İstanbul’un Trafik Sorunu İle İlgili İstatistiklerim Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığının Aynısı

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz aylar, siz değerli okurlarımla, “İstanbul trafiğine bir çözüm projesi de benden” başlıklı bir yazı paylaşmış, içeriğinde de çözüm olabileceğini düşündüğüm hususları tek tek sıralamış idim.
İstanbul’un adeta çilesi konumunda olan trafik sorununun ülkemiz ekonomisi ve insanlarına getirdiği yük’le ilgili istatistiklerden detaylı olarak söz etmiş ve bu sorunun günde, 1 milyon 200 bin litre gibi boşa giden bir yakıt sarfiyatına neden olduğu, bu rakamı TL ile çarptığımızda da günde 6 milyon TL, yılda da 2 milyar 200 milyon TL’ye varan bir mali yükten ve de çözüm olabileceğini düşündüğüm alternatif çözümlerden söz etmiş idim.
Yalnız benim dile getirdiğim bu istatistikler, İstanbul’da trafiğe çıkan 3 Milyon taşıtın sadece % 10’unu baz alarak çıkarttığım rakamlar olmakla beraber, eğer % 20’sini baz alırsak 4 milyar TL, % 30’unu baz alırsak da 6 milyar TL gibi korkunç bir rakama tekamül ettiğini üzülerek belirtmek zorundayım. Üstelikte verdiğim bu rakamlar sadece boşa giden yakıt sarfiyatı rakamlarıdır da diyebilirim.
İşte, verdiğim bu rakamları adeta teyit edercesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Danışmanlarından Prof. Mustafa Ilıcalı’nın 7 Kasım 2014 tarihinde yaptığı bir açıklamada, sıkışık İstanbul trafiğinin ülkemiz ekonomisine 1 yıllık maliyetinin 6 milyar TL olduğunu belirtti ki, bu rakam benim verdiğim rakamların aynısıydı. Buradan da şunu çıkarttım: Demek ki benim öngördüğüm hesaplar doğru olup, dolayısıyla de çalışmalarımın boşa gitmediğini gördüm.
Sayın Ilıcalı, 6 milyar TL’lik bu maliyeti verirken detayları açıklamamış. Ama tahmin ediyorum, baz aldığı araç sayısı ve boşa tüketilen yakıt miktarlarının farklılıkları olsa da sonuçta aynı rakamda mutabık olduğumuz bir gerçek.
Ancak burada esas olan bu sorunu önleyici hangi tedbirlerin alınacağıdır. Ilıcalı, çözüm anlamında da İstanbul kent merkezine girişlerin, tıpkı Londra örneğinde olduğu gibi paralı olması gerektiğini ifade etmiş ki, bu nokta da benim projenin 5. maddesinde dile getirdiğim içerikle uyuşması da bu projemin ne denli isabetli bir tespit olduğunun kanıtıdır diyebilirim.
Şayet, bu vatanın kalkınmasını ve zenginleşmesini istiyorsak, 76 milyonluk bir ülkede yaşayan vatandaşların tümünü etkileyen, son derece hassas ve önemli böylesi bir konuda herkesin duyarlılıklarını göstermesi gerekir. Yine, konuya muhatap ilgili mercilerinde alınması gereken tedbirleri de ivedilikle alması bir zorunluluktur. Petrol ithal edilen ülkelere boşu boşuna ödediğimiz bu milyarlarca Liranın yüreğimi sızlattığını, alınacak önlemlerle bu parayı kurtarmak gerekliliğinin özellikle de altını çizmek istiyorum. Hal böyle iken, bu uğurda yapılan Milyonlarca yatırım paralarını da kurtarmış olacağımız ve bu paraların başka yatırımlarda kullanılmasının da önünü açmış olacağımız unutulmamalıdır.
Dileğim ve temennim o dur ki; sadece makam, mevki ve marka sahibi olanların düşüncelerine itibar edilirken, gerektiğinde sıradan vatandaşlarında görüşlerine ilgi gösterilmesidir. Tıpkı benim yaptığım bu çalışma örneğinde olduğu gibi. Dahası, düşüncelerimin hüsn-ü kabul görmesi halinde herhangi bir çıkar söz konusu olmadan, ilgililere bu konuda brifing bile verebileceğimi ayrıca belirtmek istiyorum.
Son olarak bir kez daha yinelemek gerekirse, İstanbul’un trafik sorununu çözecek tek alternatifsiz proje, benim projedir. Sadece İstanbul’a girişin paralı olması yeterli çözüm olmayacağını düşünüyorum. Buna ilaveten adı geçen proje içeriğinde belirttiğim hususlarında dikkate alınması gerektiğini ısrarla savunuyorum. O vesile, yazımdaki çözüm detaylarını kısaca bir hatırlamak gerekirse;
– İstanbul’da trafiğe çıkan taşıtlara yaş tahdidi getirilmez ise,
– İstanbul’da pazar bularak üretilen ve ithal edilen araçlara kota uygulanmaz ise,
– Tek-çift plaka uygulamasına geçilmez ise,
– Eğitim müfredatına kapsamlı bir trafik dersi konulmaz ise,
– İstanbul’a göçü önleyici tedbirler alınmaz ise,
gibi, tedbirler uygulamaya konulmadığı taktirde bu sorunu çözmek mümkün değildir, diyor ve tüm okurlarıma (özellikle de İstanbul’da yaşayanlara) trafik sorunu olmayan bir kentte huzurlu ve esenlik dolu yaşamlar diliyorum.