Kilis İnsanının Ticari Zekâsını Ortaya Koyan Yer: “Kapalıçarşı”
Metin MERCİMEK
“SEÇKİN BİR DÜŞÜNCEYİ GERÇEKLEŞTİRMEYEN BİR BEYİN, UMUT VERİCİ YÖNTEMLERLE DESTEK GÖRSE DE DOĞUŞTAN GELEN PARLAK BEYİN GİBİ BAŞARILI OLAMAZ. DOĞRU KARAR VERME, PLAN YAPMA GİBİ DÜŞÜNCELER, PARLAK BEYNİN ÜRÜNLERİNDENDİR. BU DÜŞÜNCEYE SAHİP OLAN İNSANLAR HER ZAMAN BAŞARILI ADIMLAR ATARLAR. TIPKI KAPALIÇARŞI’DA TİCARİ ZEKÂSINI ORTAYA KOYAN KİLİS’İN İNSANI GİBİ…”
Tek başına muazzam bir alan içinde yayılmış olan ve de bir kenti andıran KAPALIÇARŞI, 61 sokak ve caddeden meydana gelmiştir. Bu sokak ve caddelerin çoğu binlerce dükkânlarla sıralanmış olup; Fesçiler, Serpuşçular, Aynacılar, Kuyumcular, Kalpakçılar gibi mesleklere göre isim almıştır. Bunların haricinde 1500 metrekarelik bir alana kurulu olan iç bedesten ile 1300 metrekarelik bir yer kaplayan Sandal Bedesteni çarşının yan müstakil bölümleridir.
Şimdi Kilis insanının Kapalıçarşı’da göstermiş olduğu ticari başarılarına geçmeden önce, Kilis insanı hakkında kısa bilgi vermek istiyorum.
Bin yıllık geçmişi olan Kilis, kuruluşundan bu yana çeşitli kültürlerin etkisinde kalmasına rağmen, temel niteliğini hiçbir zaman kaybetmemiş. Bu zaman içerisinde doğup büyüyen bu insanların cesaretli tutumu, zekice girişimleri gözden kaçmamış, hatta bu tutum ve davranışları yıllarca araştırma konusu olmuştur.
Nasıl ki Anadolu’nun şehir ve köylerinden “İSTANBUL’UN TAŞI TOPRAĞI ALTINDIR” diyerek gelenler olmuşsa, Kilis’ten de gelerek Kapalıçarşı’da iş kurma çabası gösteren hemşehrilerimiz olmuştur. Ancak Kilis insanı, atılımcı gücüyle başarılı olma hedefini yakalamıştır.
Kilis insanının diğer özelliklerinden birisi de Kapalıçarşı’da hangi mesleği seçerse seçsin, o mesleğe çabucak uyum sağlama özelliğine sahip olmasıdır. Gerek cesaretin vermiş olduğu atılımlarla, gerek ticari zekâsını kullanmak suretiyle başarılı olmanın tüm yöntemlerini elde etmiştir. Aynı zamanda piyasa işlemlerinin takibini yaparak ileriye dönük adımlar atmıştır. Özellikle döviz ve kuyumculuk üzerine başarı göstererek piyasada uzman katına ulaşmıştır. Bu başarının devamıyla Kapalıçarşı da borsanın da en önemli takipçisi olmuştur.
Kapalıçarşı’da Kilis insanının önemli meziyetlerinden birisi de Kilis sevgisini göstererek, İstanbul’da ikamet eden Kilislileri bir araya getirmiş olmalarıdır. Önce Kilis Kültür Derneği’ni, daha sonra bu derneği Kilis Vakfı’na dönüştüren bu insanlar, dört gözle beklenen BÜYÜK HİZMET MEŞALESİ’ni yakmışlardır. Böylece Kilis’in geleceği için gerek sosyal ve kültürel alanda, gerek hayırseverlik alanında önemli adımlar atmışlardır. Özellikle hayırseverliğin en yüksek mertebelerinden olan EĞİTİM-ÖĞRETİM konusunda büyük bir projeye imza atarak KİLİS VAKFI ÖĞRENCİ YURDU’nu kurmuşlardır.
Üstün bir hayırsever ve eğitim-öğretim kurumu haline gelen İstanbul Kilis Vakfı’nın özelliklerinden söz etmeden geçemeyeceğim. Bugün başta Vakıf Başkanı Yaşar AKTÜRK olmak üzere 64 üyeden oluşan Kilis Vakfı, Kilis’e hizmet etmeyi kendine bir ilke haline getirmiştir. Ülkemizin hiçbir ilinde mevcut olmayan, sadece Kilis Vakfı’nda karşılıksız hizmet veren Kilis Öğrenci Yurdumuz, 50’ye yakın öğrencilerin barınma ihtiyaçlarının karşılanması ve de İstanbul ilinde yüksek öğrenimlerini sürdüren 100’ün üzerindeki Kilisli kız ve erkek öğrencilerimize de burs verilmektedir.
İşte Kilis insanı, yaradılış itibariyle, parlak zekâsı ve sağlam yüreği ile her türlü sorunlara meydan okumuştur. Bir taraftan kamu kuruluşlarında üstün başarılar sergilerken, diğer taraftan da hayat üniversitesi dediğimiz Kapalıçarşı esnaflığında ticari zekâsını ortaya koymuştur. Kabul etmek gerekir ki, Kilis insanın bu başarıları sürdürmesi, belki suyundan, havasından ve de toprağındandır. Belki de, Yaradan’ın Kilis insanına bahşettiği ayrıcalığın bir mucizesidir.
Hoşça kalın.