Dolar 34,2398
Euro 37,6309
Altın 2.920,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 29°C
Açık
Kilis
29°C
Açık
Cum 31°C
Cts 32°C
Paz 32°C
Pts 30°C

“Doğdu Kuyruk, Kalmadı Koruk!”

“Doğdu Kuyruk, Kalmadı Koruk!”
A+
A-
29.11.2023
185
ABONE OL

İbrahim ALİSİNANOĞLU

Farkında mısınız? Bunaltıcı sıcakların devam ettiği şu günlerde, birkaç gecedir hava serinlemeye, sabaha doğru da üşüdüğümüzü hissetmeye başladık.

Bunun nedeni; “kuyruk doğmasıdır.”

Yaşlılarımız “Kuyruk doğarsa havalar serinler” derlerdi…

Evet, kuyruk doğdu, havalar serinlemeye başladı.

Kuyruk doğması; “31 Temmuz ile 7 Ağustos” günleri arasında görülür. Bazıları bu tarihi ağustos ortalarına kadar götürdükleri de olur.

Eskiler, Temmuzun sonu, ağustos aynın hemen başlarında sabahları gün doğmadan önce doğuda parlak bir yıldız kümesinin görünmesini; “Kuyruk doğması” olarak tanımlarken, ardından gelecek serin havayı tahmin etmiş, buna da kuyruk doğması demişlerdir.

Temmuzun ayının sonlarına doğru gece başınızı gökyüzüne çevirdiğinizde Terazi yıldızı artık tam tepededir. Üç tane yıldız düz bir çizgide, bir tane de aşağı doğru topuz gibi sallanır. Kuyruk ise gece yarısına yakın daha çok parlamaya, kendini göstermeye başlar, sabaha karşı da gökyüzünün en parlak yıldızı odur.

İnsanlar kuyruk doğmasının ardından gelen günlerde doğada ve havadaki değişikliği yüzlerce yılın tecrübe ve gözlemleriyle edinmiş, halkın bilgi dağarcığına eklemişlerdir.

Eskiden çiftçiliğin insan hayatının çok önemli bir parçası olduğu o yıllarda, iklim değişmelerini bilmek hayati önem taşımaktaydı. Çiftçi; Tohumunu ona göre serpeler, fidesini ona göre göre diker, hasadını ona göre yapardı.

Yaz mevsiminde Gaziantep’te genellikle; gündüzler uzun ve sıcak, geceler serin ve kısadır. Gündüz güneşin yakarak soldurduğunu, gece serinliğiyle biraz daha oldurur. Garbi dediğimiz batıdan Akdeniz’;den gelen nemli havayla bilhassa; üzüm, incir gibi meyveler olgunlaşır. Üzerleri buğulanır, renkleri değişir.

Eskiler Kuyruk doğduğunda ; “Doğdu Terezi, oldu üzümün bireezi, Doğdu guyruk galmadı goruk!”… “Sele de gitse inan, yele de gitse inan!” derlerdi. Halk bunu bildiği için de bağ bozumunu ona göre başlatır. Üzüm kesmesini, sergi sermesini, şire kaynatmayı ona göre yapar.

Kuyruk doğduğunda “kış bu yıl nasıl geçecek?” diye tahminlerde de bulunulur. Bunun için de uzunca direğe bağlanan bezle rüzgâr hangi yönden esiyorsa; garbi ise kış güzel, garbi Boyraz karışık ise kış şiddetli, şark ve kıble eserse kuraklığın işareti olarak tahminlerde bulunurlardı

“Doğdu Kuyruk, Kalmadı Koruk “deyimi üzümlerin dahi olgunlaştığı yaz sıcaklarının sonuna yaklaşmakta olduğunun işaret kabul edilmiştir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.