DİZELERİNİZ…

KİLİS TAVA
Bilorsunuz anam, dün Kadın Günü’dü
Ben de yimek bişirmedim
Herif bizi yimeğe götürür sandım
Beklorum beklorum, telefon açmor
Anam zaar sürpriz edici deyi
Bir güzel geyinip kuşandık
Uşaklardan bılabar bekloruk heriften ses çıkmor
Kele uşaklar “Acık, acık” diye çığıror
“Acak hüsün” deyi terlikle kuvaladım uşakları
Mahsimler korkudan havuşa kaçtı
Kapı da neşel çalor, bes göresiniz
Sanki alacaklı çalor kapıyı
“Bee, kim o?” diye gettim kapıya
“Kırıcınız kele kapıyı, acık çatlamayın”
Kele kapıyı bir de açtım ki ne göreyim
Bizim herifin beti benzi atık süzülmüş, kalmış
Uşaklar iki koluna girip geçirdiler içeri
“Oğlum, n’oldu babanıza?” dorum
“Ane, babam mağdesini üşütmüş,
Sabahtan beri düğende kıvanıp duror,
‘Oyy, oyy’ dor, başka bir şey demor.
Biz de aldık getirdik eve, n’edek ane?
Gitmor doktora, sen zahter nane mi kaynatın?
Acımızdan da öldük sebahtan beri”
Dışarıda yemek yirdik diye sevinordum
Herife kaynattım zahter naneyi
“Oğlum, siz de söyleyin Kasap Şakir’e,
Kilis tava yapsın, göndersin eve”
Bee Kasap Şakir demiş, “Böğün işim çok”
Allah seni komaya, ben hazırlarım
“Oğlum get, bir kilo kuzu kıyma al”
Kıyma gelene kadar anam ben de
Kırmızı biber, yeşil biberi, bakdenizi yudum
Soğandan, samırsaktan bılabar çektim robotta
Kıyma da geldi anam, leğene koydum
Karabiber, tozbiber, duzunu da attım
Hepsini eyice yoğurup siniye genni kattım
Keşefeden de bir güzel dilimledim, anam
Tamates, biber, soğan düzdüm üstüne
Eğer istorsanız kıymanın altına
Ya balcan ya da patata dilin, koyun
“Yeri get oğlum, götür fırına”
“Aman eyi bişirsinler, yakmasınlar ha”
Dırnaklı ekmekleri de üstüne koysun
Acak yemeğin kokusu ekmeğe sinsin
Bulgur pilavından hes cacığı yaptım
Sufrayı yimeklerden şenlendirdim,
Kele bizim herif ne hastesi, anam
Yimeğin yağına batıror ekmeği
Neşel de iştahlan yiyordu Kilis tavayı
Kele herif, “Hanı sen hastedin?” deyi sorunca
“Kilis tavayı duyunca eyileştim, avrat” dor
Sırtımıza boşuna geyindik asbapları böğün uşaklardan
Bereket Kilis tava şenlendirdi sufrayı.
Herif de eyileşti mehsim, bee etti duayı.
Zehra ERASLAN
***
ÇOCUKLUĞUM
Bir çocukluk rüyası düşlerimde,
Ellerim ellerimde topum topacım.
Bir koştum, sarıldım.
Körebem, saklambacım.
Aç kapıyı oyun bezirgân başım
Yakaladım…
Elimden kaçan ebesi, ele başısı.
Kapı eșiğinde taşım, beş tașım.
Küçük eller oyunda
Yaşım, arkadaşım.
Bir rüya sandığım,
Çocukluğum gözümde.
Mutluluk, masumluk,
Çocuk özümde,
Sarıp sarmaladığım,
Çocukluğum…
Hep içinde kaldığım.
Asuman METE
***
FİLMİN SONU
Ruhum ol canım ol, koyma yâd elde
Güç yok kanatta, uçmak hayaldir.
Anmıyor ki zaten, vefa yok gülde,
Dertlerimle yalnız koyma yâd elde…
Kahve falı gibi, eğri büğrü yol,
Şekersiz hayatım, dün de bugün de,
Sarmaya şefkatle uzansa bir kol,
Mutluluk rüzgârı esse yâd elde…
Hasretlik acıdır çekmeyen bilmez,
Bitmeyen zehirli acıdır bende,
Yer etmiş içime kolayca gitmez,
Bitecek bu filmin sonu yâd elde…
Sabahattin YARAR
***
MASMAVİ GÖZLERİN YAŞLA DOLMASIN
Üzülme gönlümün tek efendisi
Masmavi gözlerin yaşla dolmasın
Aşkımın baharı inci tanesi
Masmavi gözlerin yaşla dolmasın
Dalıp gitme sakın öyle derine
Kimseyi koyamam senin yerine
Kurban olurum yâr o gözlerine
Masmavi gözlerin yaşla dolmasın
Aklımı başımdan alıp savuran
Sevda deryasında bendim kaybolan
Bir ömür kalbimde yaşar hatıran
Masmavi gözlerin yaşla dolmasın
Aşk gölüne dolar dolar taşarım
Hayalinle karlı dağlar aşarım
Hatıralarınla senle yaşarım
Masmavi gözlerin yaşla dolmasın
Ülfet BILDIRKI KIRTILOĞLU