Kilis 16°C
Açık
Kilis
16°C
Açık
Çar
14°C
Per
15°C
Cum
13°C
Cts
14°C
"İZNİK, HELENİSTİK ÇAĞDAN KALMA IZGARA PLANLI KENT YERLEŞİMİ, ROMA, BİZANS VE OSMANLI DÖNEMİNDEN KALAN ANITSAL YAPILARI İLE TARİHİ KENT DOKUSUNU BÜTÜN CANLILIĞIYLA KORUMAKTADIR."
Bugün de İznik'in tarihi dokusuna değinerek önemli bilgilerle ikinci bölüme devam etmek istiyorum. Ayasofya Kilisesi'nin bitmez tükenmez değerlerini bir nevi yarım bırakarak Hagios Tryphonos Kilisesi'ne geldik. Dört sütunlu kapalı haç planlı bir kilisedir. Duvar tekniği ve planı, kilisenin 11. yüzyılda yapılmış bir Bizans eseri olduğunu göstermektedir. İkinci kilise durağımız, Ayatrifon Kilisesi oldu. İstanbul Kapısı'na giden yolda yer alan haç planlı kilise, 10-12 yüzyıllar arasına tarihlenmektedir. Bu yapının büyük bir kubbeyle örtülü olduğu ve tabanının çok süslü mozaiklerle kaplandığı anlaşılmaktadır. Üçüncü Kilise durağımız Koimesis Kilisesi oldu. Piskopos Hyakinthos tarafından 8. yüzyılda yaptırılmıştır. Hyakinthos Manastırı'nın bir bölümü olduğu sanılmaktadır. 1065 depreminde yıkılmış ancak ilavelerle tamir edilmiştir. Kilisenin temelleri ve döşeme ve mozaikleri kalmıştır. Dördüncü durağımız, Koimesis Kilisesinin yakınlarında bulunan Böcek Ayazması (VAFTİZHANE) oldu. Ortasında su kaynağı bulunan dörtgen havuzlu, üstü kubbe ile örtülü yuvarlak bir yapıdır. Huakinthos Manastırı'nın bir bölümü olduğu sanılmaktadır. Burası zeminden aşağıda olup, merdivenle inilmektedir. Böcek Ayazma'dan sonra beşinci durağımız Yeraltı Mezarı (HYPOGE) oldu. Hypoge, Elbeyli Kasabası'nın Hesbekli mevkiinde M.S. 4-5 yüzyıllarda yapıldığı anlaşılan bir yeraltı mezarıdır. Üzeri bir tonozla örtülüdür. Tavanı ve duvarları erken Hıristiyanlık döneminin tipik renkli freskleri ile kaplıdır. Altıncı durağımız Berber Kaya Anıt Mezarı oldu. Bithynia'da kral 2. Prisias'ın anısına dikilen anıt mezar, M.Ö. 2. yüzyıla ait olup Helenistik dönemin İznik'teki önemli bir örneğidir. İznik'in doğusunda yer alan bir tepenin eteğinde, yekpare kayadan oyulmuş üçgen alınlıklı lahit biçimindeki mezardır. Berber Kaya Mezarlığından sonra 7. durağımız Dört Tepeler Tümüsü oldu. Tümülüs'te iki anıt mezar belirlenmiştir. İki mezar yol kenarındadır. Dromoslu (mezar odasına açılan dar yol) dikdörtgen mezar odası ile iki yanında ikişer klinesi bulunmaktadır. Diğer mezar ise Roma döneminden beyaz mermerden yapılmış mezar odası ile kaba taş ve ağaçlarla örtülü dromosludur. Eski Roma yolu üzerinde bulunan 8. durağımız Beştaş (Obeliks), Nişantaşı, Dikilitaş adları ile bilinen mezar anıta geldik. Üzerindeki Yunanca kitabeden 1. yüzyılda C. Cassius Philiscus'a ait olduğu anlaşılmaktadır. Anıt dikdörtgen prizma bir kaide üzerinde yükselir. Bu kaide üzerine üst üste konmuş üçgen prizma beş taştan meydana gelmiştir. Dokuzuncu durağımız SURLAR oldu. İznik'in çevresini beş kenarlı çokgen şekilde kuşatan surlar, 4970 metre uzunluğundadır. Helenistik dönemde inşa edilmeye başlayan surlar Roma ve Bizans dönemlerindeki kısımları günümüze ulaşabilmiştir. 8. yüzyılda sur duvarları, tiyatrodan getirilen taş ve yapı malzemeleriyle yükseltilmiş ve burçlar ilave edilmiştir. Son durağımız ise Tarihi Kapılar ve Tiyatro oldu. Bu kapılar, Roma dönemi mimarlığının teknik ve üslup özelliklerini yansıtması bakımından çok önem taşımaktadır. Tarihi kapılardan sonra Antik Tiyatroya geçtik. İznik göl kıyısı ile Yenişehir kapı arasında geniş bir araziye inşa edilen tiyatro, İmparator Trajanus döneminde 111-112 yıllarında yapılmıştır. 13. yüzyılda toplu mezara dönüştürülmüş, daha sonra da burada seramik fırınları yer almıştır. İznik'in başka bir konumu olan ve özellikle tarihi dokusunda önemli yer tutan Selçuklu ve Osmanlı kültürlerini ele almak dileğiyle... Hoşça kalın.