Faruk Elhan Mektubu

Nejat TAŞKIN

Faruk Elhan’ın köşeme yansıyan bu yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum. Karar sizin…

“Merhaba Kadim Dost,
Kilis’in en kıdemli, en uzun soluklu, aynı zamanda birçok yerlerdeki basında yazıları en çok neşredilen tanıdığım gazeteci sizsiniz.
Kilis insanını devamlı köşesinde yazarak hem tanıtan hem onure eden hatırlarını soran bunun yanında olgunluk göstererek kendisini eleştirenlere bile  sütunlarını açan art niyetsiz tek gazeteci yazar yine sizsiniz.
Hakiki Kilis neferi, daha açıkçası da  Kilis Vakfı Mehmetçiği olarak niteleyebiliyorum sizi. Niyesi şudur: Askerlikten daha çok vakfa hizmet ettiniz.
Asker kökenli olduğunuz için  ne anlamda değerlendireceğini çok iyi bilirsiniz…

İşe genç olarak giriştiniz ve şimdi yaşlıca bir genç oldunuz. Ben de yaşlıca bir gencim. “Bu tabir merhum üstad gazeteci Refi Cevat Ulunay’a aittir.”

Askerlikten sonra Aksaray-Laleli semtlerini yurt addederek oradaki Kilisli işadamları ile beraber çalışmayı tercih ettiniz. Ve İstanbul-Kilis Vakfı gibi  mümtaz bir kuruluşta “Genel Sekreter” olarak göreve devam ediyorsunuz. İşler yolunda ve pürüzsüz bir şekilde yıllardır büyüyerek ilerlemeseydi yüreğiniz yanardı. Bu günlere ulaşmanız mucize değildir, şans değildir, tesadüf değildir. Azim, gayret, sabır, denetim, inanç ve Kilis sevgisiyle kenetlenmektir. Doğru gidişe destek verenler kuruluşa inandıkları ve   memnun oldukları için el uzatıyorlar. Bu günlere hiç kimse kolay ulaşmadı. Vakıf desteği ile hayata atılanları takip ediyorsunuz. Onlar birer birer sizleri anlatarak yurtta yaşadıkları güzellikleri duyuran elçilerinizdir.

Hele hele  yayın organınız “Dünyada Kilis” asla küçümsenemez. Yazarlar, çizerler, işadamları, üniversite camiası, idareciler, yurt içi ve yurt dışı okurları hep takipçinizdir. Genel kurullarınız resmi idari işlerden sonra hep samimiyetle şenlik içinde tam düğün mutluluğu ile gülerek, oynayarak, yiyerek içerek eğlenerek Kilis tabiri ile İstanbul’da kahveli, şerbetli Kilis Düğünü yapılıyordu. Bu inançlı topluluğa imrenmemek elde değildi.

Bu nezih toplulukta defalarca bulundum. Fotoğrafladım. Siz “Nejat Taşkın” bütün kalbinizle bu Kilis düğününe gereken çabayı fazlasıyla gösteriyordunuz. Bundan sonra yapılacak eğlence ile yeni ve mutlu bir hayatına hemen dönmeni çok çok arzulayanlardanım. Yönetim bir sürpriz yaparak sana bu olanağı hazırlarsa kadirbilirliği de bünyesinde örnek bir yıldız olarak ışıldatır. Yazarlar, çizerler, davetliler, mesai arkadaşların, bilhassa İstanbul’un Kilislileri sizi alkışlamayı elbette isterler.
Aile fertlerine, en çok torunlarına vakit ayırarak özel anılarını yazmaya vakit ayırmalısın. Onlarında hakları değil mi? Meslek arkadaşların, asker arkadaşların, eşin dostun, öğrenciler bu yaşlıca gencin de aralarında bulunmasından mutluluk duyarlar. Sizin isminizden başka anılacak çok çok değerli muhterem kimseler var. Ancak şu an diyalogum şahsınızladır.
Ben gönlümden geçenlerin ancak ve ancak gölgesini duyurmakla yetiniyorum. Umudum o gecede bulunabilmektir.

Esenlikler, kolaylıklar diler, saygılarımı sunarım.

29 Ocak 2015 Ankara”