Elbette Unutmadık, Unutmayacağız ve Unutturmayacağız…
Nejat TAŞKIN
Ölümlerinin 10. yılında bugün yine gözlerim yaşlı ve içimdeki duygulu sesler heyecanla Kilis’e doğru yükseliyor.
Ben ve başkaları onarı nasıl unutmalı rahmetli Ekrem Çetin ve oğlu güzel insan Cahit Çetin’i?…
Evet, onların kör kurşunlara hedef olduğu günden bu güne 10 yıl gerilerde kalmış. Ben dün gibi hatırlıyorum olayı. Rahmetli Mehmet Zelzele’nin odasına girdim. Kendisiyle Kilis’e gitme planları yapıyorduk. Onun hayat hikâyesini yazmıştım. Kilis’te imza günü yapacaktık. Bu maksatla Sayın Ahmet Barutçu’yu arayıp geliyoruz diye mesaj vermeyi düşünmüştük. Ve bu maksatla telefona sarıldık, ‘Alo Ahmet Bey’ der demez, bir kurşun sesiyle irkildik ve telefonumuz elimizde kaldık. Durduk, düşündük ne oluyordu. Birkaç dakika sonra kendimize geldik ve tekrar Kilis’teki başka telefonlara döndük. Aldığımız cevaplar bizi şaşkına çevirdi. Buz gibi donduk kaldık. Zira haber çok kötüydü. Rahmetli Ekrem Çetin ve oğlu Cahit Çetin, gazeteci Ahmet Barutçu ve daha birkaç kişi garajın karşısındaki bir lokantada öğle yemeğindeydiler ve dışarıdan atılan birkaç kör kurşunla Ekrem Çetin ve Cahit Çetin hedef alınıyor. Masaların altına koşuşturmalar, gizlenenler ve bir köşede Barutçu telefona sarılıyor ve bizim telefona işte böylelikle kurşun sesleri geliyor. Barutçu, Cahit yaralı, masaların altında Ekrem Çetin ve oğlu ağır yaralı… Arkadaşlarla hastane yolunda… İşte 10 yılın hikâyesi. Taşkın ve onları sevenler onları asla ve asla unutmazlar. Unutturmazlar hele ben onu nasıl unuturum?
Merhum Ekrem Çetin, milletvekilliği ve Kilis Belediye Başkanlığı döneminde Kilis’e hizmeti daima en üst görev üstlenmiş, eğitime birçok katkılarda bulunmuştur. Hatta Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nin kuruluşunda ve o üniversiteye arsa tahsisinde en üst düzeyde yetkisini kullanarak katkılarda bulunmuştur. Onun için oğlu Cahit ile birlikte üniversite binalarının ilk yapılışında gösterdiği mühendislik hizmeti hep hatıralarımızdadır.
Onu ne kadar eleştirirsek eleştirelim, fakat yaptığı hizmetleri unutmayarak her vesileyle baba ve oğla onlara Allah’tan binlerce rahmet ve yakınlarına tekrar tekrar başsağlığı diliyorum.
Ben onu her zaman bir kardeş, bir arkadaş olarak gördüğüm için fırsat buldukça köşe yazılarıma konuk ederek merhum Ekrem Çetin demenin benim için bir görev olduğunu düşünmekteyim.