DİZELERİNİZ…
FIRIN YAPMASI
Sebah uyandım, herif işe, uşaklar da okula gettiler
Ortalığı topladım, bulaşıkları da yudum
Dış kapının önünü süpürordum ki
Necla’nın evinden fırıncının çırağı çıktı
Sinide fırın yapmaları düzülmüş boncuk kimi
Öğlen vaktı da yaklaşor, acıkmışım zaten
Kele benim de göğnüm çekti yapma yapmayı
Bilorum, bişince sehana koyar getirir bana
Amma olsun, böğün bacım da gelici aha
Oturur, bilabar yapar yirik yapmayı
Kasap Mehamet’ten gettim aldım siyah küftelik eti
Bacım da geldi gelici, vakıtta öğlen oldu
“Sitti simidi” de çıkardım dezgahın üstüne
Neyse anam, bacım geldi uşaklarından bilabar
Kahve bişirdi, içtik, iki de hanek ettik
Uşakları dad vermor heç,
Mıkım analarının kulağına “Biz acıktık, ana” dorlar
“Kele Nakşiye, kalk da yoğursana anam yapmayı
Uşakların da aç, ben de açım taman”
“Karnım açlıktan ‘gur gur’ edor”…
Neyse anam, matmağa girdik
Bacım leğendeki simidi görünce
“Kele abla, beee! Bunca simidi n’edicin?
Kele yoğurana dek akşam olur”
Bacım da oldum olası üşengeç zatan
“Keeez, sanki sen mi çekicin?
Makine çekici yapmayı.
Hele kalk sen, şu elini iyice yu” dedim
Ben de anam, leğendeki sitti simidi soğuk suydan ısladım
Soğan da yeğin acıymış, soyarken de ağladık
Küftelik etden bilabar bir kaşık tomates-biber bekmezi
Nane, tozbiber, duzu da attık
Karıştırdık hepsini simitten eyicene
Bullukma da iç yağını zeytte eritip döktük içine
Çektik anam üç ağız genni makinede
Yassı yassı şekil veroruk amma bacımın uşakları durmor ki
Mıkımı “Biz de yapak” deyi sıkıştırorlar analarını
Baktım uşaklar bizi çalkayıp durucu
“Yeri elinizi yuyun” deyi eyice temmihledim
Kele n’edim anam, bellesinler yapma yapmayı
Yarın el kapısı var, yaptırırlar yapmayı
Uşaklardan bilabar hanek de çala çala
Hazır ettik koca bir leğen yapmayı
Çağırdık fırıncının çırağını, yapmalar bişene kadar anam
Vurduk ocağa çayı, uşaklara da hazır ettik duzlu ayranı
Yanına da şehriye çorbası
Havuşa da serdik anam sufrayı
Sıcak sıcak neşel de güzel yendi
Elinizin artığı, ben beş tene yidim
İnşallah mağdem de şişip ağrımaz
Aman n’edim anam, maden suyu içerim
Beee, unutordum kele size söylemeyi
Eğer fırıncı nazlanır da bişirmezse
Evdeki fırında da bişer bu yapma
Eyi ki bacım böğün bize mısafır geldi
Hem yapma yidim hem de bacımlan hoş hanek ettim
Ahh ahh… Rahmatlık nenem de sağ olsaydı
Aha yapardı bize fırın yapmasının yanında “teh bekmezi şurubu”
Kele merak etmeyin, onun da tarifini sergi zamanı söylerim.
Zehra ERASLAN
***
BEN OLDUM
Adına aşk denen kutsal varlığın,
Közü senden geldi, külü ben oldum.
Vekili olalı fedakârlığın
Yağmur senden geldi seli ben oldum.
Mantığı yok bile bile ladesin
Yeri olmaz bizde üçüncü şahsın
Binde bire nasip olmayan hissin
Özü senden geldi eli ben oldum.
İşi olmaz bizde aşka karşının
Parıltısı aşktan kozmik ışının
Çalarken orkestra gönül marşının
Sazı senden geldi teli ben oldum.
Manası yok aşkta ara vermenin
Tabibi tek aşk yarası sarmanın
Yıldızların kaynağına ermenin
İzi senden geldi yolu ben oldum.
İnkâr edilemez aşktaki rolün
Tarafıydın ele el olan elin
Gönülden gönüle açılan yolun
Sözü senden geldi dili ben oldum.
Alenen görünen istemez yorum
Olmaz aramızda aracı kurum
Nurseli’ni hoşnut eyleyen durum
Farzı senden geldi, kulu ben oldum.
Nursel SEÇER (Nurseli)