Dünyanın En Büyük 5. Fuarı EMİTT 2015’te Bir Kilis Rüzgârı Esti

2015 EMİTT Fuarı’nın Ardından
M. Şenay TAŞKENT
İstanbul Beylikdüzü TÜYAP Fuar Merkezinde bu yıl 19.’su düzenlenen ve dünyanın en büyük 5. fuarı olarak görülen, EMİTT 2015 Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, 22-25 Ocak tarihleri arasında dünyanın ve ülkemizin dört bir yanından gelen katılımcılarla gerçekleştirilip, bir yılı daha geride bıraktı.
Ekin Fuarcılık ve ITE Group tarafından organize edilen Fuar etkinliğinde Kilis, 12. salonda yer aldı ve estirdiği rüzgârla, memleket hasretliği çekenleri bir araya getirip hasret giderdiği desek yeridir.
Kilis Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İl Özel İdare Genel Sekreterliği, Kilis Belediye Başkanlığı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı, Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı ve İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın katkılarıyla gerçekleştirilen bu katılımda, Kilis’in el sanatları ve el işlemeleri, tarihi ve kültürel değerleri bir kez daha gün ışığına çıkarılıp tanıtılarak, yeni pazarların oluşumuna katkı sağlamak ve il turizmine ivme kazandırmaya yönelik başarılı bir çalışmaya imza atılmıştır. Oldum olası bu tür katılımları önemseyen biri olarak, Kilis’in tanıtımına büyük katkı sağlayacağını düşündüğüm söz konusu fuar katılımımıza destek veren her birime ve her bir kuruluşa, özellikle de Sayın Valimiz Süleyman Tapsız’a şükranlarımı arz ediyorum.
Fuarı izleme fırsatı bulamayanları bilgilendirmek amaçlı, standımızda nelerin ve kimlerin hazır bulunduğuna gelince; müdavim katılımcılarımızdan ve Kilisin yüz akı diye bilinen Şekeroğlu Baharatçılık’tan Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Şekeroğlu’nun köşesi, standımızın yine gözdesiydi. Yine, Mehmet Şahiner’in mimarı olduğu Kilisli Restaurant’ta ilgi odağı olan bir başka köşemizdi. Konuk ve ziyaretçilere ikram kapsamında sundukları tatlı ve Kilis Katmeri standımızda uzun kuyruklar oluşmasına neden oldu.
Mehmet Datoğlu hemşehrimizin sergilediği bakır el işlemeleri, Özaltın İğne Yorgancılıktan Hasan Kaya’nın el emeği-göz nuru yorganları, her yılki katılımcılarımızdan yemenici ustası Ahmet Özuslu’nun bir görüp de bir daha bakmaktan kendilerini alamadıkları el emeği yemenileri, Org.Beyli’den Cemal Yalçın kardeşimizin sergilediği birbirinden güzel organik ürünleri ve Mustafa Kın Kız Meslek Lisesi ve ÇATOM’lardan getirilip de sergilenen el işlemeleri hakkında bilgi vermeye çalışan Okul Müdür Baş Yardımcısı Leyla Yarımdağ ve Müdür Yardımcısı Dilek Vatan, standımıza, dolayısı ile de Kilis’in tanıtımına büyük katkı verenlerdendi diye sıralayabiliriz. Standımızın duvar misali panolarındaki Kilis’in tarihi ve kültürel eserlerinden örnekleri sergileyen resimlerin de standa farklı bir güzellik kattığını belirtmek isterim.
