Didim “Priene Harabeleri”
Metin MERCİMEK
“ANTİK KENTLERİN EN İLGİ ÇEKİCİ KALINTISI OLAN PRİENE, SOKAKLARININ IZGARA TARZINDA YAPILMASI NEDENİYLE DİĞERLERİNDEN BİR FARKLILIK GÖSTERMİŞTİR.”
Tarihi güzellikleriyle bir ayrıcalık yaratan Didim’le ilgili üçüncü bilgi durağımız PRİNE HAREBELERİ oldu. Didim’e 50 km. mesafede bulunan Priene, birçok eski yerleşim birimi gibi bir dağın yamacına kurulmuş ve günümüze kadar gelmiş olan yapı kalıntıları oldukça büyük bir alana yayılmıştır. Bu kente varmak için mesafe kısa da olsa sıkı bir tırmanış gerekiyor. Özellikle taş merdivenlerden tırmandıktan sonra üçe ayrılan yoldan dolaşmak ve gezmek daha kolay oldu.
Menderes Nehri’nin üzerindeki bir yamaca kurulmuş olan Priene, M.Ö. 300 yıllarında yaklaşık olarak 3000 sakin insanın yaşamış olduğu tahmin edilmekte. Buna rağmen, bu kent İyonya için kongre ve festival sitesi olarak çok önem taşımış ve birçok festivaller burada yapılmıştır. Ancak Menderes Nehri’nin, Priene’nin aşağı ovasında kıvrım yaparak akıp gitmesi, limanı kapatabilecek kadar büyük alüvyonları yığdığı tespit edilmiş. Romalılar kenti fethettikleri zaman, yığılan alüvyonların burayı kapatacağını düşünerek bina yapmaktan kaçınmışlardır. Bu nedenle diğer Antik Kent yerlerinden daha iyi bulunan dev Roma yapıları buralarda görülmemekte.. Sadece Priene yapıları küçük ve sıcak görünümlüdür. Mevcut kalıntıları incelediğimizde, çoğunlukla Hellenistik tarzda yapıların hâkim olduğunu gördük.
Priene’nin herkes gibi benim de çok ilgimi çeken tarafı, sokaklarının bu günkü caddelerine işaret eden bir dizaynda, hem de ızgara tarzında yapıldığını izledik. Çevreden aldığım bilgilere göre, ülkemizin batısında bulunan Antik Kentlerin en ilgi çekici ve ayrıcalığına sahip olduğu söylendi.
Yine Priene harabelerine bir göz attığımız zaman, Ortaçağ’da bir yer sarsıntısı ile yıkıldığını, ancak bir zamanların muhteşem görünümlü Atena Tapınağı’nın kalıntılarına rastladık. Tarihte görünümü sadece kitaplarda plan olarak çizilmiş olan bu tapınağın, günümüze ancak temeli ve beş adet restore edilmiş sütunu kalmıştır. Aslında Atena Tapınağı’nın mimarı Piteos tarafından bir kitaba dizayn olarak çizilmiş ve model olarak ele alınmıştır. Böylece bu kitap, Romalılar devrinde bir klasik olarak kabul edilmiştir. Atena Tapınağı’nın çevresinde bulunan binalar arasında bir meclis binası, her meclis toplantısından önce yapılacak kurbanlar için bir sunak, ayrıca Yer Tanrısı Demeter’in ve kızı Kor’un, Yeraltı Tanrısı için kurban verilen bir de mabedi bulunmaktadır.
Her yöresinde ayrı bir tarih ve güzellik arz eden Didim’in, bir başka tarihi konumunda yeniden buluşmak dileğiyle…
Hoşça kalın.