Hata ve Pişmanlık

Metin MERCİMEK
“YAPTIĞIMIZ ŞEYLER İÇİN DUYDUĞUMUZ PİŞMANLIK ZAMANLA GEÇER, FAKAT YAPAMADIĞIMIZ ŞEYLER YÜZÜNDEN DUYULAN PİŞMANLIĞIN ÇARESİ YOKTUR.”
(Sydney HARIS)
Biz insanlar yaşam sürecimizde bir çok hatalar yaparız, daha sonra da pişman oluruz. Önemli olan bu hataları yaptıktan sonra ders alıp, yapılan yanlışlıkları fark etmemiz olacaktır. Bunun için gerek günlük hayatımızda, gerekse diğer zamanlarda çok dikkatli davranarak hata yapmamaya çalışmalıyız.
Her yaptığımız hatanın neticesinde, pişmanlık içimize bir taş gibi oturur. Daha doğrusu ruh halimizi sarsar ve sıkıntıya sokar. Kimi uzmanlar pişmanlık duygusunu şöyle yorumluyor:
“Bazı durumlarda sonradan pişman olsak bile, geriye dönmek imkânsızdır. Yani bir bardak misalini ele alırsak; bardak kırıldıktan sonra parçalarını birleştirmek hiç de mümkün değil. O nedenle bardak kırılmadan önce, çok kez düşünüp bir defa hareket etmeliyiz.”
Hata herkes tarafından yapılır. Akıp giden hayatımız hatalarla doludur. Burada önemli olan, yapılan hatayı fark edip özür dilemektir. Her ne olursa olsun, yapılmış olan hata geri alınmaz, ama özür dilemek, affedilmek için bir neden olabilir.
Yapılan bir hata neticesinde, pişmanlık duygusunu yaşarız demiştik. Pişmanlık, bir insanın geçmişteki davranışlarından hoşnut olamama duygusudur. Hepimiz bu hoşnut olmama duygusuna kapıldıktan sonra bir mahcubiyet, utanç ve üzüntü, hatta suçluluk duygusunu hissederiz. Yalnız utanç ve mahcubiyet duyguları, pişmanlık farkı olarak toplumsal ve kültürel alanda kendini sık sık göstermektedir. Yani toplumda hoş görülmeyen olayı işleyen bir kişi, toplumun baskısı yüzünden utanç ve mahcubiyet hisseder.
Diğer taraftan, pişmanlık duygusunu yaşarken hemen vicdan azabı da kendini göstermeye başlar. Aslında vicdan azabı uzmanlara göre,”Pişmanlığın en güçlü şekli olduğu ve derin bir suçluluk bileşimine sahiptir” diye yorumlanır. Şayet pişmanlık duygusunda vicdan azabı devreye girmez ise, suçluluk duygusuna göre daha zayıf kaldığı da vurgulanmaktadır.
“Keşke öyle yapmasaydım!” ya da “Keşke bir şey yapsaydım!” gibi sözlerle kendimizi suçlamanın bir anlamı yok. Hayatta istediğimiz gibi insanlar olmayabilir. Hiç bir şey istediğimiz gibi olmuyorsa, bir yerde hata yapıyoruz demektir. Bunun ise birçok cevapları vardır. Bu konuda Amerikalı Yazar Debbie Macomber bakınız ne diyor: “Pişmanlık zarar vericidir. Değiştiremeyeceğin geçmişe bakmaktır. Bazı şeyleri gerçekleştikleri sırada sorgulamak gelecekte pişman olmayı önler.”
Demek ki iki önemli şey bizleri yanlış yapmaktan ya da pişmanlık duymaktan alıkoyacaktır. Birincisi “Sorgulamak”, ikincisi ise “Düşünmek”tir.
Geliniz, yapmış olduğumuz hata neticesinde, önce özür dileyelim ki, karşı tarafı yumuşatmak için bir sebep teşkil etsin. Ayrıca, bize yapılan hatalar neticesinde ise, elden geldiğince hoşgörülü olmaya çalışalım. Yeter ki, dostluk, sevgi, barış ve dayanışma yok olmasın.
Hoşça kalın.