Güven Duygusu Kolay Kazanılmaz

M. Yahya EFE

Sevgili okurlarım, hayatta insanların güvenini kazanmak ve dürüst olmak, güzel ahlakın bir özelliğidir. Güvenmek, bir şeye inanmak ve ondan emin olmaktır. Bir kişinin karşısındaki bir insana güvenmesi, onun da bu güvene layık olması; elbette ki çok önemlidir.

Söylediği yalanlarla halkı aldatan politikacı, yaptığı hile ve desiselerle insanları kandırarak çıkar sağlayan bir kişi, içinde yaşadığı topluma, en büyük kötülüğü yapmış olur. Halkta sandıkta ona dersini verir.

Güvenilmeyen insanlardan oluşan toplumların maddi ve manevi alanda ilerlemeleri mümkün değildir. Günlük hayatımızda güvenilir bir insan olmak son derece önemlidir. Amir memuruna, memur amirine, işçi işverenine, müşteri satıcısına, kişi dostuna, güvenmezse böyle bir toplumda mutluluktan bahsedilemez Ekonomik ve toplumsal hayatın devamı ve verimliliği de, insanların birbirine karşı güvenine bağlıdır.

Ölçtüğünü eksik ölçen, tarttığını eksik tartan, malın gerçek fiyatını söylemeyen, konuştuğu zaman yalan söyleyen, sır tutmasını bilmeyen, yetimlerin malını yiyen insanlara güvenilemez ve dürüst insan denilemez.

Birbirine güvenmeyen fertlerden oluşan bir toplum, geleceğinden emin olamaz. Verdiği sözde durmamak, insanın kıymetini ayaklar altına alacak derecede bir noksanlıktır.

Güven duygusu toplumda tuğlaları birbirine kenetleyen harç gibidir. Harç olmazsa duvar her an yıkılabilir. Güven duygusu olmayan toplumda birlik ve beraberlikten, huzur ve mutluluktan söz edilemez.

Güven duygusu ailede atılır. Aile bireyleri arasındaki ilişki kuvvetliyse saygı, sevgi ve güven varsa, aile dışındaki olaylar ve stres getirici olumsuz durumlar pek etkilemez.

Bir erkeğin iş hayatında başarılı olmasının, eşinin ona desteği ile yakından ilgisi vardır. İyi bir aşçı olmasından çok, hanımın hoş ve güzel davranışlarıyla kocasına güven duygusu verip vermediği önemlidir.

“Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” sözü bu anlamdadır. Evin hanımı, beyine karşı memnuniyetini belirtiyorsa, erkeğe güven gelir.

Erkek kendince şöyle bir düşünceye inanacaktır: “Eğer beni beğeniyorsa, gerçekten iyi bir kişiyim.” Kadın, erkeğini takdir ediyor ve ona inanıyorsa, kocanın içi güven duygusuyla dolup taşar ve önüne hangi mesele çıkarsa çıksın, onunla başa çıkabileceğini düşünerek evden ayrılır.

Ancak adam eve döndüğünde dırdır eden, sürekli şikayetçi olan ve azarlayan bir eşle karşılaştığında, bütün mücadele hevesi kaybolur.

Kadının eşinden duyduğu devamlı tatminsizlik ise, adamı etkiler ve kendinden şüphelenmeye, güveni azalmaya başlar.

Halbuki eşini yüceltici davranan kadın ona kendine güven duygusu aşılamakla kalmaz, aynı zamanda onun insanlara karşı nezaket dolu, iyi geçimli ve huzurlu olmasını sağlar.

Hayatta insanlarla güvene dayalı ilişkiler kurmak ve güvenilir bir kişi olmak, başarının temel anahtarlarından biridir.

Güven duygusu, kolay kazanılmaz. Oysa güvenin kaybedilmesi çok kolaydır ve bir anda kaybolabilir. Bu nedenle, güven duymak, başkalarının güvenini kazanmak ve bu güven duygusunu korumak, gerçekten emek ve zaman harcanmasını gerektiren bir süreçtir.

Güvenilir bir insan olalım.