Kilis Ovası
Coğrafya, ilk insanlardan beri dünyalıların ilgisini çekmiştir. Gelişmeye başlayan bir çocuk önce anne ve babasını, sonra vücudunda bulunan organlarını öğrenir. Yaşadığı bölgenin yer adlarını mahallesini sokağını kısacası etrafını ve çevresini öğrenir. Bu her insanın bileceği ve bilmezi elzem olan şeylerdir.
Ama aydının, kültür adamlarının bunları bilmesi kadar doğru bir şey yoktur, bu aydın geçinen kimseler hiçbir zaman yanlış yapmamalıdır ve yanlış yapanları da hemen ikaz ederek uyarmak mecburiyetindedirler, zaten işin raconu da budur ve böyle olması da lazımdır.
“ZEYTİN DALI” dergisinin 75. sayısının ikinci sayfasında okuduğum bir yazı dikkatimi çekti ve hayretler içerisinde kaldım.
Bu yazıda kısaca “Halep Ovası”ndan bahsedilmektedir. Hepimiz okullarda coğrafya dersinde denizler, dağlar, nehirler, ovalar, yerleşim yerleri, şehirler vs. gibi terimleri okuyarak öğrendik. Fakat benim aklımın yetmediği yöremizde denizler kuruyup da yeni yeni ovalar mı oluştu, yoksa bizim bilmediğimiz, okullarda öğrenmediğimiz oluşumlar mı oluyor, diye kendi kendimize sorup da bir cevap bulamıyoruz.
Sayın dergi yetkilileri bir açıklama yaparak bu bizim bilmediğimiz “HALEP OVASI” neresi açıklama yaparak bizi aydınlatmış olacakları ki bizler de öğrenmiş olacağız…