Dolar 32,5135
Euro 34,9476
Altın 2.434,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 32°C
Az Bulutlu
Kilis
32°C
Az Bulutlu
Cum 32°C
Cts 32°C
Paz 28°C
Pts 25°C

Kilis’te Bir Gazeteci

Kilis’te Bir Gazeteci
A+
A-
14.04.2017
405
ABONE OL

Ramazan GÜNTAY

 

Sevgili dostlar, bugün, duygusal yazılarıma bir ara vermek ve bugüne kadar hiç yapmadığım bir şeyi yapmak istiyorum. Bir dosttan, bir can yoldaşından ve kendisini tanıdığım 20 yılı aşkın zamandır çizgisini hiç değiştirmeyen, dürüst bir gazeteciden söz etmek istiyorum.

Adı Ahmet Barutçu. Kilis’te 55 yıldan bu yana “Kent” gazetesini yayınlıyor. İnanıyorum ki, 55 yıldan bu yana çizgisinden bir milim bile şaşmamış, hep daha iyiye gitmek için çaba harcamıştır. Çünkü kendisini tanıdığım günden beri böyle tablo sergiledi. O benim çok sevdiğim, saydığım bir ağabeyim.

 

Benim can “dostum”

 

Yıllar önce Yalçın Kamacıoğlu yönetimindeki “Bulvar” gazetesinde çalıştığımda kendisiyle tanışmıştık. Bugüne kadar yüzyüze görüşmemiz nasip olmadı. İrtibatımızı hep telefonla sağladık. Telefonda ülke sorunlarını görüştük, mesleki sorunları tartıştık ve hep haberi konuştuk. Yüz yüze hiç görüşmedik ama kardeşim kadar güvenebileceğim, sıkıştığımda imdadıma yetişebileceğini bildiğim bir dost kazandım.

Dedim ya hep “iyi” şeyler düşündü, hep iyi şeyler yazdı. Ürettiği haberlerde olumsuzlukların üzerine gitti. Başta Kilis olmak üzere tüm Türkiye’nin sıcak yüzünü insanlara göstermeye çalıştı. Her zaman pembe tablolar çizmedi ama olumsuzlukları da gündeme getirdi.

Geçtiğimiz günlerde Süleyman Demirel Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Fakültesi’nde okuyan yeğenim için yardımını istedim. Sağolsun, istediğim bilgileri bana gönderdi. O bilgilerle birlikte yayınladığı “Kent” gazetesinin de birkaç nüshasını bana ulaştırdı.

Gazetelerini ilgiyle inceledim ve gördüm ki, Ahmet ağabey 20 yıl önce neyse bugün de aynı. İşte manşetlerinden bazıları;

“Suriye’deki sermayeyi Kilis’e çekmeliyiz”

“Kilis, dünyaya organik tarım ile açılacak”

“Kilis’teki sefaleti gelin görün”

“42 yaşında okuma yazma öğreniyor”

İlk iki başlık aslına bakarsanız sadece Kilis için değil, Türkiye ekonomisini canlandıracak, bölgeye ve ülkeye nefes aldıracak teklifler. Akşam Gazetesi Çukurova Bölge Temsilcisi olarak bir yılı aşkın süre bulunduğum Adana’daki gözlemlerimde şunu gördüm: Bugüne kadar hep kapı komşumuz Suriye’ye, Irak’a, İran’a bir şeyler satmaya çalışmışız.

 

İlk kez gündeme geliyor

 

Hatay ve Adana’dan Suriye’ye neler ihraç edebiliriz konusu hep gündemde olmuş ve bir şeyler satmaya çalışmışız. Ama hiçbirimiz, hiç kimse Suriye’deki atıl sermayeyi ülkemize çekmeyi düşünmemişiz. Ben hiçbir yayın organımızda bu konuda bir çağrı görmedim. Kilis’te Ahmet Barutçu ağabeyimin yayınladığı “Kent” gazetesi dışında.

Organik tarım konusu da öyle. Hem yetkililer, hem müteşebbisler tarafından hep göz ardı edilen ve ancak şu son yıllarda gündeme gelen bir konu. İtalyanlar ve İspanyollar Niğde’de bodur elma ve bodur kirazla bu konuyu bölge gündemine getirmiş. Adana’da bir arkadaşım da Niğde’de bu işle uğraştığını belirterek, “17 dönümlük bir araziden yılda 200 bin dolar para kazanıyorum” diye konuşuyordu.

Globalleşen dünyada sanayiye önem veren ülkelerde artık gıda maddeleri de yapay oldu. Çoğu gıda maddeleri hormonlu. Bu yöntemin sağlıksız olması tüm ülkeleri organik tarımın canlandırılmasına yöneltti. Bu yüzden de Türkiye ve Ortadoğu’daki birçok ülkede organik tarımın yaygınlaştırılması çabaları yoğunlaştı.

İşte bu konuları yerelde de olsa gündeme getiren Ahmet Barutçu, aslında Türkiye’nin sorunlarına, çözüm yollarına dikkat çekmeye çalışıyor. Kimse dönüp bakmasa da, kimsenin dikkatini çekmese de, kimse ilgilenmese de Ahmet ağabey 55 yıldır aynı yolda yürüyor ve tekrar tekrar sorunları, çözüm yollarını gündeme taşımaya çalışıyor.

Sağol, varol Ahmet ağabey…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.