Dondurma
Metin MERCİMEK
“BÜYÜK-KÜÇÜK HEPİMİZİN ÇOK SEVDİĞİ VE DE YAZ AYLARININ VAZGEÇİLMEZ TATLISI OLAN DONDURMA, İÇİNE ŞEKER KATILMIŞ ÇEŞİTLİ MEYVE SULARI YA DA SÜTTEN DONDURULMAK SURETİYLE ELDE EDİLEN SOĞUK BİR TATLI ÇEŞİDİDİR.”
Dondurmanın tarihi geçmişine bir göz attığımız zaman, boğazına çok düşkün olan ve Roma’yı yakıp yıkan hükümdar Neron zamanına rastlandığı bilinmektedir. Neron, gladyatör dövüşlerini seyrederken, kendisine lezzetli yiyecekler sunan çeşni başlarını çok ödüllendirirmiş.
Bir gün bir çeşni başı, bir dağın zirvesinden topladığı karları bir kaba doldurmuş, üzerine bal ve meyve parçaları dökerek imparatora sunmuş. İmparator, o güne kadar hiç tatmadığı bu yiyeceği çok sevmiş. Ertesi günü de köleleri kar toplamaya göndermiş. Böylece Neron, karın üzerine bal ve ezilmiş meyve döktürerek, tarihin ilk dondurmasını hazırlatmış.
Ayrıca 13. yüzyılda Marco Polo, Çinlilerin buz ve süt karışımını öğrenerek bu metodu Avrupa’ya götürmüştür. Zaman içinde buzlu tarifler ortaya çıkarak, özellikle Fransız ve İtalyan restoranlarında çok ün yapmıştır.
Yine 1676 yılında Paris’te 250’ye yakın dondurmacı dükkânı olduğu bilinmektedir. 1851’de Jacop Fussel adındaki bir imalatçı, ABD’de dondurma yapıp satmaya başlamıştır.
Ülkemizde ise, dondurmanın önce İstanbul’da üretildiği ve buradan Anadolu içlerine yayıldığı bilinmektedir. Dondurma üretimini gerçekleştiren ilk modern müessese 1957’de işletmeye açılan Atatürk Orman Çiftliği Pastörüze Süt ve Mamulleri Fabrikası’dır. Bunu 1970’de kurulan ve 1974’te dondurma üretimine başlayan İzmir Süt Mamulleri Sanayi A. Ş. izler. 1980 yılların başlarından itibaren sanayi hızlı bir gelişme göstermesi nedeniyle, dondurma yapımına ilişkin kitaplar da yazılmaya başlar. Aslında Türkiye’de dondurma ile ilgili ilk belge 1856 yılına ait AliEşref Dede’nin Yemek Risalesi adlı yazmada yer almıştır. Kitapta dondurma yapımı hakkındaki bilgiler SÜT DONDURMASI başlığı altında verilir. Basılı olarak ortaya çıkan eser ise 1894’te yayınlanan Ayşe Fahriye’nin EV KADINI adlı kitabıdır. Bu kitapta kaymaklı ve çeşitli bazı meyveli dondurmaların yapımından bahsedilmektedir. Daha sonraki yıllarda dondurma yapımına ilişkin bilgiler çeşitli yemek kitaplarında yer almıştır.
Almış olduğum bilgilere göre, ünlü Kahramanmaraş dondurmasının (MADO) asıl lezzet ve gizemindeki sırrın, Kilis Keçisi türü sütten ileri geldiği söylenmektedir. Bu da bizlere gösteriyor ki, Kilis Keçisi’nden artık yararlanılması ve isminin tüm dünyaya tanıtılması zamanı gelip geçmekte. Özellikle sütünden yapılacak olan ürünlerin piyasaya çıkarılması ile bir marka haline getirilmesi gerekmektedir.
Nasıl ki, Kahramanmaraş dondurması kendine özgü bir lezzeti varsa, bazı ülkelerin de kendine has bir özelliği ve lezzeti vardır. Bunlar İtalya, Almanya, Japonya, Finlandiya, Yunanistan, Avustralya ve Yeni Zellanda başta gelmektedir.
İşte yaz aylarında bizlere bir serinlik hissini veren ve çocuklarda stresi azaltan dondurma, birçok yararının yanı sıra, artık yaşamımızın bir parçası haline gelmiştir.
Hoşça kalın.