Dolar 32,3107
Euro 35,0595
Altın 2.279,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 21°C
Az Bulutlu
Kilis
21°C
Az Bulutlu
Cum 26°C
Cts 26°C
Paz 26°C
Pts 25°C

Gazeteci-Yazar Hıncal Uluç’un Sabah’taki Zehir Zemberek Kilis Yazısı

Gazeteci-Yazar Hıncal Uluç’un Sabah’taki Zehir Zemberek Kilis Yazısı
A+
A-
22.04.2015
706
ABONE OL

M. Şenay TAŞKENT

 

Her daim Kilisliliği ile gurur duyduğumuz gazeteci-yazar Hıncal Uluç, 18 Nisan 2015 günkü Sabah gazetesindeki köşesinde, uzun yıllardan sonra Kilis’e yaptığı ziyareti ile ilgili “63 yıl sonra Kilis ve hayal kırıklığı” başlıklı yazısıyla Kilisli hemşehrilerini tarif edilemez bir şaşkınlığa sokarak Kilis’te gündeme damgasını vurmuştur.

Ancak tabiri caiz ise, zehir zemberek türünden kaleme aldığı bu yazısında neler neler dememiş ki!

Yeniden hatırlatmak manasında yazdıklarını kısaca bir özetlemek gerekirse, “Keşke gelmez olsaydım keşke hayalimdeki o masal gibi çocukluk anılarımda olduğu gibi kalsaydı. Dünya çirkini bir yapılaşma ile Kilis, bir rezil büyüme yaşamış. Şehirciliğin “Ş”si, mimarinin “M”si dokunmamış. İstanbul’un en çirkin gecekondu semtine gidin, insanlar burada nasıl yaşıyor, deyin işte orası 10 Kilis eder. 63 yıl boyunca şehri yöneten, adını yazan, imzasını atan tek bir Belediye Başkanı çıkmamış. Belediye Başkanlarının adı cinayetler yüzünden geçiyor. Memleketimde 2 Başkanı öldürmüşüz, niye acaba! Keşke ilçe kalsaydık, keşke ben ‘Gaziantepliyim’ demeye devam etseydim” diyerek sürdürmüş yazısını.

Son olarak da, Kilis il olunca zamanın Gaziantep Valisi olan Muammer Güler’in bir anlatısına yer vermiş: “Şehri Güler Valime teslim için sabah Kilis’e gittim. Kent’te yer yerinden oynuyor. Töreni yaptık ve Kilis’i kendi Valisine devrettim. Antep’e döndüm ki; orada daha büyük bayram var. Kilis’ten kurtuluşu kutlamış meğer Antepliler.”

Tüm bu dile getirdiklerini önce, farklı bir sonla nihayetlendireceğini düşündüm. Oysa yazısını sonuna kadar okuduğumda, gördüm ki hiç de öyle değil. Tamam da 63 yıldan beri ilk defa ziyaret ettiğin bu memleketinle ilgili, şimdiye kadar siz neden hiçbir duyarlılık göstermediniz, demezler mi insana?!

Kaldı ki, İstanbul’daki kimi Kilislilerle çoğu zaman kurulan sofralarda iç içeydiniz, sorunlarını, değişim ve gelişimlerini hiç mi merak etmediniz, diye sormazlar mı size?!

Günümüz teknolojisiyle şimdi hiçbir yer insanoğluna uzak değil. Bir “Tık’la” her türlü bilginin, haberlerin gözler önüne sergilendiği bir dünyada yaşıyoruz. Hiç mi merak edip de şu benim memleketimde ne var, ne yok deyip, haberdar olduğunuz sorunlarıyla ilgili, kaleminizle bir mücadele vermek hiç mi aklınıza gelmedi?

