE OL

Siyasi yaşamla tanıştığım ve tercihimi kullandığım gençlik yıllarımdan bu yana CHP ve ilkleri için uğraş verdim kendimce. Laik, sosyal, ilerici, Atatürk ilke ve devrimlerinin savunucusu bir siyasi partinin, Türkiye’nin geleceği için taşıdığı önemi göz önünde tuttum hep. Şimdi bulunduğum yaşa gelinceye kadar, CHP’nin birçok dönemde hiziplerden, bölünmelerden, özellikle de KURULTAYLARDAN bir türlü kurtulamadığını gördüm.

Bu bağlamda, çok değerli siyasetçilerimizin, parti çıkarları yerine, makam hırsı, çekememezlik, seçilememek gibi nedenlerle, hiç düşünülmeden harcandığını, hizmet çabalarının yok edildiğine tanık oldum. SHP, GP, DSP, gibi yeni partiler yumurtlatılarak CHP’nin zayıflatılmasına, taraftar kaybına yol açıldığını, askeri müdahalelerle de bunun hızlandırıldığını gördüm. Toplumsal olayların yanlış değerlendirmelerle, parti aleyhine puan kayıplarına neden olduğunu yaşadım.

Daha yazacak o kadar çok şey var ki, sayfalar yetmez yazmaya. Girişte, olayları anımsatmamın asıl nedeni, yine böyle bir yola girilmiş olmasıdır. Daha yeni bir Kurultaydan çıkan partinin, uyguladığı politikaları beğenmeyen, ama parti içi mücadele yerine, yine CHP’yi küçültme ve zayıflatma girişimlerinde bulunanların olması, aynı kısır döngünün yeniden sahneye konulması anlamına gelmektedir. Ve hemen AKP’nin sözde Genel Başkanı ve sözde Başbakanı bu girişimi desteklemiş, TARHAN hanımefendinin sözlerinin altına imzasını atmıştır.

Bence KILIÇDAROĞLU’nun bugün uyguladığı CHP politikası, gerçekçidir ve gereklidir. Cahil, okuma, haber dinleme (diziler varken!), değerlendirme, bilgi birikimi olmayan büyük bir oy potansiyeli, dini de kullanan AKP tarafından bloke edilmiştir adeta. Bu oyların ılımlı kesimlerini, yeni yaklaşımlarla, CHP’ye kazandırmaya çalışmak, yıllardır sırt çevrilmiş bir seçmen kitlesini kazanmak artık mecburiyet halini almıştır. Ana ilkeler olan, laiklik, Cumhuriyet, bağımsızlık, Atatürkçülükten ödün vermeden bunları başarmak olası değil midir? “Hâlihazırdaki iktidar, Milli Eğitimi hallaç pamuğu gibi atıp, eğitimi yozlaştırırken, halkın bilinçlenip, aydınların çoğalmasını bekleyeceksek eğer, daha kaç nesil CHP’nin iktidar yolunu gözleyecektir acaba?”

CHP’den istifa eden, çok değer verdiğim, saygı duyduğum E. U. TARHAN’ın kolay olan yolu seçmesini, mücadele ve çabalardan kaçınmasını hiç beklemiyordum doğrusu. Yeni istifalara da neden olacak bu davranışın kendilerine yakışmadığını belirtmek isterim. AKP’nin takdirini kazanmak yerine, mücadelesini partisi içinde yapması daha yakışık alırdı. Bu istifanın, kendisi tarafından açıklanan nedenlerinin yanına, eklenmesi gerekenlerin olduğu inancındayım. Acaba; “Kurultayda Genel Başkan olamamanın, etkinliğinin daha fazla hissedilmesini sağlayamamanın bu istifada etkisi var mı?” sorusu benim aklıma ilk gelen nedenleri oluşturmaktadır.

CHP’de bulunan çok değerli politikacı, bilim adamı, aydın kişilerin, mücadelelerini, tüm koşullara karşın, Parti içinde yapmaları, bölünme ve parçalanmalara yol açmamaları gereklidir. İlla da istifa edilecekse, başka bir siyasi oluşumun içinde olmak yerine, köşelerine çekilmeleri en doğru davranış olur. Parti içi demokrasinin çalıştırılması, fikirlerin, görüşlerin, bu koşullarda uygulanması gerekirken, CHP’yi kaderi değişmeyen bir parti konumunda tutmanın ülkemiz için hiçbir yararı yoktur.

Yıllardır süregelen bu olumsuzluğun artık sona ermesi şarttır.

Yeniden buluşalım…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.