Fırın Yapması
Şenel ÖZKÖSELER
Hösne Keri gendi genne söylenordu. Kurtlar kocayınca köpeklere maskara olurmuş. Kele göynümuz istor. Bir at bir deve mi? Altı üstü fırın yapması. Gennerin canı isterse anında yaparlar. Nedicin el kızı işte bundan eyisi olmor.
Aslında gelinin suçu yoktu. Oralı olmayan oğlu Azzet’ti. Bir sürü masraf kuru kuru boğazımızdan geçmor dordu da. Anasının söylendiğini O da duymuştu içi sızladı.
– Anamın canı çok çekmiş hetirini kırmıyak sebeh zezevatını alım, fırına da söylüyüm dedi.
– Kez Ayşe evde sittisimidi var mı?
Ayşe tamam göynü olmuş dedi.
– Var var hedik kaynattıp, çektirdiğimizde epeyi çıkmıştı. Bir iki sefer sittisimidi küftesi ettik. Artanı duror dedi. Sen bir kilo küftelik, yarım kilo iç yağı al. Gerisi evde var. Fırına da sor bakalım ne zaman bişiriller.
Ayşe ertesi gün erken kaktı.
İşi gücü bitirip uşaklar mektebe göndirice, işe koyuldu. Hösne Keri pek sevindi.
– Kele göynun oldu mu dedi.
– Anam sen de heç haber annamon ben de severim, istemiyen oğlun.
Kasabın şeyirdi, küftelikden, iç yağını getirdi. Birez de şerreh yağ (beden yağı) koymuştu.
Böyük sufrayi açtı, simidi getirip kaynanasına gösterdi.
-Nenceni koyum dedi. Hösne Keri ete baktı, leyenceye göz kararı sittisimidi aktardı. Üstüne bir kilo mis kimi Kilis tamatesi doğradı, iki kaşık biber, iki kaşık tamates bekmezi iki avuç dolusu toz biber, bir avuç kuru nane üfeledi
Hösne Keri
– Aman ha kemmununu çok koyma gert gert geniroruk. Billokma eksik koy dadı çıksın yeter, dedi.
İki böyük baş soğanı da soyup irice doğradı.
Kaynanasına gösterip zeyti de ocağa koydu. İç yağından, beden yağını doğrayıp tavlanan zeyte attı, az sonra ocaktan aldı, soğumaya bıraktı.
Simidi soğuk suyla ısladı.
Zeytin içindeki kakırdakları alıp küfteye kattı. Duzunu, soğanını da koydu.
Simidi makinede bir ağız çekdi, sonra küftelikden bilavar çekdi. Leğençede bir güzel yoğurdu. Üstüne zeytini aktarıp bir daha yoğurdu.
Bu arada fırından kara tavalar da geldi.
Hösne keri
– Abdesliyim Vallah elim temiz dedi. Ama, gelin heç seslenmedi.
– Genede kağım elimi yuyum dedi.
Ayşe sömeleklediği küfteden iri sıkımlar kesdi.
Avıçlarında yuvarlıyıp yapmaladılar. Tepsilere yan yana düzdüler. Küftesinden uşaklara ayırdılar.
Ölene doğru şeyirtler gelip fırına elettiler.
Ayşe, ekmeksiz doymazlar deyi, pancarlı, samsaklı eşkili malhıta da bişirdi.
Yapma bişip gelince iki üç konşuya, görümüne, eltisine iki, üçer tene gönderdi.
Azzet akşam yapmayı yiyince çok beğendi
– Boşuna istemormuşum neşel de güzel olmuş, arada gene edek dedi.