Fuar çalışmalarımıza stand sahipliğini yapan Kilis Vali Yardımcımız sayın Hakan Ezgi, İl Özel İdare Genel Sekterimiz Sayın Mustafa Bolat, İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Abdullah Aldemir, Şube Müdürü M. Bülent Öztürk, Kilis Belediye Başkan Yardımcısı Cuma Özdemir ile Kültür Müdürü Mahmut Selçuk ve Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanar’ın dört gün boyunca sergiledikleri olağanüstü gayretlerini yürekten alkışlıyorum. Gelen konukları karşılamadan tutturun, ziyaretçilere karşı gösterdikleri özveri anlatılır gibi değildi. Bir Kilisli olarak kendilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Fuar süresince standımıza gösterilen ilgi’de bir hayli fazlaydı. İlk günden son güne kadar standımız, pek çok hemşehrilerimiz ve Kilis’in gönül dostları olan ziyaretçileri ağırladı ki, bu da gururumuz oldu diyebiliriz. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yardımcılarından Sayın Fevzi Pamukçuoğlu başta olmak üzere, Kilis Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Yaşar Aktürk ve tüm Yönetim Kurulu Üyeleri, Prof. Dr. Sayın Alâeddin Yavaşça ve eşi Ayten Hanımefendi, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, eski Kilis Valilerimizden Yusuf Odabaş ile Turhan Ayvaz, yine eski Vali Yardımcılarımızdan Erkan Çapar, Kilis’e destek amaçlı ziyaret eden onur konuklarımızdandı. Ziyaretçi konuklarımız sadece bu isimlerle sınırlı olmayıp, emekli duayen gazeteci hemşehrimiz Seracettin Zıddıoğlu, Ankara’dan sırf destek amaçlı standımızı şereflendiren gazeteci-yazar M.Cemal Çiftçigüzeli, Gaziantepliler Dernek Başkanı Metin Kara ve İstanbul Kilisliler Derneği Başkanı Habip Özkilislioğlu ve dernek kurucu üyesi Abdülhamit Mollahamit ile çok sayıda isimlerini sıralayamadığım Kilis sevdalısı gönül dostları standımızı yalnız bırakmadılar. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.
Bu yılki fuar katılımımızın en gurur verici gelişmelerinden biri de EMİTT Fuarcılığın standımızı verdiği plaketle ödüllendirmesidir. Hatırlanacağı gibi geçen yıl da standımıza “En Centilmen Stand” ödülü verilmişti. Bu kez de yüzlerce stand arasından, “EMİTT 2015’de Bölgenin Havasını En İyi Yansıtan Stand” plaketini Organizasyon Koordinatörü Hacer Aydın tarafından Kilis Valiliği olarak İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Abdullah Aldemir’e verildi. Sayın Müdürümüzü bu başarılarından dolayı yürekten kutluyoruz.
Böylesi güzel ve duygulu anların yaşandığı bir fuar sonrasında, neden Feshane’deki tanıtım etkinliklerine Kilis katılmıyor? diye kendi kendimize sorduğumuzu da belirtmek isterim. Kilis’te bulunduğum sıra sayın Valimiz ile de bu duyguyu paylaşmış ve yanıt olarak da “Neden olmasın!” demişti. Konuyu fuar nedeniyle bir araya geldiğimiz Vali Yardımcımız ile Kültür ve Turizm Müdürümüze de ilettim ki, aldığım yanıtta öylesi bir düşün cenin gündemlerinde olduğunu ifade etmeleri mutlu olduğum haber olmuştur. Zira pek çok ilçe ve beldelerin bile Feshane’de bu etkinlikleri yapılırken, Kilis gibi tanıtıma aç bir Tarih ve Kültür kentinin yapamaması doğrusu çok tuhaf.
Artı ve eksileriyle de olsa geçirdiğimiz 2015 EMITT fuarının İlimize hayırlı-uğurlu olmasını diliyor ve bir sonraki EMİTT fuar etkinliğinde yeniden buluşmak üzere siz okurlarımı, fırsat bularak bilgilendiğim kısa fuar notları ile baş başa bırakıyorum, esen kalın…
EMİTT 2015 FUAR NOTLARI:
SAYIN YAŞAR AKTÜRK
İSTANBUL KİLİS VAKFI YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Bahse konu Fuar etkinliği kapsamında kendileri ile görüşme fırsatı yakalayamamış olsam da biz Kilislilerin gönüllerinde farklı bir yeri olan Sayın Yaşar Aktürk’ün, adı Kilis olan her türlü hizmete nasıl imza attığının en güzel göstergesi olan EMITT Fuarı’na yaptığı katkı nedeniyle şükranlarımı sunmayı bir görev saydığımı belirtmek isterim. Şöyle ki: Son beş yıldan beri geleneksel hale getirilen bu fuar katılımımız için İstanbul’a gelen tüm konuklarımızı sahibi olduğu otelinde herhangi bir sayı mevhumu olmadan ve de hiçbir ön koşul gütmeden ağırlaması, bence memleketi Kilis’e karşı olan sevdasından kaynaklandığını düşünenlerden biri de benim. Gerek
