Güzel Suruç İlçemizde Bombalar Patladı, Gençlerimiz Öldürüldü
Nejat TAŞKIN
Şanlıurfa İlimize her gittiğimde rahmetli babamın ve atalarımın doğum yeri olan Suruç ilçesini ziyaret eder bu güzel ilçede büyüklerimi rahmetle ve saygıyla selamlarken hudut üzerinden az uzağımızda olan Suriye topraklarını izlerdim.
Son ziyaretlerimin birini de rahmetli hemşerim Mehmet Zelzele’yle yapmış ve orada bugün ismini hatırlayamadığım bir lokantada lezzetli Suruç kebapları yemiştim.
Geçtiğimiz günler içerisinde Suruç ilçesinde yaşanan faciayı duyduğumda, her vatandaşımız gibi bende sarsıldım. Gençlerimize yönelik bu faciayı kim yaptıysa zulmün ve felaketin en büyüğüne nokta koymuştur ve bunları yapanlar daima lanetle anılacaktır.
20 yaşlarındaki bu gençler, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Gaziantep’ten yola çıkarak ellerinde çocuk oyuncakları ve eğitim hizmetleri dokümanları ile bir eğitim merkezi önünde hudut dışında bulunan Kobanililerin bulunduğu ve IŞİD terörünün tahrip ettiği bölgeyi inşa etmek için gönüllü olarak yola cıkmışlar. Ne yazık ki bir canlı bomba tarafından bu güzel gayretlerine kavuşamadan öldürülmüşlerdir. 32 gencin öldüğü 100’lerce kişinin yaralandığı bu görüntüler insanın aklına acaba neden gerekli emniyet tedbirlerinin alınmadığını getirmektedir. Bütün örgencilerin arandığı belirtilen bu ortamda nasıl ve neden bu canlı bomba elini-kolunu sallayarak hiçbir suçu ve günahı olmayan bunca gencimizin canına kıymıştır.
Kobani’de onları bekleyen genç ve ihtiyarlar tahrip edilen yuvalar, gözleri yaşlı analar ve çocuklar onları beklerken bir alçakça saldırının tabloyu nasıl değerlendireceğiz?
900 km. sınır boylarımızın yolgeçen hanı gibi kimin girip çıktığı belli olmadan bu girişlerine engel olmayan zihniyetin hesabı sorulmayacak mı?
Gözyaşlarını dindirin, analar ağlamasın, bu ülkenin yarınlarını emanet edeceğimiz gençlerimiz ölmesin. Kurun şu hükümeti! Seçimden 45 gün geçti, hâlâ anlaşmalar olmadı ama yurdun şurasında burasında bombalar patlamaya devam ediyor. Güvenlik güçleri ölüyor, Türk ulusu anlaşılması güç bir ortam yaşıyor. Bu ortamı huzura kavuşturmak devletimizin en güzel dayanışması ile Türk Ordusunun ve Türk Emniyet Kuvvetlerinin devreye girmesiyle yapamayacakları ve önleyemeyecekleri hiçbir şey yoktur.
Onun için Türk Ulusunun Atatürk’ün izinde olarak emanet ettiği bu toprağı ve gençleri koruyalım, gözyaşını dindirelim.
KARAR SİZ DEVLET BÜYÜKLERİMİN…