Kilis’in Dörtlü Fasıl Ustaları

Metin MERCİMEK
“SANATTAN MAHRUM KALAN BİR MİLLETİN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR.”
(Mustafa Kemal ATATÜRK)
6 Aralık 1921 tarihinde Kilis’in düşman işgalinden kurtularak yeni bir sayfa açan Kilis insanı, her ne kadar mantık ilmini geride bırakmış olsa da sanat, edebiyat, şiir ve müzik dalında bir ilerleme kaydetmiştir.
Bu zaman akışı içinde müzik dalında büyük bir ün yapan Kilis’in Dörtlü Fasıl Ustalarının başarılarından söz etmeyi bir gurur kaynağı olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Söz konusu bu Dörtlü Fasıl Ustalarından birincisi, Kadir’in Kahvesinde Hacivat-Karagöz oyunlarını sergileyen Zılban’ın oğlu Cümbüşçü Aziz’dir. Notayı çok iyi bilen ve aynı zamanda güzel sese sahip olan Cümbüşçü Aziz, Kilis hamamlarında keçecilik mesleğini bir usta bazında sürdürmüştür.
İkinci Fasıl Ustası Kör Hayri lakabıyla anılan Klarnetçi Hayri’dir. Klarneti fevkalade çalan Kör Hayri, hamamda tellallık yaparmış. Zaten Dörtlü Fasıl Ustalarını oluştururken, keçecilik yapan Cümbüşcü Aziz’le tanışmaları hamamda gerçekleşmiştir.
Üçüncü Fasıl Ustası, “FUKARA EFENDİSİ” diye anılan Kemancı Osman’dır. Çabuk konuşan, güzel giyinen, sohbet etmeyi çok seven, hem de arada bir güzel sesiyle koroya katılan Kemancı Osman, Kilis’te keman virtüözü olarak tanınırmış. Ayrıca Hicaz makamında bir taksim geçtikten sonra, kemanıyla “OSMANIM” sesini çıkararak büyük ustalığını ortaya koyarmış.
Dördüncü Fasıl Ustası ise, Kilis’in ritim saz virtüözü (Dürbeki Ustası) Havar’dır. Müzik icrasında tüm usulleri çok iyi bilen Havar, Dörtlü Fasıl Ustaları ekibinin başarılarına öncülük etmiş ve fasıl grubu içinde doyulmaz bir coşku yaratmıştır.
Dörtlü Fasıl Ustaları, daha çok Kilis’in Maarif Kahvesi’nin bahçesinde, haftada bir gün toplanarak eğlenceli fasıl yaparlardı. Bazen bu ekibe refakat etmek için Gaziantep’ten 3 solist de gelirdi. Ayrıca sünnet, tıraş ve düğünlere gider ve bu ekibe KÖÇEK CEMİL de katılınca görkemli bir fasıl ortaya çıkardı. Özellikle sünnet, tıraş ve düğünler, bugün Kilis için tarihi bir değer taşıyan geniş havuşlu (bahçeli) evlerde yapılırdı. Havuştaki (bahçedeki) coşkuya, erkekler “YOH YOH” çeker, dam üstünde oturan kadınlar ise “ZILGIT” çalarak bu doyulmaz fasıla bir renk katarlardı.
Şimdi gelelim bu Dörtlü Fasıl Ustalarının, Kilis’in eski Tarım ve Ormancılık Bakanı Merhum Nedim Ökmen tarafından Ankara’ya davet edilmelerine.
Dörtlü Fasıl Ustalarının ünü o kadar yayılmış ki, Nedim Ökmen bir gün onları Ankara’ya yanına çağırır ve icra ettikleri faslı dinledikten sonra, onlara bir görev verilmesi hususunda Ankara Radyo Evi Müdürüne gönderir.
Ankara Radyosu Müdürünün huzuruna çıkan Kilis’in Dörtlü Fasıl Ustalarımız, güzel bir fasıl yaptıktan sonra,sıra kendilerini tanıtmaya gelir. Hem Dörtlü Fasıl Ustalarımız, hem de Ankara Radyosu Müdürü karşılıklı olarak şu tarihi sözleri şöyle dile getirirler:
“Ben Aziz, CÜMBÜŞÜ-RANA
Ben Osman, KEMANİ MUALLA
Ben Kör Hayri, KIRNATA-İ SEFA
Ben Havar, DÜRBEKİ SEFA” diye kendilerini takdim ettikten sonra, Radyo Evi Müdürü de, “OH OH NE ALA” der.
Her ne kadar Dörtlü Fasıl Ustalarına Radyo Evinde bir görev verilmiş olmasına rağmen, tekrar Kilis’e döner ve fasıllarına Kilis’te devam ederler.
İşte Kilis’in köklü kültürlerinden beslenen ve yetenekleriyle Kilis topraklarında harmanlanan Kilis’in Dörtlü Fasıl Ustaları Kemani Osman, Cümbüşçü Aziz, Klarnetçi Kör Hayri, Dürbeki Ustası Havar’ı rahmetle anıyor ve Kilis’in bitmez tükenmez değerlerinin bir başka güzelliğinde yeniden buluşmak dileğiyle hoşça kalın diyorum.