standımıza verdiği destek ve gerekse üstlendiği bu ev sahipliği öyle göz ardı edilecek bir davranış değildir. O sebeple fuar notlarımda önceliği kendilerine vererek, bir Kilisli hemşehrisi olarak en kalbi dileklerimle şükran ve teşekkürlerimi arz ediyorum
MEHMET KANAR
KİLİS OSB YÖN. KUR. BAŞKANI
Dört günlük fuar süresince bir an bile olsa standımızdan ayrılmadığını gözlemlediğim Kilis OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanar’la da görüşme fırsatı bulup, Kilis’in bugünkü durumu ve geleceğine dair fikir alış-verişinde bulundum. Anlattıklarıyla edindiğim bilgiler doğrultusunda, ufkunun bir hayli geniş olduğu her halinden belli olan Başkanımızın, Kilis’imize katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki, “Kilis’in değişim ve gelişiminin birinci önceliğinin, kafa yapısını değiştirmeleri gerektiğinin altını çizerek, siyasileri, bürokratları, yerel yöneticileri, sivil toplum örgütleri ve halkıyla tek vücut olup, birlik ve beraberliğin sağlanması gerekir” diye sözlerine başlayıp şöyle devam etti: “Kilis’in yanı başında Gaziantep gibi bir Türkiye markası var. Kilis’in de kendi çapında bir marka olmaması için hiçbir engel yoktur. Yeter ki sözünü ettiğimiz birlik ve beraberlik sağlanabilsin. Özellikle siyasilerin seçime kadar birbirlerine rakip, seçim sonuçları açıklandıktan sonra da bir memleket sever olarak tek ses ve tek yürek olmalıdırlar. Yapım çalışmaları devam eden Polateli Organize Sanayi için çok umutluyum. Kilis’in değişim ve kalkınması adına bu dev yatırımın bir nimet olduğunu düşünüyorum. Sayın Valimiz Süleyman Tapsız ve Belediye Başkanımız Sayın Hasan Kara’nın bu konudaki çaba ve hassasiyetlerine
de yürekten teşekkür ediyorum.” Söylediklerine kesinlikle katıldığımı ifade ederek, bizlerin de o günü sabırsızlıkla beklediğini, aslında çok konuşulacak konuların olmasına rağmen, kısa süreli bu fikir teatisini burada noktalamak zorunda kaldığımızı belirterek, Sayın Başkanımıza başarı dileklerimizi sunuyorum.
NECMETTİN ŞEKEROĞLU
ŞEKEROĞLU BAHARATÇILIK YÖN. KUR. BAŞKANI
Sadece EMITT Fuarı değil, davet edildiği her fuar etkinliğine katılarak, adeta Kilis’imizin yüzakı olarak adlandırılan Şekeroğlu Baharatçılığın mimarı Necmettin Şekeroğlu, bu yıl yine EMİTT Fuarındaki standımızın nazar boncuğu idi. Hemen her yıl yeni bir ürünle fuara gelen Necmettin Şekeroğlu, bu kez de OSMANLI KAHVESİ adlı yeni bir kahve türü ile karşımıza çıktı. Fırsat bu fırsattır diyerek, Osmanlı Kahvesini sordum kendilerine; ”Geçtiğimiz yıllar Menengiç Kahvesi çok büyük ilgi gördü. Sanırım Osmanlı Kahvesi de aynı ilgiyi, belki de daha fazlasını görecektir diye umuyoruz. İçeriğinde, sahlep, menengiç, Türk kahvesi, damla sakızı, hatta keçiboynuzuna varıncaya kadar birçok karışımla elde ettiğimiz bir türdür. Henüz piyasaya çıkmasına rağmen olumlu eleştiriler alıyoruz ki, bu da bize doğru yolda olduğumuzu göstermekte ve bizi daha da ateşlemektedir. “Fuar katılımlarınızın size hedefleriniz doğrultusunda bir katkısı oluyor mu?” dedim. Bakın ne yanıt verdi: “Şekeroğlu Baharatçılık olarak teknolojik anlamda gelişimimizi bu sayede güçlendiriyoruz. Yani arz-talep doğrultusunda pazar ağını büyütmek için fuarlar bize büyük fırsat sağlıyor. O vesile çok önemsediğimi itiraf etmeliyim. Yine ürün geliştirmeye devam ederek, gerek ambalaj, gerekse yeni ürünler konusunda Ar-Ge ve inivasyon çalışmalarımızla sektörümüzü daha da büyütüp, daha fazla ihracat ile memleket ve ülke ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Şekeroğlu Baharatçılık adına da bu uğurda tüm gayretlerimizi sürdürüyor ve sürdüreceğiz de.” Bu noktada söylenecek tek sözün, başarı dileklerimizi sunmak olduğunu vurgulayarak ayrılıyor ve “İyi ki varsınız!” diyerek, Şekeroğlu ile bu kısa söyleşimizi burada noktalıyorum.
