DİZELERİNİZ…

YAZIK DEĞİL Mİ?
Meclisten anlamaz ahır eşrafı
Günahsız öküze yazık değil mi?
Atınca mangalda zırnık bırakmaz
Taşlanan iblise yazık değil mi?
İşleri, güçleri dolap fırıldak
Gariptir mazlumdur aldırmaz ahmak
Din, iman dilinde olmuş oyuncak
Akılsız meczuba yazık değil mi?
Al takke ver külah işler yolunda
Kalsın hakyemezin boynu altında
Harammış, helalmiş yok umurunda
Lanetli domuza yazık değil mi?
Yüzüne tükürsen yağmur zanneder
Rabbena hep bana yine bana der
Altından semeri libas zanneder
Kalender yoksula yazık değil mi?
Ne büyüğü dinler, ne de atayı
Burnu Kaf Dağı’nda be hey soytarı
Menfaat uğruna çeker ayarı
Küheylan eşeğe yazık değil mi?
Anası eşektir, babası katır
İnsaftan anlamaz hiç bilmez hatır
Bunların hakkıdır kırk katır satır
Ahmedî kuluna yazık değil mi?
Ahmet EKŞİ
***
ALDI HA DEME
Selâm söyle turnam bizim ellere.
Gözlerine yaşlar doldu ha deme.
Derdimi fısılda esen yellere.
Göğsünde otları soldu ha deme.
Saçlarım ağardı yüzüm buruştu.
Kalbe sancı düştü ecel vuruştu.
Omuzdan aşağı kolum uyuştu.
Dizlerinde ağrı oldu ha deme.
Belimdeki sancı eğdirdi beni.
Birikti dertlerim sanma ki yeni.
Yollar uzun turnam eğlettim seni.
Ağrımaz başıma n’oldu ha deme.
Ayrılık boynumu büktü eğirdi.
Dizgin kırdı tosun kaçtı böğürdü.
Yüreğimde hasret gözler seğirdi.
Başında saçları yoldu ha deme.
Git yoluna turnam menzilin ırak.
Ben senle uçamam yakamı bırak.
Sürünün ardında olayım çırak.
Önceden haberi saldı ha deme.
Ağlarsa bulutun gözleri şaşar.
Gök yarılır rahmet pınarı coşar.
Allı turnam durmaz dağları aşar.
Yüksekten engine daldı ha deme.
Karasu bulanır su içme selde.
Belene varınca eğlenme yelde.
Sarmala mektubu düşürme elde.
Vuslatın mahşere kaldı ha deme.
Köşkeroğlu düştüm kendi halıma.
Baykuş yuva yaptı kondu dalıma.
Duvarında sular doldu salıma.
Deryalar elimde aldı ha deme.
Memik KÖMEKÇİ
***
KIVIRCIK KARANLIK
Saba makamı dinlerken yiterim,
Yiterim de yittiğime ağlarım.
Kıvırcık karanlıkları severim,
Şafakta gene yiterim, ağlarım.
Sabah güneşi, gözlerime doğar,
Işıkların sevincini duyarım.
Gurbet ellerinde gerip bir insan,
Günler sevinirken, gene ağlarım.
Hırıfladı diyenler olabilir.
Pirpirim oldum da hırıflamadım.
Bülbül, altın kafes misali, dostlar,
Yüzüm güler, için için ağlarım.
M. Yaşar ÜZEL