Sayın Uluç, belki haklı olduğunuz taraflar olmuş olabilir. Lakin yine de böyle acımasızca kamu kurum yöneticilerini, mülki idare amirlerini ve yerel yöneticilerini alaşağı etmemeniz gerekirdi. Bir de Vali Muammer Güler’in güya size aktardığı gibi de değildir Gazianteplilerin Kilislilere karşı bakış açıları. Aksine hemen her platformda, Kilis’in kalkınma ve gelişimi için acaba ne yapılabilir kaygısını taşıdıklarını ben biliyorum. Dolayısı ile farklı bir bakış açısıyla 2 günlük ziyaret sonrasında insan memleketi hakkında böyle şeyleri yazmaması gerekirdi, diyorum. 63 yıl sonra da gelmiş olsanız o İl’in Valisi, Belediye Başkanı ve ilgili kamu kurum müdürleri vardı ki, bu görüşleri onlarla paylaşır, katkı bile sağlardınız memleketinize, öyle değil mi? Ayrıca, yıllar öncesinde yaşanmış münferit cinayet olaylarını tüm halka mal etmek de doğru değildir.

 

Dediğim gibi, belki bir takım beklentiler zamana yaydırılmış olabilir. Fakat Kilis artık o eski Kilis değildir. Kendi ifadelerinizle dile getiriyorsunuz, 63 yıl gibi uzun bir süreçten söz ediyorsunuz! Düşünün 63 yıl öncesindeki İstanbul ile bugünkü İstanbul’u mukayese edebiliyor musunuz? 63 yıl öncesini boş verin 15-20 sene öncesi 2 doktor ve 5-6 personelin görev yaptığı Devlet Hastanemiz, şimdi her ne kadar Suriyeli sığınmacıların akınına uğrayan bir hastane olsa da 70’e yakın uzman doktor ve 259 yatak kapasiteli bir hastane konumunda hizmet veriyor. Üstelikte o yıllarda olduğu gibi tek bir branşta da değil, hemen her branşın olması koşulu ile. Her semtteki Aile Sağlık Merkezleri de hariç.

Yine o sözünü ettiğiniz yıllarda Kilis’te tek zeytinyağı fabrikası var iken, sadece bir Ortaokulu ve sonrasında bir lisesi var iken, şimdi birçok lisesi olan, üniversitesi olan ve de birçok sanayi dalında faaliyet gösteren fabrikaları olan bir İl’iz. Tek bunlar mı? Elbette ki değil! Gaziantep ile aramızdaki 60 km’lik duble yolumuzun varlığını görmemezlikten gelme lüksümüz olabilir mi? Ve buna benzer daha nice yaşanan değişim ve gelişmeler…

Şu veya bu partili dönemleri asla ayırmıyorum! Ama Kilis o eski Kilis değildir artık. Olması da gerekmiyor zaten. Çıkmaz sokakta saklı bir il olduğumuz doğrudur, lakin suçlu aranmaması gerekir. Aranılırsa bunda her kesimin kusuru olduğu gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. Üstelik de isminizin sizi ölümsüzleştirmek anlamında bir caddeye verilmiş iken böyle bir düşüncenin karşılığı bu olmamalı idi bence!

Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan eleştirileri de takip ettim. Haklı diyenler de var, haksız diyenler de. Ama ne olursa olsun o memleket bizim. Acımasızca yazanlar, çizenler ve düşünenler de olsa, bugün bu bir gerçeğimiz. Geriye dönüp bu gerçeği yok sayabiliyor muyuz? Elbette ki hayır! O halde hep beraber, bu güzide kentimizi daha da yaşanabilir bir merkez haline getirmek için çaba göstermemiz gereklidir. Her kim ne der, ne düşünürse düşünsün. Eleştirmek, kırmak, dökmek kolay olandır. Önemli olan fedakârlık yapıp zor olanı gerçekleştirmektir. Mesela ben Sayın Uluç’un yerinde olsaydım, Kilis’te ayakta kalma mücadelesi veren yerel gazeteleri tek tek veya hepsini bir araya toplar, onlarla bir toplantı gerçekleştirerek Kilis’in sorunlarını tespit eder ve onlara katkı vermek bağlamında nelerin gerekliliğini köşeme taşırdım. Vs. vs.

Daha fazla söze gerek yoktur sanırım. Herkesin düşüncesi kendisine diyerek, bugünkü birlikteliğimizi burada noktalıyor ve yeni bir günde yeniden buluşmak üzere, esen kalın diyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.