MEHMET ŞAHİNER
KİLİSLİ RESTAURANT İŞLETMECİSİ
Tıpkı Şekeroğlu Baharatçılık gibi, Kilisli Restaurant da EMITT Fuar etkinliğindeki standımızın değişmeyen bir markası olmaya devam ediyor desem, abartmamış olurum sanırım. İşletme sahibi Mehmet Şahiner hemşehrimiz, tam bir Kilis sevdalılarımızdan. Fuar boyunca tezgâhlarında sergiledikleri birbirinden leziz Kilis tatlıları ziyaretçilerin ilgi odağı olan bir başka köşemizdi. Bilhassa Salih Öz usta ve yardımcısı Nijeryalı Bisola’nın Kilis Katmeri yapıp, ikram olarak sunuşları, yüzümüzü ağartan gelişmelerden biri olmuştur. Belluriye, Gerebiç ve Un Kurabiyesi gibi Kilis’e özgü tatlılar için ziyaretçilerin bir tadıp, “Şimdiye kadar hiç böylesi güzel tatlılar görmedik” demeleri, doğrusu gururumuz oldu diyebilirim. Kısa da olsa, görüşme fırsatı bulduğum değerli hemşehrimiz Mehmet Şahiner’e bu tür katılımlarının Kilis’in tanıtımı açısından çok önemli olduğunu söyleyip teşekkür ettiğimizde, kısaca bizlerle paylaştığı tek şey, “Kilis’imizin tanıtımına katkıda bulunmak bizim için de gurur vericidir. Kilis bizim memleketimiz, onun kalkınması adına her zaman bize düşen görev ne olursa olsun, yerine getirmeye hazırız. Sayın Valimiz bize bu göreve layık görüp onurlandırması, Kilisli Restaurant için bir şereftir. Sözün kısası bu şerefe layık olmayı başardıksa ne mutlu bize” dedi. Kesinlikle başardıklarını dile getirerek, bir Kilisli kalem olarak teşekkür edip, bir diğer köşedeki hemşehrime yöneliyorum.
MEHMET DATOĞLU
NUR BAKIRCILIK USTASI
Standımızın belki de en yüreği yanan esnaf hemşehrilerimizden biri Mehmet Datoğlu. Yüreğinin yanmasının nedeni de neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerine yeterince destek verilmemesinden imiş. Gerçekten de giderek yok olmaya yüz tutmuş bir meslek grubu olan Bakırcılığın, benim çocukluk yıllarımdan hatırlıyorum, pek çok Bakırcı esnafının bir araya geldiği bir Bakırcılar Çarşısı bile vardı. Şimdilerde ise maalesef Mehmet Datoğlu gibi kıyıda-köşede ayakta durmaya çalışan 1-2 esnafımız kalmış. Üzülmemek elde değil. Bu noktada, “Nelerin yapılması gerekir ki, bu el sanatını yeniden canlandırabiliriz?”dedim. Verdiği yanıt karşısında sustum ve sadece dinlemek zorunda kaldım. “Bu mesleği artık gelecek için yapmıyoruz. Mecbur kaldığımız için sürdürüyoruz. Bu el sanatımıza devletimizin destek vermesini bekliyoruz. Bakın mesela, KOSGEB yeni iş yeri açan küçük ölçekli işletmelere kredi desteği veriyor, bizim gibi kaybolmaya yüz tutmuş meslek gruplarına bu desteği mevzuat gereği vermiyor. Hal böyle olunca da bizler zar-zor ayakta kalarak yaşama mücadelesi vermek zorunda kalıyoruz. Bağ-kur primlerimizi bile binbir güçlüklerle yatırabiliyoruz. Ülkemize sığınan Suriyelilere bile her türlü imkânlar sağlanıyor, ancak bize sağlanmıyor. Devletimizin bize de sahip çıkmasını bekliyoruz. Kaldı ki, bu tür el sanatları kültürümüzün bir parçası, bu kültüre sahip çıkmak ve onu yaşatmak da öngörülecek destekle mümkündür. Devlet büyüklerimizden gelecek müjdeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. “Temennimiz ve dileklerimizde o yönde olup, tez zamanda bu esnaflarımızın sesine kulak verilmesi ve bu mesleklerin yaşatılmasıdır. Hayırlı fuarlar deyip, bir başka hemşehrimizin yanına gidiyorum.
HASAN KAYA
ALTIN İĞNE YORGANCILIK
Bölümünde TÜRK BAYRAKLI motifli yorganı ile dikkatleri üzerine çeken hemşehrimiz Hasan Kaya da Kilis’ten kalkıp standımıza destek amaçlı gelen bir yorgancı esnafımız. O da diğer esnaf arkadaşı gibi yorgancılık sanatının da bitme noktasına geldiğinden şikâyetçi. Bir dokun bin ah işit, misali dertli mi dertli!
