Kilis’in Başlıca Sorunları

Hasan BİTKEN
Osmanlı Devleti nasıl kuruldu? Oğuz boylarından Kaya Alp’in oğlu Süleyman Şah’ın önderliğindeki Kayı Boyu, Fırat’ın batısında, Kilis, Halep, Antakya üçgenini nasıl vatan tuttular.
Uzun yıllar bu yörede kalan Kayılar, bir yandan Moğol akınları, bir yandan da yörenin yerlileri ile aralarında sürüp giden anlaşmazlıklar nedeniyle geri dönme kararı aldıklarında Süleyman Şah (Gündüz Alp) Fırat’ı geçerken atının ayağının kuma saplanması sonucunda suya düşerek şehit olunca, oğullarından Sungur Tekin ile Gündoğdu, kabileleriyle birlikte Fratın Duğusuna, eski yurtlarına geri döndüler.
Dündar Bey ile Ertuğrul Gazi ise, bir süre Kilis-Halep yöresinde eyleştikten sonra, Anaları Hayme Hatun ile birlikte kuzey tarafa yöneldiler ve Söğüt bölgesine geldiler. Osman Gazi 1258’de Söğüt’te doğdu.
Tarihçi Aşık Paşaoğlu, bu göç sırasında Kayı Boyundan Kilis ve Halep yöresini yurt edinip kalanların Beriyye-i Şam’a kadar yayıldığını yazar.
İşte bu göç sırasında Kilis yöresini yurd edinip kalan Kayı boyuna mensup Oğuz Türkleri, bugün Kilis’in yerli halkıdır. Onun için Kilis dili Osmanlı saray dilidir. Tarih boyunca Anadolu’nun Arap yarımadasına açılan kalesi olarak 400 sene Halep Vilayetine bağlı ilçe merkezi olmasına karşın Türklüğünü muhafaza etmiştir.
Misak-ı Milli ile can damarları kesilmiş, yolları kapanmış, en verimli arazileri, köyleri ve nahiyeleri Suriye’de kalmıştır.
Sınır ötesi terör örgütlerince de hedef gösterilen Kilis şehir merkezine, yüzlerce füze fırlatıldı, evler yıkıldı, insanlar öldü ama hiçbir Kilisli evini ve memleketini bırakıp kaçmadı.
Bugün Devletin her türlü desteğine ihtiyaç duyan Kilis’imiz, ne yazık ki Devletimizden de üvey evlat muamelesi görmektedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak Çobanbey’e Tıp Fakültesi ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek okulunun açılacağı belirtilmiştir.
Bir tarafta, tamamlanmak üzere olan 500 yataklı ve tam teşekküllü bir hastane varken, kuruluşundan bu yana kapasitesini ve öğrenci mevcudunu her sene arttıran Kilis 7 Aralık Üniversitesi, 14 yıldan beri eğitim ve eğretim faaliyetlerini devam ettirirken, hiçbir altyapısı olmayan küçük bir kasabaya tıp fakültesi ve sağlık hızmetleri meslek yüksek okulunun yapılacak olması, Suriye vatandaşlarına, Kilis halkından daha çok değer verildiğinin kanıtı olmaktadır.
Burada ilk akla gelen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a Kilis iyi tanıtılmaması sorunudur.
Diğer tarafta, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Diyarbakır, Urfa, Adıyaman, Mardin, Gaziantep illerini kapsayan “Beşli Güneydoğu Turizm Grubu” oluşturulduğunda;
2 Mart 2019 günü Hatay’ı ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy, “Beşli Güneydoğu Turizm Grubu’na altıncı kent olarak Hatay’ı da ekliyorum” demişti.
Sayın Bakanım, KİLİS GÜNEYDOĞU İLİ DEĞİL MİDİR? Kaldı ki Hatay Güneydoğu ili değildir, Kilis’in de turizme kazandırılacak değerleri pek çoktur.
Anlaşılan odur ki; Kilis’in turizm zenginlikleriden Sayın Bakanımız haberdar edilmemiştir. Bunları Bakanlığa duyurmak, bu konularda projeler yaparak gündeme alınmasını temin etmek KİMLERİN GÖREVİDİR?
Cennet-mekân Büyük Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit Han’ın yaptırdığı Hicaz Demiryolu, Bağdat Demiryolu, İslahiye-Tahtaköprü Sınır Kapısından (Suriye’ye girdiği yerden) itibaren yıllar önce iptal edilmiştir.
Büyük Türk Devletinin torunları olarak övündüğümüz bu Osmanlı eseri, yıllar önce Suriye hükümeti tarafından iptal edil, atıl durumda bırakılmıştır.
Bu günlerde, Türkiye ile Irak hükümetleri arasında Musul tren hattı üzerinde konuşulmaktadır. O nedenle; bu demiryolunun bugünkü güçlü Devletimiz tarafından, İslahiye-Kilis üzerinden Çobanbey hattının yapılıp, ekli krokide görüldüğü şekilde İslahiye-Kilis-Çobanbey hattı ile (tahmini 65 Km.) bu ata yadigârı Bağdat hattının Kilis halkı olarak atıl durumdan kurtarılmasını talep ediyoruz.
Kaldı ki, Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinden birisi olacak Polateli-Şahinbey Organize Sanayi Bölgesi’nin de bu demiryoluna çok ihtiyacı olacaktır.
Her fırsatta Türklüğünü ve milliyetini korumuş olan ve her zaman Devletinin yanında duran Kilis halkı, son dönemde de Suriye Türkmenlerine kucak açmış, evini ve ekmeğini onlarla paylaşmış ve bu şekilde yine Devletinin yanında durmuştur.
Talep edilen İslahiye-Kilis-Çonabbey Demiryolu hattı, bir çıkmaz sokak şeklinde sınıra sıkışmış olan Kilis coğrafyasına can suyu olacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bir sözü vardır: “Yol medeniyettir, yol gelişmedir, yol büyümedir. Türkiye’nin son 17 yılda gerçekleştirdiği büyük kalkınma hamlesinin temel altyapısı ulaşımdır.”
Sayın Cumhurbaşkanım, işte bu Kilis-İslahiye-Çobanbey Demiryolu hattını, kendi nüfusundan fazla Suriyeli göçmeni barındıran Kilis’ten esirgemeyin.
Bu konunun incelenmesi, araştırılması ve Kilis’in genel durumunun göz önüne alınarak karar verilmesi konusunda tüm Kilisliler himmetinizi ve emirlerinizi beklemektedir.
Kilis halkı adına saygılarımızı sunarız.