Hocamızın Gönül Yarasında İlk Sayfayı Açan Şarkı: Ümitsiz Bir Aşka Düştüm

“BİR SOLUK KADAR YAKIN, YILDIZLAR KADAR UZAK DERLER SEVGİ İÇİN. UZANIRSIN YETİŞEMEZSİN, YETİŞİRSİN DOKUNAMAZSIN, DOKUNURSUN VAZGEÇEMEZSİN, VAZGEÇERSİN AMA UNUTAMAZSIN.”
Bugün sizlere Hocamız Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın 21 Nisan 1951 yılında gönül fırtınasının bir kasırga gibi estiği bir zaman dilimi içinde bestelediği “ÜMİTSİZ BİR AŞKA DÜŞTÜM, AĞLARIM BEN HALİME” Hicaz şarkısından söz edeceğim.
Çocukluk yıllarında müzik sanatını hep iç içe yaşamış olan Hocamız, Kilis’te taş plaklarda bestelenen Muallim İsmail Hakkı Bey’in Acemkürdi makamındaki “FİKRİMİN İNCE GÜLÜ” şarkısını, ayrıca Sultan 3. Selim’in “AB-Ü TAB İLE BU ŞEB HANEME CANAN GELİYOR” şarkılarını ezberine almış ve kendi kendine bunları söyleyerek ilk meşkini ortaya koymuştur.
Kilis’ten ayrıldıktan sonra İstanbul Erkek Lisesi’nde onun başarılarla dolu hayatı başlar. Özellikle edebiyat Hocası Hakkı Süha Gezgin’in Türk Musikisinde ilk selam veren kişi olarak onun karşısına çıkar. Bu arada bestekârlık düşünceleri de yavaş yavaş filiz vermeye koyulur.
Hocamızın gerek hekimlikle ilgili tanımı, gerekse musikideki yeri, Türk Musikimizin unutulmaz ustalarıyla tanışması ve onlardan ders ve ilham alması onun musikideki ilerleme yolunu açmıştır. Özellikle Sadettin Kaynak ve Zeki Arif Ataergin, bestekârlığında en önemli etkiyi yaratmıştır.
Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Hocamız, çok sevdiği ve ona hayran duyduğu Büyük Bestekar Şevki Bey’in etkisinde kalarak 10 Ocak 1951’de sözlerini kendi yazdığı “AŞKIN BAK BENİ YIKTI HARABEYLEDİ EY MAH” hicaz şarkısını besteler ve doğru Hocası Sadettin Kaynak’ın yanına götürür ve şöyle cevap alır: “İYİ OLMUŞ AMA BU BİRAZ ESKİ ÇERÇEVENİN İÇERİSİNDE KALMIŞ, ŞÖYLE BİRAZCIK SİLKİN” demiştir.
İşte bu tarihi silkinmenin zamanı gelmiş olup, artık Hocamızın içinde yıllarca kümeleşen duygular tek tek çözülmeye başlar. 21 Nisan 1951 günü Hocamız, tarihin çeşitli mekânlarıyla bütünleştiği Sultanahmet’te, bu kez gönül fırtınasından esen duygulardan esinlenerek önce “ÜMİTSİZ BİR AŞKA DÜŞTÜM, AĞLARIM BEN HALİME” güftesini ele alır. Bu güftenin ortaya çıkmasıyla içinde hiç durmaksızın kaynayan nağmeler yavaş yavaş dökülmeye başlar. Artık Hocamızın gönül fırtınası alev almış ve bu alevin sıcaklığıyla ve de Hicaz makamının hisli vurgularıyla beslenen ilk muhteşem bestesi ortaya çıkmıştır.
Hocamız bu besteyi alır, tekrar Hocası Sadettin Kaynak’ın yanına varır. Ona “ÜMİTSIZ BİR AŞKA DÜŞTÜM” hicaz makamındaki şarkısını dinletince, gurur yüklü cevabı şöyle alır: “BAK BU İYİ BİR ŞARKI OLMUŞ” der. Bu konuşmasının ardından, gerek musikimizin geleceğini teminat altına alması yönünden, gerekse Türk Musikimizde önemli bir değer taşıyan şu tarihi sözlerini dile getirir:
“ÇOK ŞÜKÜR, ŞİMDİ RAHATLADIM, ARTIK GÖZÜM ARKADA DEĞİL. BENİM DÜŞÜNDÜĞÜM MUSİKİYİ DEVAM ETTİRECEK, YAPTIĞIM ESERLERİ SONA ERDİRMEYEN BİR BESTEKÂR KALIYOR ARKAMDA” diyerek Hocamızı hem desteklemiş, hem de ona sorumluluk yüklemiştir.
Şimdi Hocamızın gönül yarasında ilk sayfayı açan ve de dillere destan olan Hicaz makamındaki şarkının sözlerini hep birlikte görelim:
ÜMİTSİZ BİR AŞKA DÜŞTÜM, AĞLARIM BEN HALİME
GÖNLÜM KIRIK, BAĞRIM YANIK, HASRETİM BEN YARİME
SENDEN AYRI YAŞASAM DA HAYAT ÖLÜMDÜR BANA
GÖNLÜM KIRIK, BAĞRIM YANIK, HASRETİM BEN YARİME.
İşte, “ÜMİTSİZ BİR AŞKA DÜŞTÜM” şarkısıyla, bu dünyada aşka müptela olmuş nice insanların gönlünde derin bir sızı yaratan, hem de dinledikçe yeniden acımızı alevlendiren Hocamız Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’yı kutluyor ve onun bitmez tükenmez gönül bahçesinden derlediğimiz bir başka eserinde yeniden buluşmak dileğiyle hoşça kalın diyorum.