“Yaşınız itibariyle siz de tanık olmuşunuzdur. Bundan 10-15 yıl öncesi her bir köşede, pasajlarda harıl harıl iş işler gibi yorgan diken esnaflarımız vardı. Giderek yok olan bir meslek durumuna düştük ki, şimdi bir elin beş parmağı kadar ya var ya yokuz! Yazık oldu bu mesleğe diyebilirim. Eskiden ağam, paşam herkesin kullandığı yorganlara şimdi hiç ilgi gösterilmiyor. Hal böyle de olunca, arz-talep misali, bir zamanlar meşhur olan Kilis Yorganları yok oldu gitti. Elit kesim dediğimiz zenginlerimiz artık maalesef yorgan kullanmıyorlar. Daha alt halk tabakası kullanıyor ki, onlarda kendi Kültürlerini yaşatmak anlamında kullanıyorlar. Son derece sağlıksız ürünlerin yanında, sağlık açısından kullanımı onanmış olsa da, yorganlarımıza rağbet gösterilmemesine akıl sır sığdıramıyoruz. “Yorgan fiyatları yükse mi acaba?” diye sorduğumda da “Ne yükseği Mehmet Bey, 70-100 TL arasında yorgan satıyoruz. Neredeyse o sağlıksız yorgan dediklerinin yarı fiyatına. Devletimizin bizim esnaf grubuna da sahip çıkmasını bekliyoruz.” Peki, geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?” “Genelde yurt içinden gelen tüccarlara yaptığımız satışlarla ayakta kalmaya çalışıyoruz. KOSGEB’in bize de kredi desteği vermesini arzu ediyoruz. Aksi takdirde bu beş yorgancı esnafı da dükkânını kapatıp, bu güzelim Kilis Yorganları tarihe karışacaktır.”
Bu sözler karşısında susmanın da çok şeyler anlatacağını var sayarak, “iyi fuarlar ve başarılar” deyip ayrılıyorum.
AHMET ÖZUSLU
YEMENİCİ USTASI
Yine çocukluğumdan hatırladığım ve çarşıları olan bir başka meslek grubumuz da yemenicilikti. Standımızı renklendiren bir köşemiz de Ahmet Özuslu adlı hemşehrimizin mesleğini icra ettiği yemeni dikimi, bir görenlerin bir daha dönüp baktığı ve çoklarının da telefonlarıyla kayıt altına aldığı bölümdü. Ahmet Özuslu
Hemşehrimiz de sağ olsun EMİTT Fuar etkinliğimizin müdavim katılımcılarımızdan olup, ustalığı ile ün yapmış Mehmet Özuslu’nun oğludur. O da en az babası kadar mesleğinde ehil olan biri. Nakış nakış birbirinden güzel el yordamı ile diktiği Yemeniler renk renk standımıza farklı bir güzellik katıyordu. Diğer kaybolmaya yüz tutmuş esnaf gruplarımıza sorduğum soruyu Ahmet Özuslu’ya da sordum; ”Nasıl mesleğinizden memnun musun?” dedim. Hemen hemen aynı serzenişleri o da dile getirdi. “Kilis’te Yemenicilik mesleğini icra eden esnaf olarak tek ben kaldım diyebilirim. Gelecek vaat etmediği için mesleğe ilgi yok diyebilirim. Zaten 12 yıllık zorunlu eğitimde buna müsait değil. Nereye kadar bu meslek sürdürülebilir bilmiyorum ama mesleğin yok oluşuna değil, aynı zamanda kültürümüz de yok oluyor. İnsan buna üzülüyor.” Ahmet Usta’nın da dile getirdiklerine katılmamak el de değil. Ancak yine de yarınlara umudumuzu taşımanın doğru olacağını bir kez daha vurguluyarak, Ahmet Özuslu’ya da başarı dileklerimi sunuyor ve fuar katılımıyla Kilis standımıza verdiği destek için de teşekkür ediyorum…
Değerli okurlarım; kendimce sizlerle paylaşmaya çalıştığım bir EMITT Fuarındaki Kilis rüzgârını burada noktalarken, bir kez daha katkılarını esirgemeyen başta Sayın Valimiz olmak üzere, herkese ama herkese ayrı ayrı şükranlarımızı sunuyorum. Bir başka günde yeni bir gündem de buluşmak üzere, esen kalın…