Metin MERCİMEK
“OSMAN HAMDİ BEY, BELEDİYELERİN SADECE YOL İNŞA ETMEK, ÇÖP TOPLAMAK GİBİ SOMUT GÖREVLERLE SINIRLANDIRILDIĞI BİR DÖNEMDE, BU GÖREV TANIMINA İLK KEZ SOSYAL KONULARI, KÜLTÜRÜ, SANATI, RESMİ GİBİ KONULARI EKLEMİŞTİR.”
Kadıköy Belediyesince onarılarak Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi’ne dönüştürülen ilk belediye binasını ziyaret ettim ve Kadıköy’ün ilk Belediye Başkanı Osman Hamdi Bey hakkında bilgi topladım.
Osmanlı ve batı kültürleriyle eğitilerek yetişmiş bir teknik ve siyaset adamı ve Sadrazam İbrahim Ethem Paşa’nın en büyük oğlu olan Osman Hamdi Bey, 1842’de İstanbul’da dünyaya geldi. İlkokul öğrenimini Beşiktaş’taki bir okulda yaptı. 1856’da Maarif-i Adliye okuluna başladı. 1860’da hukuk öğrenimi için Paris’e gönderildi. Bu öğreniminin, yanında o devrin ünlü ressamlarının atölyelerinde çalışarak iyi bir resim eğitimi gördü. 1869’da ülkesine döndüğünde Bağdat İli Yabancı İşler Müdürlüğü görevini genç yaşta üstlendi. 1871’de Saray Protokol Müdür Yardımcılığına getirildi.
Arkeoloji alanında öncü işler yapan, ülkemizde müzeciliğin kurulmasını sağlayan, yaptığı resimlerle dünya çapında ünlenen, velhasıl tüm bu ilerici çalışmalarıyla ülkenin geçmişinde büyük önem taşıyan Osman Hamdi Bey, bilimin gücüne inanan, kültür ve sanat yaşamını hep ön planda tutmuş, hem de sorgulayan bir insan profiliyle hep dikkat çeken kişiliğe sahiptir. Kadıköy’ün bu günkü fotoğrafında da katkıları büyük olan Osman Hamdi, belediyelerin sadece yol inşa etmek, çöp toplamak gibi somut görevle sınırlandırıldığı bir dönemde, bu görev tanımına ilk kez sosyal konuları, kültürü, sanatı, resmi, kent tarihini koruma gibi konuları da eklemiş. Ayrıca Kadıköy’de ilk sanatsal ve arkeolojik çalışmalara da önem vermiştir.
Diğer taraftan Osman Hamdi, devletin üst kademelerinde çeşitli görevler yaptı. 1881 tarihinde de İmparatorluk Müzesi (Müze-i Hümayun) Müdürlüğü’ne atandı. Bu göreviyle kendi yaşamında olduğu gibi, ülke müzeciliğinde de yepyeni ve verimli bir dönem açılmış oldu. 1883’te Sanayi-i Nefise Mektebi Âlisini (Güzel Sanatlar Okulu) kurarak bu okulun müdürlüğünü üstlendi. 1884’te eski eserlerin yurt dışına çıkarılmamalarını yasaklayan ve o gün için Türk Müzeciliği ve eski eserlerin korunması bakımından büyük bir adım olan Sar-ı Atika Nizannamesi’ni çıkardı. Nemrut Dağı, Lagina Tapınağı ve Sayda’da kazılar yaptı. Sayda kazısı da bulduğu ve arkeoloji dünyasının başyapıtları kabul edilen, aralarında İskender Lahdi’nin de bulunduğu lahitler ve diğer eserlerin sergilenmesi için, büyük bir ileri görüşlülükle ilk Türk Binası Müzesi olan bu günkü İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni 1891’de kurdu. Doğu anlayışı ile yaptığı figürlü kompozisyonları ile Türk resim sanatının da başarılı bir temsilcisi oldu. Osman Hamdi Bey, 1910 yılında Kuruçeşme’deki yalısında hayata gözlerini kapamasının ardından, vasiyeti üzerine Eskihisar’daki (Kocaeli) evinin bahçesine gömüldü.
Sultan Aziz dönemine rastlayan 1875’te Kadıköy’de oturan Müze Müdürü Osman Hamdi Bey, Kadıköy’ün ilk belediye reisi oldu. Ancak Osman Hamdi’nin tarihçi torunu Ethem Eldem’in “OSMAN HAMDİ BEY SÖZLÜĞÜ” adlı araştırma kitabına göre, bu görevini ne kadar sürdürdüğü belli değil.
İşte Hamdi Bey’in 33 yaşındayken Kadıköy Belediye Başkanlığı’na atanması “KADIKÖY’ÜN İLK BÜYÜK ŞANSI” olarak nitelenmiştir. Çünkü sokakların temizlenmesi gibi sorumlulukları yerine getirmekle yetinmeyen Osman Hamdi Bey, “SOSYAL BELEDİYECİLİĞİN” de öncülerinden biri olmuştur. Onu rahmetle anıyorum.
Hoşça kalın.