Dolar 20,9567
Euro 22,4572
Altın 1.313,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 28°C
Açık
Kilis
28°C
Açık
Pts 30°C
Sal 33°C
Çar 33°C
Per 31°C

Çocuğun İlk Sosyal Ortamı “Okul Öncesi Eğitim”

Çocuğun İlk Sosyal Ortamı “Okul Öncesi Eğitim”
A+
A-
02.08.2016
232
ABONE OL

Metin MERCİMEK

“EĞİTİMİN TEMELİ VE EN ÖNEMLİ KADEMESİ OLAN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM, ÇOCUKLARIN SOSYAL, DUYGUSAL, BİLİŞSEL VE PSİKOMOTOR GELİŞMELERİNİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMDİR.”

Çocukların okula başlamaya çok az bir zaman kaldı. Bu süre zarfında anne ve babalara çok görev düşmektedir. Örneğin, anaokulu seçiminde çocuğun oynayabilecek, sosyalleşebilecek bir ortamın olmasına dikkat etmeleri gerekir. Okulda psikolog olup olmadığı, okulun eve olan uzaklığı göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca öz disiplini ve benlik saygısı gelişmiş, toplumda birey olarak yer aldığının farkında olan paylaşımcı, kendini ifade edebilen, sorumluluk sahibi, kendi haklarını korurken başkalarının haklarına saygı gösteren gelenek göreneklerimize karşı duyarlı, tabiatı koruyan, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bireyler yetiştiren okullar seçmeliyiz.
Okul Öncesi Eğitime 3 yaş itibariyle adım atan çocukların okula uyum süresi bir hayli zor olmaktadır. Bu yaşlarda aileye bağımlı olan çocuğun ilk kez sosyal çevreyle tanıştığı okul öncesi dönemde sıkça karşılaştığı uyum sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu uyum sorununa “Okul Fobisi” denilmektedir.
Okul Fobisi hakkındaki almış olduğum uzman bilgisi şu şekilde yorumlanmakta: Okul Fobisi, çocuğun okulda bulunmaktan endişe ve kaygı duymasıdır. Bunun belirtileri ise, okul etkinliklerine karşı isteksizlik, okula gelmemek için bahaneler üretmek, heves ve enerji kaybı, alıngan ve sinirli olma, iştahsızlık, uykuda huzursuzluk, nedensiz gözyaşlarına boğulmak, baş ve karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi psiko-somatik belirtilere artış olarak ortaya çıktığı belirtilmektedir.
Bu konuda almış olduğum önerilere birlikte bir göz atalım:
1- Okul hakkında abartılı yorumlardan kaçınmalıyız. “Okulda böyle evde yaptığın gibi her istediğini yapamazsın” gibi.
2- Çocuğun okula gelmesiyle ilgili kararlı ve tutarlı bir tavır gösterilmesi, alışma döneminin daha hızlı anlatılmasını sağlayacaktır.
3- Vedalaşmalar kısa süreli tutulmalı.
4- Yaşadığı sıkıntıları yaşayan başka çocuklardan kendi çocuğunuza örnekler verilebilir.
5- Bedensel yakınmaları varsa mutlaka doktora gidip kontrolü yaptırılmalı.
6- Hata yaptığında öğretmen ya da okulla korkutmak, fobi yaşamasına neden olacağı için bu gibi durumlardan kaçınmak gerekir.
7- Aşırı koruyucu anne babaların yetiştirdiği çocuklar kendi başlarına bir ortamda bulunmaktan, herhangi bir şey yapmaktan endişe duyar. Bu yüzden aşırı koruyucu tavırdan uzaklaşmak gerekir.
8- Çocuklarımıza karşı anlayışlı olmalı, korkularını bastıran ya da korkularına alaycı yaklaşan bir tavır içinde olmamalıyız.
İşte eğitim hayatının temelini oluşturan ve çocukların aileden sonra bulunduğu ilk sosyal ortam olan Okul Öncesi Eğitim, çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve psikomotor gelişmelerinin en hızlı ve en verimli dönemidir.
Hoşça kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.