Güneydoğu Gazisi Oktay Yıldırım
Nejat TAŞKIN
Onu uzun yıllar önce Kilis ilinde hudut boylarında görev yaptığı yıllarda çok uzaktan tanımış, fakat bir türlü tanışma fırsatı bulamamıştım. Sonları görevden ayrılıp Ergenekon suçlaması dolayısı ile Silivri Cezaevine atıldığında ismini duymuş ve onunla mektuplaşma fırsatı bulmuştum.
Yazmaya, anlatmaya ve yaşadıklarını birebir dile getirmeye cesaretle öncülük ve sözcülük eden Oktay Yıldırım’ın tahliye olduktan sonra bir daha izleme fırsatı bulamadım. Yayınlanan kitabımda yazamadığım için ona ancak bu köşe yazısında yıllar önce bir ekranda yayınlanan mesajlarıyla yeniden bir meslektaş olarak hatırlamak istedim. Şayet bu yazımı okur veya başkaları okuyarak bana Kilis ilinde dört yıl görev yapan bu meslektaşımı benimle buluşma fırsatı verirlerse çok memnun olurum.
Onun yıllar önce son yayınladığı mesajındaki şu cümle halen hatırımda dün gibi saklı kalmakta ve onu hatırlamanın heyecanını yaşamaktayım.
Yazısının sonunda ne demişti Oktay Yıldırım: varlığım Türk varlığına armağan olsun…
Onu daha güzel daha içten tanıtan şu paragrafını aynen köşeme almakla Oktay Yıldırım meslektaşımın ve onun memleket, vatan ve bayrak sevgisi daha içten ve samimi tanıtmış oluruz…
Sağlıklı ve başarılı yıllar sizin olması dileklerimle tekrarlıyorum.
OKTAY YILDIRIM KİMDİR?
Oktay Yıldırım, Astsubay rütbesiyle orduya katılmış, Güneydoğuda yıllarca çarpışmış yiğit ve kahraman bir Türk evladıdır. Kendisi de Güneydoğu gazilerinde olan ve üsteğmen rütbesindeyken ordudan ayrılan Hakan Evrensel’in “Yer Eksi İki” adlı romanında anlattığı gerçek kahramanlardan biridir.
Görevi gereği yerinden ayrılmadan saatlerce buzlu suda kaldığından ayaklarından sakatlanmış ve zorunlu olarak malulen emekli edilmiştir.
Kendisiyle ilgili bilgiyi de Hakan Evrensel vermiştir. Oktay Yıldırım, övünmeyi ve yaptıklarını anlatmayı sevmeyen yüksek bir karaktere sahiptir. Halen yürüme güçlüğü çekmektedir.