Dolar 34,7784
Euro 36,7823
Altın 2.946,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 16°C
Parçalı Bulutlu
Kilis
16°C
Parçalı Bulutlu
Paz 16°C
Pts 18°C
Sal 16°C
Çar 16°C

Engel-i Engellemek

Engel-i Engellemek
A+
A-
12.10.2015
447
ABONE OL

Harika ÖREN 

 

On yaşında, yürüyemeyen, konuşamayan kendi başına yaşamını sürdüremeyen bir çocuktu. Aciz olduğunu yeni yeni anlamaya başlamıştı. Kendi başına, yiyemiyor, giyinip soyunamıyordu.

Kardeşleri gibi konuşamıyor, oynayamıyor, okula gidemiyordu. Diğer çocuklardan eksik olduğunu görüyor ama nedenini anlayamıyordu.

Beyni felçli doğmuştu. Anne bebeğinin eksik yanlarını fark ettiğinde, doktora koştular.

Muayene sonucu doktorlar, zihinsel özürlü olduğu konusunda birleştiler. Bebek bir yaşına gelmişti ve yapılacak hiçbir şey olmadığı söyleniyordu. Anne bunu asla kabullenmedi. Aile özürlü çocuğunu diğerlerinden ayırmadı. Saklamadılar, utanmadılar.

Bir gün kız kardeşinin tahtasına yazdığı yazılar onun öylesine dikkatini çekti ki; sol ayağı ile tebeşiri kavrayıp, tahtaya bir şeyler karalamaya başladı. Anne büyük bir sabırla zaman içinde oğluna harflerin yazılışını öğretti. O artık kendini ifade edebilecekti. Tahtaya yazdığı ilk kelime A-N-N-E oldu. Ayaklarını el gibi kullanıyor, çorap ve ayakkabı giymiyor; ısrar edilirse huysuzlanıyor ve hemen çıkarıyordu.

Aynada gördüğü kendi görüntüsünden nefret ediyordu. Sallanan bir kafa, eğri büğrü titreyen, ele bile benzemeyen eller, sarkık ağzından nefret ediyordu. Saklanmak, kimseye görünmek istemiyordu.

Annesinin inancı, desteği, azmi kendisine güvenini sağlamıştı. Okumayı ve yazmayı öğrendi.

Resim yapıyordu. Ve sonunda sol ayağı ile daktilo yazmayı öğrendi.

Bütün yüreğiyle bir şeyler olmayı arzuladı. O, İrlanda Edebiyatı yazarlarından Christy Brown’dı.

Tüm çaresizliklere karşı annesi ona inanmış, onu motive etmiş, Christy Brown’a bir yaşam hediye etmişti.

Brown ilk romanı ”Günlerin İçinden” ardından”Parlak Meslek- Yaz Üzerinde Gölge–Vahşi Zambaklar” kitaplarını yazdı.

Şiirlerini de bir kitap haline getirdi.

Ernest Heming bey’in güzel bir sözü vardır.

“Nelere sahip olmadığını düşünerek zaman yitirme; sahip olduklarınla neler yapabileceğini düşün…” der.

Engel-i engellemek gücüne sahip olanlara saygılarımla…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.